141555 entry daha
  • peşinen not: bu entry'yi göbeğimi kaşıyarak giriyorum. çok kötüyüm çok.

    benim çocukluğumdan beri işlerim yolunda gitmez. herkesin kolaylıkla başardığı şeyler için benim aşırı kıç yırtmam gerekir. şanssızlıklar falan hep beni bulur. bu durum iyiden iyiye canımı sıkmaya başladı. genel anlamda işlerim sonunda tatlıya bağlanır ama bir sürü insanın bu işleri bir yerlerden yardım alarak, ankara'da dayı bularak çok kolay çat pat yapmaları, çok şanslı falan olmaları sinirimi bozmaya başladı.

    bunca yıl başıma gelenleri okusanız hak vereceksiniz.

    yaş 11: o sıralar okul nöbetçisi olmak hayalim. çok cool geliyor bana. aylarca sıranın bana geleceği günü bekliyorum. o gün, hiç olmayan bir şey oluyor ve okullar tatil oluyor. ortaokulda nöbetçi olamıyorum. şimdi düşününce komik. çocukken üzmüştü ama. *

    yaş 18-20: yeniden üniversite giriş sınavına girmeme izin verilmiyor çünkü ışık göremiyorlar bende. bu nedenle hem istemediğim bir üniversiteye devam edip hem de kendi kendime sınava hazırlanıyorum. milletin dershanelerle ve özel derslerle kazandığı okulu kıçımı ciddi anlamda yırtarak, yalnız çalışarak kazanıyorum.

    yaş 23: yurtdışı için bir bursa başvuruyorum saçma sapan insanlar kazanıyor bana burs çıkmıyor. şok oluyorum. meğerse tanıdık gerekiyormuş burs almak için. aynı bursa başvurup interview olduğu gün burs aldım diye kutlama yapanları görüyorum seneler sonra. millet sonuçlar açıklanmadan sonucunu biliyormuş.

    yaş 25: araştırma görevliliği sınavına giriyorum. herkesin o dönem bir hafta ya da 10 günde kadrosu gelirken benim gelmiyor, bir ay boyunca beleşe zorla çalıştırıyorlar. nedenini çok sonradan öğreniyorum, sınav sonucuna itiraz eden bir mal varmış meğerse, hocalar da itirazın sonucunu inatla açıklamadıkları için benim atanmam bir türlü olmuyormuş.

    yaş 26: kadromu başka yere taşımak için yeniden ar-gör sınavına giriyorum. master danışman hocam sınava girmemem için beni uyarıyor. girip kazanıyorum. beraber çalıştığım herkes sınavı kazandım diye arkasını dönüyor bana çünkü çok sevgili arkadaşları kadroya girememiş oluyormuş. bir sürü sıkıntılar, sorunlar bok gibi ortamda çalışmak zorunda kalıyorum.

    yaş 27: doktoraya yurtdışında başvurmam için bir belge gerekiyor. okulun lisans öğrencilerine 10 dk içinde verdiği belgeyi almam 3 hafta sürüyor. öğrenci işlerini o belgeyi bana vermeye ikna edemiyorum bir türlü. meğerse lisansüstü için ingilizce belge verecek adamları izinliymiş. kendi belgemi kendim ingilizce'ye çeviriyorum ve bir sürü yalvarmalar sonucu imzalatıyorum belgemi.

    yaş 27: zorla aldığım belgeyi hard copy olarak postalamam gerekiyor başvurabilmek için. internetten başvuru yapılamıyor. sonucunu bile bilmediğim bir doktora başvurusunu yapabilmek için haftasonu bir günlüğüne güney kore'ye geliyorum. uçak bileti parası, otel parası, yorgunluğumdan vs bahsetmeyeceğim ama giderken ankara-istanbul uçuşum rötar yapıyor diye atatürk havaalanı'nda soluğum kesilene kadar koşmak zorunda kalıyorum.

    yaş 27: danışman hocam beni olabileceğim son gün mezun ediyor. kabul aldığım okulda doktoraya gidemememe, olduğum okulda doktoraya başvurmamam yüzünden öğrenciliğimi ve kadromu kaybetmememe ramak kalıyor. gerekli imzaları bir günde alıp, yine bir günde geçici mezuniyet belgemi alabilemek için ankara sıcağında kocaman kampuste ordan oraya koşuyorum.

    yaş 28: hamile kalıyorum. çok az kişinin hamileliğin 37. haftasında başına gelecek puppp zıkkımı 19. haftada başıma geliyor. kaşınmaktan uyuyamıyorum. aylarca kaşıntı çekeceğimi bilip şansıma küfrediyorum.

    benim her işimde hep aşırı zorluk vardır. devamı gelmese keşke ama devamı gelecek...
132531 entry daha
hesabın var mı? giriş yap