• 1915'de katledilen ermeni komşumu getirmeyecek tazminattır. anadolu coğrafyasını ermenisiz bırakmanın bedelini karşılamayacak tazminattır. her şeyden önemlisi insani, ahlaki ve tarihsel sonuçları düşünüldüğünde, bu toprakların kaybettiği değerlerin karşısında bir hiç olan tazminattır.
  • toplum olarak ödemekte olduğumuz bir taziminattır aslında. böyle hala anadoluda ermeni kalmadı deyince "ama çetelerdi vır vır vır tehcirdi bik bik bik sik sik sik" diye kafa siken insanlar bunun bedeli. tahammülsüz, baskıcı bir rejimde yaşamaya alıiştırılmış durumda bir toplum. zira vakti zamanında karşılıklı uyum sağlamaları -en azından tahammül etmeleri- gereken insanlar baskıcı bir rejimce katledilmiş, ve hala katliam reddediliyor egemenler tarafından.
  • bir ermeninin kolay yönden köşeyi dönmek için benimsediği pamuk ipliği, kahvede bir yerden para bekliyorum gelirse köşeyi dönecem hafız diyor mudur merak etmiyor değilim. lan insanlar birbirini katletmiş sen dolarını altınını düşünüyorsun hala.

    sırf bu yüzden içeri dilenci alınmayan kafelere takılıyorum.

    edit: mesaj yolu ile para isteyen olursa diye not düşeyim şuraya da kapımı çalan olmasın, biz ailemizden yeterli bir tazminatı bırakmışız çete baskınında. çalmayın kapımı para ver diye bozuşuruz.
  • -yamuluyorsam düzeltin editleyeyim- ama türkiye'nin böyle bir yükümlülüğü yoktur.

    almanya da zaten bildiğim kadarıyla soykırım yaptığı için değil çalışma kampında kullandığı yahudilerin emekleri (forced labor) için tazminat ödemiştir.

    ayrıca soykırım suçu -olmuştur veya olmamıştır mevzuundan bağımsız olarak- ikinci dünya savaşından sonra tanımlandığından (1948) geriye yönelik bir cezai yaptırımı yoktur. zaten naziler bile "soykırım" (genocide) suçundan değil, "insanlığa karşı suçlardan" (crimes against humanity) veya cinayet (murder) gibi suçlardan yargılanmışlardır. dolayısıyla bu bağlamda da bir tazminat talebi söz konusu olamaz.

    "el koyulan mallar" konusunda ise nasıl bir durum var gerçekten bilmiyorum. belki tapusuyla falan belgelenebilen taşınamazlar için bir tazminat durumu söz konusu olabilir. gerçi adamlar tehcire giderken tapu düşünecek değiller ya, diyelim ki düşündüler bunca sene nasıl hala ellerinde bulunacak?

    .....

    velhasıl bütün bunlar laf-ü güzaf. ortada büyük bir trajedi var. komşu komşunun kanına girmiş hala para hesabına duruluyor. ne olurdu şöyle geçmişe bir sünger çekebilsek? neden hala dünyanın bu tarafından kimlikler düşmanlıklar üzerinden tanımlanıyor? herkes samimiyse eğer, dünya'nın dört bir yanında soykırımlar devam ederken onları önlemeye çalışmak yerine üzerinden yüz yıl geçmiş bir olayı diğer ülkelerin meclislerinden geçirmek - ya da geçirmemek - için yapılan bunca lobi neden?..

    aslında sorular soruları getiriyor. resmen politik tiyatrolar oynanıyor. bugüne hakim olanlar, geçmişe de hakimiyet kuruyor *. yine birden politikadan tiksindim. şu entrynin tepesinde yaptığım para muhabbetinden bile iğrendim. zaten dedelerinin yaşadığı acıya parayla değer biçmeye çalışan ermeniden de türkten de ne hayır gelir be sözlük?
  • ermenistan'a uygulanacak ambargonun kaldırılmasının bunu karşılayacağını düşünen insanların ödenmesi gerektiğini buyurdukları tazminattır. hayır bir de gazze ambargosu ile ermenistan sınır kapısının kapalı olmasını kıyaslayanlar var ki, bunların gürcistan diye bir devletin varlığından haberdar olmalarının vakti geldi de geçiyor bile. mısır gibi "müslüman" bir ülkenin aksine gürcistan ermenistan'a ambargo uygulamamakta, hava sahası da dahil olmak üzere kullanımına izin vermektedir. kaldı ki ermenistan sınır kapısı soykırım iddiaları yüzünden kapatılmış olsaydı zaten vaktinde hiç açılmazdı. ermenistan sınır kapısı hocalı katliamı ve ermenistan'ın azeri topraklarının dörtte birine yakınını işgal etmesi yüzünden tepki olarak kapatıldı. ****

    sözde soykırım iddiaları hakkında ise:

    (bkz: sözde soykırım iddialarının hukuki durumu)

    unutmadan bir de şunlar var:

    (bkz: biz gerçekten barbar mıyız baba)
    (bkz: barbar türkler sendromu)

    ayrıca, nobel edebiyat ödülünü almak için edebi açıdan değerli olan bir şeyler de yazmış olmanız gerekiyor, buradaki entryleriniz ile olsa olsa şukela alırsınız. bir de "avrupa birliğine bireysel başvuru ile girilebilecek" olayı ise şuradan da okuyabileceğiniz üzere zaytung haberi.

    öğreniniz: hocalı katliamı

    bir de bu tazminat ödemeliyiz diyenlere sormak istiyorum, bunu düşünürken mutlaka hesaplamışsınızdır:

    1. rusya, çerkez halkına yaptıklarından dolayı vatandaşımız olan çerkezlerin payını bize mi verecektir?
    2. kırım türklerinin yaşadığı zulmün parasal karşılığı kaç dolardır?
    3. çin'de katledilen soydaşlarımızın pahası biçilebilmiş midir?
    4. ermenistan bizden aldığı parayı azerilere hocalı katliamı dolayısı ile verecek midir?
    5. kıbrıs türklerinin yaşadıkları*** yüzünden bizim payımıza kaç dolar düşmektedir?

    "bir türk dünyaya bedeldir" diye bir sözün varlığı karşısında elbette net tazminat olarak artıda görünsek de yine de merak ettim, hesaplayan adamlar bir el atarlar mı?
  • para olarak bakarsak bi zararı dokunmayabilir fakat işin ucunda toprak olunca çok zararı dokunur

    (bkz: 3t)

    (bkz: dort t plani)
  • yav benim halkım soykırıma falan uğrasa bile böyle bir şeyi talep etmem ki. ego ile gurur ile alakalı birşey.

    ama illa 5 milyar dolara davamızı satarız ve çenemizi kaparız diyorsanız gelin davanızın pazarlığına oturalım.

    toprak meselesine gelince...
    turist vizesinde size elimizden gelen teşviği veririz.
  • mevcut devletlerin mirasçısı olduğu devletler ve egemen halkları kimleri kırmış kaç kişi öldürmüş kimin malına konmuş nasıl tespit edilecek bilmem de, bu yetmez. yakında bunun başka versiyonunlarını bekliyoruz: suriyeliler'in hatay'daki taşınmazları, rumlar'ın kuzey kıbrıs'taki mülkleri, bir de (bkz: kürt soykırımı tazminatı). yüce gönüllü milletiz, kızılderililere de biz ödeyelim, zaten bir avuç kalmışlardır, bi şey tutmaz.

    o halde maliye bakanlığı duyurur: milletçe insan hakları, evrensel hukuk ve demokrasi konularında imana geldik, dünyaya da örnek olacaz, her türlü günahımızın hesabını verecez. malum, kasa tam takır, vatandaşlarımızın da bu konuda katkı vermekten çekinmeyeceğine eminiz. doğrudan ve dolaylı vergileri arttırıyoruz. ücretlerinizden (nee, araba alcaktım hacı ben), benzininizden (la depo dolmuyo zaten), ticari işletmenizin karından (valla billa para kazanmıyoz, siftahımız yok), besi çiftliğinizin hasılatından (et fiyatları zaten yerlerde-bu olmadı be-), futbolcu transfer ücretlerinden (ay robinho, krasiç, ronaldinho alcaktık biz), maç ve konser biletlerinden (etnik müzik konseri yattı birader hatun da araklayamayız bu gidişle), sıfır kilometre araç satın alımlarından kesilecek vergi oranlarını arttırıyoruz (olum zaten maaşı kuşa döndürdünüz lan), konut kredilerinizin faizine bsmv ve kkdf de ödeyeceksiniz (sokayım böyle morgıça), bilgisayar, internet fişman lüks tüketim bundan sonra (gitti macbookpro), öğrenci yurtlarına öğrenci katılım paylarını, öğrenim harçlarını (parasız eğitim istiyok), yurt dışına çıkış harçlarını, pasaport harçlarını (nee paris turu yapacağıdık) arttırıyoruz.

    başlatmayın zorba, soykırımcı, işgalci ecdadınızdan, hepsini ben mi ödeyecem lan? pamuk eller cebe. ya gönüllü olun bi fon kurun ya da çay koyun.
  • dunyanin cesitli ulkeleri anlasmis gibi her gun soykirim lafzini, iste bu tazminat istensin diye aniyor.
    oysaki kemalist kafalar hala rte'yi oh ne iyi sıkıştırıyorlar diye sevine duruyorlar.
    sozde *ermeni soykirim tazminati 100milyar dolardan asagi istenmez.
    kemalist kafalara duyurulur.
    malum kafalari calismiyor.
hesabın var mı? giriş yap