• bir gün bir fizikçi, fizikçi olmadan önce calculus kitabındaki tüm soruları çözdü.
    sonra jacobian matrisleri ile klasik mekaniğe geçiş yaptı.
    hızını alamadı, 25 sayfa schrödinger denklemini de çözdü.
    etrafta i will derive şarkısını söyleyerek gezinmeye başladı.
    bu bir pipo değildir'i düşünürken kafayı ışığa taktı, ona buna kaplama yapıp üzerine laser sıkmayı huy edindi.
    hatta erdal inönü'ye özenip hobi olarak klasik mekanik soruları çözdü.
    o fizikçi yemek yerken sinyal sistem kitabını da bitirip z transfom alıp matlabda filtrede tasarladı.
    ha tabi bir yerlere "#include <stdio.h>" yazmayı da ihmal etmedi.
    kısaca, merak ettiği herşeye sırayla bulaştı. (yoksa uyuyamazdı).

    not: dikkat ediniz salt fizikçiler normal insanlar değillerdir. öyle göründüklerine aldanmayınız. hayata bakış açısı en temelden başlar. ezber yetileri de yoktur. onları anlayabilmek için ancak fizikçi olmak gerekir.
    zordur.
    türkiye'de barınmaya çalışırlar ama her yol onlara "git" der.
  • en az 4 yil sure ile kasip bir fen fakültesinden fizikçi ünvani alarak mezun olmus kişi.

    fizikçiler tam anlamiyla kafayi yemiş, sıyırmış, bilim dunyasinda en çok deli yakistirmasini alan kişilerdir. fizik, matematik, kimya ve biyoloji uzerine kurulu bu evrende, yaradilistan tutun da kuyuya tas atilmasina kadar her konuda kafa patlatan grubun uyeleridir onlar. normal olmalarini, diger insanlar gibi olmalarini beklemek zaten yanlış olur. evrene, olaylara, olgulara farklı gozlerle bakar onlar ve farklı olmak zorundadirlar, cunku onların isi budur. kimsenin goremediğini gorebilmek, kimsenin dusunemedigini dusunmek ve bunlari savunmak, orta cagda cadi, buyucu olarak yorumlanmiş, bugun bilim adami unvanini verdigimiz kişiler binbir sekillerde iskence edilerek oldurulmuslerdir.

    1800 lerde isaac newtonun eseri principles of mathematicayi hala anlamakta gucluk cekiyoruz.
    leonardo da vincinin hayvanlari izleyip yaptigi cizimler bugun anatominin temelleri olmus, safra atma suretiyle deniz altinda gidebilecek bir arac tasarimi o gunlerde komik olarak nitelense de, gunumuzde halen denizaltilarda kullanilan tekniktir.
    altinin degerini kesfettikten sonra simya calismalari yapip gunumuz kimyasinin temellerini olusturan simyacilar da delilik ve buyuculuk yakistirmalarindan nasibini almiştir.

    gorunen o ki, bilim ile ugrasan kisiler eskiden beri haksiz yakistirmalara maruz kalmakta ve maalesef gunumuzde de bunun devam ettigi halen gorulmektedir.
  • fizikci, dunyayi ve evreni anlamaya ve anlatmaya calisan, bugunlere gelmemizde rol oynamis bircok teknolojinin temelini yaratmis olan ve yaratacak olan, bircok yapay alanin (bilgisayar bilimi, elektronik muhendisligi, hababam/debabam muhendisligi, vs..) dogmasina sebebiyet vermis, ancak ticari degeri bu yapay alanlarda mezun olanlardan maalesef dusuk olan, gercek degeri hala anlasilamamis ancak yinede dunyaya hizmet etmeye bilim aski ile devam edecek olan saygi duyulasi kisilik.
  • her işi yapabilecekleri rivayet edilir. 1993 yılında bir üniversitenin fizik bölümünü yeni kazanan öğrencilerine, mezun olduklarında bulabilecekleri işler sıralanıyordu. fizikle ne ilgisi olduğu pek anlaşılamayan bir sürü iş sayıldıktan sonra, bölüm başkanı şunu ekledi: "hiçbir şey olamazsanız başbakan yardımcısı olursunuz!" (o öğrenciler arasından, o yılın başbakan yardımcısı kadar iyi fizikçi çıkacağını sanmıyorum;* ama bakarsın bir başbakan yardımcısı çıkar).
  • başkalarının işlerine burunlarını sokmaya çok meraklıdırlar. örneğin francis crick (moleküler biyolojinin kurucusu sayılır), thomas kuhn (en fazla atıfta bulunulan akademik kitabı yazdı ama kitap felsefe kitabı). gerçi ernest rutherford biraz eline yüzüne bulaştırmıştır. şöyle buyurmuş 1933 yılında: "atomu parçalayarak elde edilecek enerji çok acınası bir şeydir. bundan bir tür güç kaynağı bekleyen, aklını peynir ekmekle yemiştir." fiziğe fazla yakın bir dal seçmiş kurcalamak için ondan böyle olmuş herhalde. gerçi yine de 1908 kimya nobel ödülünü kimyacılara bırakmamıştır.
  • feynman soyle bir laf etmis uzerine:
    "for those who want some proof that physicists are human, the proof is in the idiocy of all the different units which they use for measuring energy."
    kaba ceviri: "fizikcilerin insan olduguna dair kanit isteyenler icin: kanit enerjiyi olcmek icin kullandiklari tum birimlerin aptalligidir."

    gercekten de anlamsiz bir sekilde onlarca birim uretilmis enerjiyi olcmek icin. nukleerciler ayri telden, kati halciler ayri telden, parcacikcilar apayri telden calar genelde.
  • ancak emin olduğunda rahat eden insandır...
  • en nihai noktada matematikçi ile kapışma olasılığı çok yüksek olan, en asil duygunun insanıdır.
  • hayatını kazanmak ve insanlıga katmak istediklerini fizik bilimiyle ugrasarak saglayacagina inanarak yola cikmis, bu konuda yeni gelismelere yol acan bir faktor olarak da kendini anlamlandirmak niyetiyle universitelerin 4 yil sureli fizik bolumunden mezun olmus kisilerdir.ote yandan ulkemizdeki endustri fizik alanindaki temel arastirmalari destekleyecek kadar gelismediginden bu kisiler destek ve is bulamamakta baska alanlara kanalize olarak en azindan kendilerinde gelismis olan bilissel becerileri is hayatinda kullanmak suretiyle hayalleri havada kalarak hayatlarini kazanmaktadirlar.(bkz: burasi turkiye)
  • fizikcilerin sloganlari :
    madem geldin dunyaya
    calisican fizik kimyaya
hesabın var mı? giriş yap