• törpülenmiş vicdanıyla, alevilere hak yolunu öğretmeye heves etmiş.
    kimin lanetleneceği, neyin hacı bektaş'ın ruhuna uygun olduğunu tayin etmeye başlamış.
    ferhat tunç, bezirganlaşmaya mı heves ettin?

    hacı bektaş'taki anmalarda konuşmaya gelen akp'li bekir bozdağ protesto edilip üzerine yürününce, hemen yetiştirmiş twitter'dan:

    "bekir bozdağ'a yönelik saldırının oradaki topluma maledilmesi yanlış. bir kişinin bu hareketini eminim ordaki halkta onaylamaz, lanetlemiştir."

    bre kendini bilmez. mazlumla zalim, halkın düşmanlarıyla dostları karışmış senin kafanda.
    neyi lanetleyeceğini de şaşırmışsın. bozdağ'ı, onu oraya çağıranları değil de, buna tepki gösterenleri 'lanetlemeye' heves etmişsin.

    duyarlılıkların nasıl karıştığını, değerlerin iktidara göre nasıl ayarlanmaya başladığının resmidir bu:

    "alevilerin kendi evinde, ocağında misafir olan birini dövdüğü görülmemiş"miş. o kadar izansızlık içinde, tutmuş bunu farketmiş, lanetleyecek bunu bulmuş büyük alevilik otoritesi tunç.

    alevilerin kendi evlerine ocaklarına alevi düşmanlarını alıp misafir ettiği, hele hele onlara söz verip yalanlarını dinlediği görülmüş müdür? utan utan, ethem'den, abdullah'tan utan.

    bu iktidar ki, yıllardır aleviliği tanımamış, horlamış, aşağılamış. uzun yıllar sonra ilk kez alevilerin kapılarına çarpılar konulmuş, tek bir soruşturma açmamış. tutmuş antakya'da, reyhanlı'da alevi halka hayatı dar etmiş. gelmiş istanbul'a senin atalarının katili selim'in köprüsünü kurduruyor.

    ve sen tutup bu iktidara tepki gösterenleri lanetlemeye çalışıyorsun.
    lanetin büyüğü zaten senin bilincine çökmüş. dostuyla düşmanını karıştırana, dostundan önce düşmanına sahip çıkana vicdanlı değil, düşkün denir düşkün.

    düşkün olma, bezirganlığa heveskarlık yapma ferhat tunç.
    tarihin laneti başkaldıranların değil, zalimlerin ve onlarla saf tutanların üzerine yağar.
    sıçratma üzerine bu laneti. yakıştırma kendine bunu.
  • prestij müzikle çalıştığı günlerde ece erken in televizyondaki programına çıkar. ece erken ferhet tunç'u yeni çıkan biri gibi tanıtmakta bu şekilde sohbet etmektedir. ferhat tunç bozuntuya vermeden programa ayak uydurmaya çalışmaktadır. sonra telefon bağlantısı olur, telefondaki arkadaş ferhat tunç la konuşur bişeyler söyler ve son bir kez ece erkene
    -şu anda karşınızda duran adamın sizin yaşınız kadar kasedi var ondan yeni çıkmış biri gibi bahsetmeyin.
    gibilerinden bir laf söyler ece erken ağzı açık bir şekilde ferhat tunç'a dönerek onaylamasını bekler ve onayını alır.
  • ferhat tunç olayı aynen şöyle anlatmıştır
    "misafirimle birlikte yolda yürürken bir grup sivil polis tarafından durdurulduk. arkadaşımın kimliği yoktu üzerinde. ofisimde olduğunu belirtip büroma davet ettim. ancak dinlemeyip arkadaşımı kelepçelediler. karakola kadar eşlik ettim. o an arkadaşımı dövdüler. yüzü kanlar içinde kaldı. yanımda 'ferhat tunç'un neyi oluyorsun. nerden tanıyorsun. pis tunceliler' deyip dövdüler. ben müdahale edip 'yaptığınız ayıptır' deyince de kimliğime el koyup gözaltına aldılar. yaşanılanlar tam bir polis terörüydü."
    ama yinede burdan birkaç "bkz" vermeden çıkmak ayıp olur
    (bkz: türk milletindeki polis sevgisi)
    (bkz: apolet ve postal hayranlığı)
  • türkiye'de konu üzerine yapılan tüm araştırmalardan çıkan sonuç açıktır:
    türk insanının siyasi tercihini, dönemsel olarak %70-%80 arasında değişen oranlarda mezhepsel aidiyeti belirliyor.

    tunceli gibi alevi kökenli bir bölgede, alevilerin tarihleri boyunca çıkardıkları ilk lidere (açıkça alevi olduğu bilinen bir lider varsa bilmediğim, bilgilendirin lütfen) oy vermeyip de bu arkadaşa oy vermelerini beklemek, hatta buna tepki vermek tarih ve sosyoloji bilmemektir, kusura bakmayın.

    kısa dönemlerde bazı küçük oynamalar olabilir, ancak kürt demek aleviler için tarih boyunca çekince demektir. burada adı sık sık geçen seyit rıza, ayaklanmada niye şeyh sait'e destek vermedi sanıyorsunuz? kesilen koyunlar hikayesini bilmeden buralarda mı dolaşıyorsunuz?

    bir tuncelili alevi ne olursa olsun, tarihte ilk kez içinden çıkan bir lidere oy vermeyi elbette tercih edecektir bu durumda.

    nasıl ki anadolu'daki milyonlarca yoksul, ezilen ve evilmeye devam edeceğini bilen kitle, sırf sünni diye, sırf kuran, din falan diyor diye tayyip'e oy veriyorsa, dersim de ne olursa olsun kılıçdaroğlu'na oy verecektir.

    not: burada anlatılan bir yan tutma değil, bir tespittir.
  • ilk gençlik yıllarımda dinlediğim ve çok sevdiğim istanbul konserleri albümünde yer alan vay bana vaylar bana'sı, işkencelerde'siyle; yaşamak direnmektir'iyle gönlümde yer eden;
    emekçilerin eylemlerinde kar, yağmur demeden saz çalıp türkü söyleyen ve fakat her ne hikmetse kürtçü bir çizgiye çektiği son albümleriyle yüreğimdeki yerini içine tükürürcesine terk eden eski sanatçı.
    yakıştıramıyorum son şarkılarının çoğunu kendisine. kürtçe olduklarından falan da değil; eski ferhat tunç'la alakası olmadıkları için.
    atatürk'e küfredecek kadar ucuzlaşabildiği için bir de belki.
  • halen yargılandığı davadaki savunmasında;

    "bölücülüğe düşmeden, ilkel milliyetçiliğe prim vermeden, ortak ülkemizde demokratik ve özgür, kardeşçe yaşam içinde en kısa yol savaşa son vermek ve barışı ikame etmektir"

    demiştir. biraz anlam düşüklüğü olsa da, söylemek istediği anlaşılıyor sanırım.

    http://www.radikal.com.tr/…28.07.2010&categoryid=77
  • tam adı ferhat tunç yoslun olan emek, demokrasi ve özgürlük bloku dersim adayı.
  • siyasete bulaşmasa dediğim çocukluğumun en sevdiğim sanatçısı. bir zamanlar chp'nin seçim konvoyunda can dostum parçası çalarken şimdi hdp'de canhıraş siyaset yapmaya çalışması ve harcadığı değerin onda bir karşılığını bulmamasını gördükçe üzülüyorum.dersim'den aday oldu seçilemedi. seçilememe sebebini parti ileri gelenleri dersim halkını katiline aşık olarak gördüler. o katiline aşık halktan bu sene gene oy isteyeceklerini unuttular tabi. ki güneydoğu'dan çıkan oyların yüzde ellisi akp'ye giderken onlar katiline aşık olmuyorlar. bu da burda dursun hani. o yüzden bu sene aday göstermemişler. kendi twitter sayfasında durumu kotarmak için gözünün makamda mevkide olmadığını ileri sürerek mücadeleye devam edeceğini açıklamış. ama tahmin edersiniz ki hdp veya bdp hiçbir zaman ferhat tunç adam gibi sahiplenmedi. hep bir eğreti süs olarak gördü. ferhat tunç'u bu konuda suçlamıyorum. çünkü ona olan sevgim daha önplanda belki duygusal davranmayıp daha katı eleştirebilirim ama şarkı türkülerini hala dinlediğim bir adama bunu yapamam sanırım. parti neden tam olarak sahiplenemiyor söyleyeyim. birincisi alevi. evet içinde çokca alevi olan bir parti nedense sadece seçimlerde elinde bağlama ile kanal kanal gezip alevileri etkilemeye çalışıyor ve zorunlu din dersinin kaldırılması olayına sadece seçim öncesi değiniyor. yani alevilere çok da samimi gelmiyor bu suni hareketler. ikincisi dersim halkının çoğu kendilerini kürt değil zaza olarak gördükleri için zazacadan çok kürtçe dilini daha öne çıkartılarak asimile edildiğini kürtçenin bir lehçesi olmadığını ve ayrı bir dil olduğunu kabullendirtemediklerinden kaynaklı seçilemedi.ferhat tunç kendi diliyle ilgili ne yapıyor? zazaca unutulma eşiğinde iken ne yapıyor diye sorarlar adama. ki chp'den aday olsaydı yüzde yüz seçilirdi zira dersim'liler de artık kamer genç'den sıkılmışlardı. hdp'ye harcadığı zamanı yeni bir albüme harcasaydı şimdi o eski albümlerinde ki asla eskimeyecek parçalar kazandırmış olurdu bize. şimdi eskinin ferhat tunç'u olarak anılmaktansa dersim halkı ile hdp arasında sıkışmış nereye koşturacağını bilmeyen bir çırpınış halinde olmazdı. abime tavsiyem azalarak siyasetten çekilmesi ve yapabildiği en iyi şey olan o munzur gibi akan sesinden şarkılar yapması..naçizane dileğim bu. kendisinin de bunları gördüğüne eminim ama atılmış adımları söylenmiş sözleri çiğnemeyi kendine yediremediği ve alacağı tepkileri düşünüyordur. bence bunları kafasına takmasın ve müziğine geri dönsün. şimdi kendisinden 1986 albümünden bir vurgunum hasretinden dinlenir..duymadım ki bu parçayı bilip de " gece seyrimdesin gündüz gönlümde " kısmı kimseyi etkilemesin.
  • şu an otogardayım ve birdenbire ferhat tunç dedim gayrıihtiyari olarak. kendisiyle ilgili bi anım var uzatmadan onu yazacam bakalım nasıl olacak.

    dört buçuk beş yaşlarına doğru ve bir yaz ayı idi. alibeyköy cemevine ferhat tunç geliyor. tunceliliyiz, ailecek de sevilir kendisi her ne kadar şu an kendisinden pek haberdar olunmasa da. cemevinde belki festivaldi, belki bi kutlama günü ya da alanı oluşundan konseri orada yapıyorlar bunlardan biri. biz ailecek gittik bu şölene kalabalık, hengame, accayip bi ortam kafalara güneş geçiyor. ben sıkılgan ve evin en küçüğü olarak bir noktadan sonra hadi gidelim diye tutturdum bizimkiler ferhat tunç çıkacak şimdi diye teskin etmeye çalışıyor beni. ben ısrarların sonuç getirmediğini görünce ben gidiyorum dedim ve gittim. annem şaka yapıyorum sanmış umursamamış. çocuk gitti. yokuşu çıktım eve giden en kısa yol için karşıdan karşıya akıcı yolda geçtim. yaşımdan beklenmeyecek hareketler sergiledim. yürüyorum ve mahallede arada gördüğümüz albino biri vardı. hepimiz esmer kavruk mahallecek, adam beyaz- sarı arası o yaşın getirisi ile korkuyoruz. bize biraz uzak ama bizim oraya da iniyordu bu arkadaş. kaçardık hep çünkü biraz da engelliydi sanırım o.

    cemevinde ferhat tunç çıkmış sahneye ama bizimkiler beni arıyor konserlik bir durumları kalmamış. etrafta bulamayınca da ferhat abimiz anons ediyo beni, kurtcobain neredesin gel sahneye anan baban burada şeklinde. kurtcobaaiiinn annem demiş bu çocuk artık gitti, ümidi keserek eve dönüyolar.

    ben korkudan geri giderek aşşırı uzun bi yoldan mecnun olurcasına yürüyorum kafamda güneş. eve giden yolları nasıl ezberlemişim o ara şimdi bile şaşırıyorum. ben geldim eve kapıda oturuyorum, anahtar olsa da açamazdım kapı demir ve sertti. aradan bir saat sonra da bizimkiler ağlaya sızlaya ağıtlar eşliğinde geldiler. kapıda beni görünce gözyaşları kesintiye uğradı. duraksayıp beni döğdüler. sonra nasıl yolları aştın karşıya geçtin deyip bu kez de sevinçten hırpaladılar biraz da.

    ben öleyim vıy ben öleyim bu canıma kurşun değsin dur ben öleyiiimm. böyle bi anı. bu yaşlardaki en uzun anım bu.
  • pkklı , sanatçı geçinen bir terörist .....
hesabın var mı? giriş yap