evliliğe inanmak

• peygamberi eşiniz olan bir dinin tek mensubu olabilmektir.. halk arasında sıfatınız kılıbık olsa bile dört duvar içinde bu sıfat kendini huzura bırakır..
• astrolojiye inanmaktan daha uzucudur.
• evliliğe inanıyorum da, kendi evliliğime inanmıyorum. onun dışında sıkıntı yok yani.
• uyum ve anlayis gerekir , esimin bilgisayarci olmasi lazim
• evlilik kurumununun faydali, guzel birsey olduguna, tokezlediginde yurumesi icin caba gostermek gerektigine inanmak. bizim jenerasyonda pek bulunmayan ozellik.
• kendini mutluluga bagladigini zanneden zihniyet sonucu olusan bir kavram. sahiplenme duygusunun guzel birsey olarak topluma sokuldugu ve herkesinde isine geldigi en kucuk birim. oysa insanin herzaman olan duzeni yikmak icin calistigi bilinen en buyuk gercektir herkes hayatinda herseyi yikar ve tekrar yapar yeni tatminler kazanmak icin ama bunu kavrayamayan eski kusak hala belli bir duzenin olursa mutlu olacagina inaniyor
• evliligin de her ne kadar pratik itibariyle fazla siki fiki olagelse de bir iliski turu oldugunu hatirlayan kisinin dusuncesidir.
• tanrıya inanmak misali yaşla ilişkilendirilmeye çalışılan bu durum, evlilik kurumunu kendi (ve eşi) için gerekli ve/veya yeterli görmek anlamına getirilirse (ki iyimser bir insanım, getirdim) bugün bir evlenme teklifi yapmak, ayakkabı üzerinde iz, nikah davetli şu bu heyecanı, damat gelin balayı günleri ve benzer bir çok şeyle birlikte düşünüldüğünde evlilik in ewigkeit amen bir bağ içinde çok güzeldir, hoştur.
• ilişki de yeni heyecanlar aramak olarak tanımlayabilirim.. boş düşüncelere çocuk yapıp isim düşünmeler gibi şeyler eklenebilir
  
  (bkz: bok var)
• (bkz: ally mcbeal gibi olmak)