• éowyn, rohan kralı thengen'in torunu ve éomer éadig'in kardeşi, pelennor savaşına kılık değiştirerek gitmiş ve nazgûl efendisinin öldürülmesinde payı olmuştur. daha sonra ithilien prensi faramir'le evlenmiştir... bu kisa bilgilere az çok birşeyler daha eklemek gerekirse, eowyn lotr'daki az sayidaki kadin karakterden biridir, (bkz: galadriel). kitapta bir baltaya sap olmayan kahraman sayisinin azliği düşünülürse, eowyn de kimseden aşaği kalmamak için elinden geleni yapmaktadir, neyse, baştan başlayalim...
    eowyn rohan krali theoden'in kizkardeşi theodwyn'in ve eomund'un kizi olup, theoden'in oglu ölmüş olduğu için kral olacak olan eomer'in kizkardeşidir. kitapta eowyn'in aragorn'la olan karşilaşmasina kadar olan geçmişi hakkinda pek bilgi yoktur, saruman'in, casusu grima solucandil'e vaat ettiği ödülün bir parçasi olduğu dışında. eowyn de kardeşi eomer gibi solucandil'i nefretle seyretmiş ve hatta eomer'in aleyhinde sonuçlanan bir tartişmanin da sebebi olmuştur. amcasinin yaninda ona ideal bir evkizi olarak bakicilik yapan eowyn boş durmamiştir, kiliç kullanaraktan ellerinde hoş bir nasir koleksiyonu yapmıştır. ayni zamanda diesel'den 38 beden dört tane zirh ismarlamiş savaşa iyice hazir olmuştur...
    aragorn, gandalf vs. theoden'le görüşmeye geldiklerinde eowyn iyi mali bir bakişta anlamiş ve aragorn'a aşik olmuştur. fakat aragorn kitabin karizmatik kahramanidir, o yüzden boyundan büyük bir yere nişan almiş olmasi gerekir: onun kalbi arwen'e bağlidir. ama eowyn, aragorn'a duyduğu büyük sevgi yüzünden onu birakmaz, yanina onu birakmayan birini daha alarak * onu takip eder...
    pellenor kirlarindaki savaş son dakikalarina yaklaşirken gondor ve rohan ordulari 2-1 yenik durumdadirlar... o sirada aragorn gemilerle yardimlarla yetişir, durumu 2-2 yapar... fakat karşilarinda hala sauron'un ordusunun bitirici forveti, nazgul efendisi, insanlarin büyük büyücüsü, hiçbir adamin eliyle öldürülemeyeceği kehanet edilmiş olan bir kazikli voyvoda vardir... işte bu noktada eowyn kahraman kadin kontenjanindan olaya girer, buçukluk merry ile birlikte bu eski ve çok güçlü krali öldürmeyi başarir...
    bu kocaman başarisi eowyn'e bir de maliyetle gelmiştir, "kara nefes" adi verilen ringwraith'in nefesi ölümcüldür, insani bütün kemalettin tuğcu eserlerini bir anda okumuşçasina bir depresyona sokar. üstelik eowyn'in acisi çift taraflidir, hem babasi bildiği adam ölmüş, hem de aşik olduğu adam kapilmiştir... yine de kralin elleri şifacinin elleridir ve aragorn, eowyn'i ölümden fiziksel ölümden kurtarir...
    onu ruhsal ölümden kurtaran ise, gondor'un şifa evlerinde taniştiği vekilharç denethor'un oğlu vekilharç faramir olur. faramir de, aragorn kadar olmasa da, iyi maldir, ve akli aragorn'da kalan eowyn'i, soyluluğu ve kibarliği ile etkilemeyi başarir, bu sebepten dolayi da eowyn artik bir dövüşçü olmayi birakip şifaciliğa soyunacaktir, artik ölüm getirmekten çok yaşam dağitacaktir. bu isabetli bir seçimdir, zira artik savaşacak düşman da kalmamiştir... böylece eowyn faramir'le evlenir, kilicini duvara asar ve sonsuza dek mutlu ve çocuksuz yaşarlar... bu da aslinda benim aklima takilan birşeydir, hikayenin evlenen bütün kahramanlari, özellikle hobbitler karincalar gibi üremekteyken neden bir aragorn jr. da bunlar yapmaz ki? neyse, sanirim sayin tolkien burada doğum kontrol mesajini vermiştir...

    hayat hikayesinden başka, eowyn yüzüklerin efendisinde çok sevilen karakterlerden biridir, kendisine theoden'e bağliliğindan dolayi "faithful beyond fear", cesaretinden dolayi "a true shieldmaiden of the mark", "fearless angel" gibi isimler takilmiş, adina nice siteler açilmiştir... "uzun boylu, sarişin, açik tenli ve çok çok güzel" olarak tarif edilir, zaten yüzüklerin efendisinde bütün iyi karakterler güzeldir, bütün kötü karakterler çirkindir, bir insanin alignment'ini makyajina bakarak anlayabilirsiniz... yine de, ünlü lotr ressami ted nasmith, eowyn'in nazgul ile olan ünlü savaşini çizerken onu "more handsome than fair" çizmiştir.. buna rağmen filmde eowyn'i benim pek güzel bulduğum miranda otto canlandirir, pek de iyi eder...
    kisaca eowyn, yüzüklerin efendisi'nde "sevdiğiniz insanlar için fedakarlik yapin, ama kendi ideallerinizi illaki gerçekleştirin" tadinda bir mesaji benim yazdiğimdan çok çok daha başarli ile ileten, yüzüklerin efendisi'nin olmazsa olmaz çok önemli bir karakteridir... *
  • onu bu kadar güzel bir kişi tasvir edebilirdi bize ve o şimdi atalarının konaklarında huzur içinde uyuyor. (bkz: j r r tolkien)

    "yüzü çok zarif, uzun saçları altından bir nehir gibiydi. gümüş kemerli beyaz giysileri içinde ince ve uzundu, ama güçlü görünüyordu, çelik gibi sertti; kralların kızıydı. böyle gördü aragorn ilk kez gün ışığında rohan hatunu eowyn'i ve onun zarif olduğunu düşündü, zarif ve soğuk; tıpkı henüz erginliğe ulaşmamış soluk bir bahar sabahı gibi..."

    yuzuklerin efendisi-iki kule(syf.132-133)
  • lotr'de arwenden daha popular cesur ve kararli, lakin kahpe felek, biricik aragornumuzu arwen'e asik etmistir
  • eowyn' in, aragorn' un sevgilisinin olup olmadığını öğrenme çalışması oldukça tanıdıktır. ancak beklenmedik bir şekilde biter. *

    hatun, başkent, edoras' dan, korunaklı şehir, helm' s deep' e göç edilirken, aragorn' u bir ara yalnız yakalar.*. yan yana yürümektedirler. sanki o pasak içindeki kıyafetlerin arasında daha önce seçememiş de, o sırada farketmişçesine, oğlanın boynunda parıl parıl parlayan kolyeyi sorar:

    - size bu kolyeyi veren hanımefendi şuan nerede? (seninle ilgileniyorum da, bir ilişkin var mı, yok mu? onu öğrenmek istiyorum... umarım yoktur, eğer varsa da, işallah hediye ettikten sonra ölmüştür.)
    - ...
    - lordum?!..
    - ...
    - iyi misiniz?
    - bana bunu veren kişi kendi türü ile birlikte denizin ötesine geçti.*
    - ... (oha, tür mü, dedi bu şimdi?! aa, oğlana bak, cins-i sapık çıktı! e tabi bi başına gez, gez nereye kadar.)

    * bilmeyen ölsün tabii de. bilmeyenler için not: elfler, orta dünya savaşı başlamadan hemen önce gemilerle denizi geçip batıya gitmiş, amerika' nın keşfine kadar da orada yaşamışlardır. o dönem de, o teknoloji sadece onlarda varmış demek ki.

    p.s.: aslında kızcağızın aklından geçen şuydu sanırım: "lan normal bi insanı söylemiyor ki! söylese, birazcık umut olacak. ama arwenlerden bahsediyor. ben nasıl yarışayım, liv taylor' nan? tozun toprağın içinde, ahırda bayırda heba ettim ömrümü, ben o kadar büyü yaptırsam, ajda pekkan' dan daha güzel olurum."
  • bir de soyle bir tasviri vardir. nazgul'un onu parcalamak icin uzattigi boynunu ikiye ayirmadan hemen oncesinde anlatilir:

    ''yine de urkmedi rohirrim'in kizi, krallarin cocugu...ince ama celik bir bicak gibi; zarif ama olumcul eowyn!''
  • witch king'in götünü kesmiş olan aslan yürekli hatun.
  • aslinda yanlis anlasilmis bir karakter oldugunu dusundugum prenses.
    onun gucunu, bir kilicinki kadar keskin zekasi ve savas alanindaki yeteneklerini gorenler, bir sure sonra bir kuleye gidip sadece evinin hanimi olmasina hayret eder, ve belki de kizarlar. bu noktada eowyn yanlis anlasilir.

    o en basindan beri mutlulugu aramisti. savas sanatlarindaki becerisi ve keskin zekasi asker olmasina yeterli sayilmiyordu etrafindakiler tarafindan. ne de olsa bir kadindi o.. oysa kadin olmak gucsuz olmak, aciz olmak degildi ki. kadin ya da erkek, herkes ailesini, ulkesini korumak icin savasabilirdi. o altin bir kafese kapatilip, orada asagilanmayi istemedi, her zaman karakterinin gucu yolunu aydinlatti. ne oldugunun farkindaydi, ama kendisinden baska kimsenin bunu anlamamasina ofkeliydi. bir kenara itilmek, bir kosede yaslanmak istemedi o, bunlari sirf kadin oldugu icin yapmasi gerektigini kabul etmedi. hakliydi da.

    o bir savasciydi, bir kraliceydi en basindan beri. sadece guzelligi degil, zekasi ve yetenegi ile gucluydu. olgundu.. aslinda etrafindaki herkesin onu korumaya calistigini biliyordu. korunmaya ihtiyaci olmadigini dusunuyordu sadece. onun ne eksigi vardi bir erkekten, bir askerden, ve hatta bir kraldan.. karakteri dogru ve iyilik adina savasmayi secmesini saglayacak kadar guclu, iradesi bu gucu kullanacak kadar saglamdi. ve eowyn savasti.

    bircoklari onun bu basaridan sonra ulkesine ve sarayina cekilmesini anlamadilar, onun savasci karakterine yakistirmadilar bunu.. fakat unutulmamasi gereken bir durum vardi, sauron yenilmisti artik, eowyn korumaci yapiya sahip bir prensesti, saldirgan degildi. barisi bozan biri olursa, ulkesini korurdu, ama kendisi barisi bozacak degildi. mutluluk ve huzur zamanlarinda savas durtulerine kapilip etrafa saldirmadi tabi ki. evinin hanimi oldu.. hep istedigi gibi..

    o koruyan bir kizdi, evini, ailesini, ulkesini, sevdiklerini.. korunmaya gerek kalmadigi gun, o da kendisini hayatina verdi. bunun neresi zayiflik ki? eowyn asla zayiflik gostermedi, asla bir noktadan sonra gucunu yitirmedi. sevdigi erkek aragorn degildi, tanidigi ve akrabasi olmayan tek kral oydu. faramir, abisi boromir kadar guclu, ama ondan daha olgun, daha bilge bir erkekti, ve eowyn'in icindeki gucu gormustu. onun askina karsilik vermesi zor olmamisti prensesin. bir prensti ne de olsa kendisini isteyen.

    ve yanlis anlasilan bir baska nokta da eowyn'in hemen asik olmasidir faramir'e. oyle olmadi aslinda. bakim evindeki gunlerinde birbirlerine en zor zamanlarda baglandilar. nese ve mutluluk sarhosluguyla degil, en zor gunlerin kederiyle asik oldular. daha onceden aragorn'u begenmisse de sevdigi adam o degildi. o gercek sevgi degildi.

    evinin hanimi olmak savasmaktan kolay bir is de degildi zaten. bir ulkenin lady'siydi o. yeniden.. her zamanki gibi zekasi ve gucuyle ulkesini yonetti, esiyle birlikte. eowyn, sadece savasci yonu ve kilic kullanmadaki basarisi ile veya guzelligi ve altin saclariyla degil; icindeki gucu uyandirmasi, gucunu, dogru icin kullanacak kadar temiz bir karaktere ve kontrol edebilecek kadar saglam bir iradeye sahip olmasiyla buyuleyen bir kadindi. ve bu ozellikleri de asla degismedi.
  • (bkz: i am no man)
  • zamanında aragorn'a sağlam atar yapmamı sağlamış şahsiyettir. 'harbi' kızdır, güzeldir, cesurdur, gönüllerin prensesidir, nazgül efendisini öldürdüğü gün orta dünya'da feminizmin temellerini atmıştır amma ve lakin bizim aragorn sivri kulaklı kazulet arwen'i bu caağnım kıza tercih etmiştir.
    (bkz : kader)
  • aragorn'u sevdiğini söylemeye çalışmıştır şu diyalogda:

    eowyn: my lord! aragorn! i am to be sent with the women into the caves.
    aragorn: that is an honorable charge.
    eowyn: to mind the children? to find food and bedding when the men return? what renown is there in that?
    aragorn: my lady, there may come a time for valor without renown. who then will your people look to in the last defense?
    eowyn: let me stand at your side.
    aragorn: it is not in my power to command it.
    (aragorn turns to walk away from her)
    eowyn: you do not command the others to stay! they fight beside you because they would not be parted from you! because they love you.
    (aragorn stops, and she realizes she has said too much)
    eowyn: i am sorry.
    (eowyn walks away)
hesabın var mı? giriş yap