• (bkz: bok mu var)
  • önce bok vardı.
    (yaradılış destanından)
  • sinirli bir anneye* "yemekte ne var" sorusu sorulduğunda alınabilecek potansiyel yanıt.
  • dertler birbir gelmis ortada da bir cozum yolu yoktur insanin icine kapanipta konusmak istemedigi durumda arkadaslarin yogun baskilarina verilen cevaptir.
    ---ne oldu haci neyin var?
    ---yok bi$i be nolsun ki.
    ---yok yok var sende bi$ey.(bkz: paradoks)
    ---valla yok be haci.
    ---oglum itiraz etme ben anlarim var bi$i.
    ---heee var bok var yiyecenmi?
  • tamamen sinir, kizginlik, ketlenmislik ("frustration") duygularinin hop diye disavuruldugunu belirtir. genellikle ya bir soruya cevap olarak verilir, ya da bir icten ice ilerleyen dusunce dizgesinin ardindan tepki sozcukleri olarak dokulur dudaklardan. esasen bahsi gecen ve benzeri bir takim negatif duygulardan, ya da bazen alaydan, baska da pek birsey belirtmez; nitekim kelimesel anlamiyla ("literally") hakiki bir cevap olarak kullanimi nadirdir.
    (- anneaa, tuvalette ne vaar?
    - bok var cocuum, gibi ornekler disinda...)
  • en sevdiğim haykırış! o ortadaki harfler o ve a'ya hayranım önce içine kapanan ağız sonra ardına kadar açılıyo böyle bütün hıncı fırlatır gibi. delirdiğim anlarda farkında olmadan bağırdığımda ağzımdan çıkan bu kelimeler hayatın anlamı gibi geliyor.
  • gereksizlik belirten bundan daha iyi bir kalıp bilmiyorum ben. oldukça sade, kullanımı kolay... iyi iyi.
  • günde 5 vakit haykırmak istediğim söz öbeği. ama içime atıyorum içimde patlıyor.
  • şarkı yazdım sözlük, paylaşmak istiyorum;

    bok var
    seninle benim aramda büyük bir
    bok var
    seninle benim aramda büyük bir
    bok var.
  • birazdan dökülecek olanlar, aslında çoğumuzun yer yer baş rol oynadığı bir hikayeden akılda kalan kısımlardır. sonuç olarak bunların hiç birini yapmadım diyemeyeceğim tabii. yakın bir arkadaşımla okulda sürekli olarak geyiğini yaptığımız, geyiğine doyamadığımız ancak bir yandan da bu tek tipleşmeye fitil olduğumuz bir sap-saman ayrıştırıcısıdır paylaşacağım...

    üniversiteye girdin, saçını hemen uzat. bok var, eksik olma.

    bilimum etkinliğe katıl. bir şarkısını bile bilmediğin adamın konserine git, ortam piyasa yap, ancak bunu alternatif şekilde gerçekleştir. yap, doymazsın yoksa, uzun saçın hakkını vereceksin ya...

    biraz daha uzadı mı saçların? tamam güzel. zaten kesin sigaraya başlamış, kulağını deldirmişsindir. şimdi sırada o saçları rasta yaptırmak var. yaptır yaptır, kıymadan yaptır... üniversitedesin, başka ne zaman yapabilirsin böyle bir çılgınlığı. favori dizin kampüsistan, favori "adamın" da yunus günce.

    aa, yunus günce demişken, dövme işine de girişmişsindir piercingden hemen sonra. yaptır yunus günce'nin kolundaki dövmenin aynısını. "god ıs love." hiç bir şeyden eksik olma, bok var.

    devam et hayatına, rock konserleri baymaya başlamıştır. nasılsa ortalık küllüm liseli, hard rock ve heavy metal tarzlarındaki konserlerde bulunma. hemen tori amos, lamb, god ıs an astronaut dinlemeye başla.

    bir iki kez peyote'ye git, arada house, trance, dubstep tarzlarına kay. hoop ne oldu? geldin uyuşturucuya. esrar kullan, bir iki adım ileriye gitmek için hap at, kafan kıyak gez ortalıkta.
    neden? çünkü marjinal kalmak için bir kimyasala ihtiyacın var. aa bir de, kullandıklarını yüksek sesle anlatmayı unutma. zararlı diyoruz bunlar, kendine zarar veriyorsun diyoruz ama sen bizi dinleme. aban hemen, bok var. illa lazım sana bunlar.

    üniversitede ilk seneni yurtta geçirdin, hadi ilk iki sene diyelim.. .ardından arkadaşlarınla eve çık. sonra arkadaşlarınla takış, herkese "en iyi arkadaştan ev arkadaşı olmaz." öğüdü ver ve ekle: "aranız bozulur." dayanama, becereme, çıldır ve dön dolaş bir sevgili bul.

    sevgilinin evine çık... onunla birlikte yaşamaya başla. çünkü izlediğin çoğu müzik klibinde bu sahneyi gördün, bundan da eksik kalma. sevgilinle uzun bir süre yaşa, ardından ona "ben erasmus'a gideceğim yeaaa." de ve onu ardında bırak. 9 ay ortalıkta görünme. arada bir, gurbet ellerdeyken anlarsın değerini, kimse senin maymun suratına bakmadığı için... "nasılsa döndüğümde beni bekler, kesin bekler o." de. (beklemedi)

    okulun bitmeye yaklaştı mı? eh, sevgilin beklemedi diye incir reçeli'dir, ıssız adam'dır, bilimum ağlak ve sümüklü türk filmini de bitirdin. kafayı da çektin, hoop dön başa. bir süre her şey kötü gitsin. ardından toparlan...

    okulu bitir, yüksek lisansa başla. "işletme masterı şart abiiiii!" diye ortalıkta gez fıldır fıldır. bok var...

    işletme masterını ya da embiey'ini yaparken, çalış ya da çalışma bir sigortalı işte ancak her zaman şikayet et. "off, dersler çok ağır yeaaa" diye ağla millete. çünkü bunu yapmayı sen seçmedin, bunun için sen ailenden maddi yardım istemedin. devlet dayattı değil mi böyle yapmanı? yoksa sadece ağır işlerde mühendis olarak(şantiye, fabrika vs) çalışmak istemediğinden mi bu boka giriştin?

    hazır yaşın da ilerlemişken, yirmili yaşların ikinci yarısına girerken patlat o zaman facebook profil fotoğrafına yeğeninin fotoğraflarını. eksik kalma, hiç bir şeyden eksik kalma... bok var.

    http://bosmideyeikidubleviski.blogspot.com/…14.html
hesabın var mı? giriş yap