fotoğrafçı

• kendi gördüklerini, gördüğü gibi gösterebilme yeteneği olan kişidir..
• daha bi tanesine denk gelmedim ki -bunlarin alayi turktur- "ben kucukken bizim evde bi fotograf makinesi vardi..." demesin, "7 yasindaydim abimin makinesini odunc almistim sonra fotograf askim basladi eki eki" diye devam etmesin. sen 7 yasinda o makineyle ancak oynarsin bi ihtimal de kirarsin bebegim benim hangi fotograf askindan bahsediyorsun? bu "su anki meslegimin kokleri cook uzun yillar oncesine dayanir" hikayelerinden bikmayan kalmadi mi? bu ne garip bir temellendirme seklidir? bu kadar mi temelsiz yaptigin is?
  
  valla denk geldi mi kufuru basiyorum, hepsinin haberi olsun.
• türkiye'de fotoğrafla uğraşıp, sağda solda "ben fotoğrafçıyım" diye dolaşmayan adamlar ya fotoğrafçıdır ya da fotoğrafçı adayıdır. bunların dışındakiler tırttır. fotoğraf cahilidir. daha bir kedi çekmeyi bile beceremezler.
  
  ha bir de fotoğrafçı boş bulduğu her yere photography , photographer gibi salak salak şeyler yazmayan adamdır.
• ölü görüntüler doğuran
• bir nevi tetikçi.
• kendini en az geliştiren meslek grubu sanırım.
  
  farklı illerde de bir kaç fotoğrafçıya gittim hep aynı tablo...
  
  - yirmi yaşına dayanmış bir pc
  - windows xp
  - adobe'un arşivlerinde bulunmayan bir photoshop sürümü
  - ve favori blur tool'u
• didier lefevre'nin sınır tanımayan doktorlar'la birlikte afganistan'a gitme yolculuğunu anlatan çizgi roman tarzındaki kitap. çizgi roman alanına çok mesafeli bir duruşum vardı, okuduğum ilk çizgi roman bu olunca fikrim tamamen değişti. kitapta lefevre'nin yolculuk sırasında çektiği fotoğraflara yer verilmiş olması harika bir olmuş.
• saatlerce uğraştıktan sonra elinde tuttuklarının resim değil fotoğraf olduğunu bilen kişidir.
• kadrajına yerleştirdigi goruntuyu fotografin cekildigi zaman, durum, iklim, yer ve kosullarla birlikte -ışık / süre / kimya- marifeti ile kalıcı ve konusan bir belgeye donusturebilen kisi.
• "bizler makinenin ardındaki makineler değiliz. fotoğrafı çekmeden önce düşünürüz, fotoğrafı çekerken düşünürüz-az da olsa-, dolayısıyla sonrasında da düşünmeliyiz!"
  
  marc riboud