32 entry daha
  • anti-semitik mi, değil mi diye insanların birbirini yediği, kafa karıştırıcı bir shakespeare oyunu. 2004 yapımı michael radford imzalı film versiyonu ise, al pacino'nun da katkılarıyla hikayeyi anti-semitik olmaktan uzaklaştırmış.

    filmin başında antonio shylock'un yüzüne tükürdüğünde, al pacino yüzünü silerken öyle patetik bir hale bürünüyor ki, oyunun devamını bilmeyen bir seyirci olarak tarafınızı hemen belirliyorsunuz: shylock. sonrasında attığı tiradlarla bu kanı pekişiyor.

    ancak mahkeme sahnelerinde bıçağını bileyen bir kasap var karşımızda. hakimlerin merhamet dilenmesine bile "senette yazmıyor o dediklerin" diye cevap veren bir zalim. seyirci olarak apar topar antonio tarafında kayıyorsunuz.

    portia son anda ipleri eline alıp, shylock'un boynuna doladığında ve antonio'nun ancak hristiyan olması karşılığında hayatını bağışladığındaysa, tekrar shylock tarafına geçmek durumunda kalıyoruz. dizginleyemediği haklı ama abartı öfkesi sonucu malı, kızı, onuru ve belki de en önemlisi dini elinden alınan shylock, sap gibi ortada kalıyor. diğerleri ise mutlu mesut yaşıyorlar.

    shakespeare taa o zamanlardan, bugün bile pek az rastladığımız bir yaratıcılık sergileyerek, izleyiciyle tenis topu gibi oynuyor. hardcore hristiyanlığın hakim olduğu bir zamanda, hem anlayana -yok aslında birbirimizden farkımız diyerek- hümanist yanını ortaya seriyor, hem de hristiyan halkın isteyeceği anti-semitik gözüken bir sonuçla oyunu bitirerek nabza göre şerbet veriyor. akıllı adam.

    dustin hoffman shylock rolü için hevesle yönetmenin kapısını çalmış ama al pacino ile önceden anlaşıldığından eli boş dönmüş. dünyada shylock rolünü al pacino kadar iyi oynayabilecek tek aktörün bu fırsatı kaçırmasına üzülmeli mi, sevinmeli mi bilemedim. dustin hoffman oynasaydı, al pacino oynayamadı diye üzülecektim. zaten bu ikili hollywood'da yıllardır her platformda karşı karşıya gelmişler. hep birbirlerine benzetilmiş ve karşılaştırılmışlar. bence durum berabere.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap