• stad devlet tarafından yapılırken hiçbir protestoda bulunmamış, stad bittikten sonra yapanları protesto etmiş taraftardır. madem bu stadın böyle olmasını istemiyordun baştan protesto etseydin. istemiyoruz bu stadı deseydin. aylarca stadımız yapılıyor şöyle stad böyle stad diye hava atmaya kalk sonra stad bitince yapanları protesto et.
  • galatasaray'ın sahibidir kendileri. hem de tek sahibi... oturdukları, önlerinde lcd ekran olan, yumuşak deri, sıcak koltuklarından bir gün çekip gidecek, görevde olmadığı zamanlarda maçlara bir gelip bir gelmeyecek insanlar mı zannediyorsunuz siz galatasaray'ın sahiplerini? siyasi propagandalarını spora da bulaştırmaya çalışan insanlara tepki gösterdi diye mi nankör galatasaray taraftarı? bu taraftar, değil galatasaray, herhangi bir takımın taraftarı da olsa bu tepki olmalıydı. hayatın her alanından siyaset malzemesi çıkarmaya çalışırsan, bir gün karşında duvar gibi bir kitle görürsün. sonra çıkıp buna ''galatasaray taraftarı'nın nankörlüğü'' diyemezsin. bugün o stada 3 büyük takımın taraftarını karışık olarak soksan, o tepki bir tek galatasaraylılar'dan mı gelecek zannediyorsun? yoksa dünya basketbol şampiyonasında protesto edilirken salonda türkiye'yi desteklemeye gelenlerin hepdi de galatasaraylı mıydı? ayrıca, bu taraftarın verdiği tepki maç sonunda haklılık kazanmıştır. galatasaray taraftarı, protestosu sonunda başbakandan ağır eleştiriler mi aldı? yoksa, eleştiri tahammül edemeyen, maç sonunda tehditler savuracak birini mi protesto etti? bunun da üzerinde durmak lazım. siyasetin sınırlarını belirlenmez ve hayatın her alanında propaganda yapılırsa bu tepkilerle daha çok karşılaşılır. öğrenci ıslıklıyor, hekim ıslıklıyor, eczacı ıslıklıyor, esnaf ıslıklıyor ve şimdi sporseverler de ıslıklıyor. ''bunlar sizin için hiç mi ölçü değil? hiç mi bir şey ifade etmiyor'' diye sorarlar sayın başbakan.
  • stat acılsını propoganda yerine cevirmeye kalkarsan ıslık da çalarlar yuhlanırsın da,
    toki baskanının konusması ne oyle allah askına, bu adam aptal olamaz ki oyle bı konusmanın tepki gorecegını hesaplayamıyo mu?
    cok alısmıslar ne derlerse alkıslayan, kendilerine padisah muamelesi yapan insanlara, fütursuz konusabiliyor adam.
    cok mu zor biraz tevazu sahibi olmak ozhan canydın'ın karsımda sus pus oturdugu zamanı hatırlıyorum demek yerine saygıyla anmak, herkes zaten toki'ye, basbakana tesekkur ediyodu her mikrofon tutuldugunda.
  • çok önemli bir sınavın eşiğindeki büyük taraftar grubudur. kendilerine yönelik haklı/haksız eleştirilere nasıl cevap vereceği ya tarihe geçecek bir hadise olacak, ya da “kuyruğu bacak arasına almanın” şahane bir örneği olacak .

    türk telekom arena'nın açılışında yaşananlar herkesçe malum. toki başkanının yersiz konuşması net'te cayı cayır dönmekte. tepki ve protesto da aynı şekilde izlenebilmekte.. olayı sağduyulu şekilde incelediğinizde eleştiriler ve cevapları kısaca şöyle :

    1. stadın yapılmasında bürokrasiyi eğip bükerek olayı hızlandıran ve yardımcı olan başbakan'a haksızlık ve saygısızlık yapılmıştır deniyor. "tam olarak doğru değildir". ıslıklanan ve protesto edilen nerede ne şekilde konuşmasını bilmeyen toki başkanı erdoğan bayraktar'ın kendisidir.

    şurası bir gerçek : erdoğan bayraktar beyefendi bu denli yersiz ve ortamı gerecek bir konuşma yapmasaydı dahi başbakana tepki olabilirdi. fakat sağduyulu galatasaray taraftarı bunu uzatmayacak ve tepkileri kendi içinde yatıştırabilecekti. fakat sn bayraktar’ın bu güzel gecede galatasaray camiasını ve yönetimlerini acz içinde gösteren konuşması o kadar yersizdi ki, sağduyulu ve devletin yardımını gayet net bir şekilde bilen-hatta içlerinde recep tayyip erdoğan sempatizanı olması muhtemel taraftarı bile çileden çıkarmıştır.

    başbakan’ın daha sonra yaptığı açıklamalarda protestoları eleştirmesinin yanında, toki başkanının konuşması hakkında da bir iki kelam etmesini beklerdik doğrusu.

    bugün galatasaray taraftarı haklı olduğu noktada dahi başbakan’ın tüm protestoyu kendi üzerine almasından dolayı üzülmekte, yer yer özür mesajları göndermektedir.

    galatasaray taraftarı budur. asıl galatasaraylılık budur.

    2. galatasaray taraftarı spora siyaseti alet etmiştir deniyor. külliyen yalan ve yanlıştır.

    tüm gece boyunca kör gözüne parmağı sokar gibi dev ekranlarda defalarca başbakanın yaptığı açılışlar, toki reklamları dönmüştür. olay adeta iktidarın dev projesi üzerine bir propaganda gecesine dönmüştür. dolayısıyla siyaset geceye taraftarın dışında çok önceden sokulmuştur. tüm bunlar yaşanırken galatasaray camiası ve mevcut/geçmiş yönetimlerine “görevlerini yapamayan aciz insanlar” yakıştırması yapan sn erdoğan’a gösterilen tepki, taraftarın kulübüne hizmet etmiş insanları korumasından başka bir gözle görülmemelidir.

    eğer 100 yılı aşkın yıldır mevcudiyetini devam ettiren türkiye'nin çok önemli bir kulübüne yaptığınız ve ona ait olduğunu kabul ettiğiniz bir stadın açılışında, o kulübün 50000 taraftarı önünde yöneticilerine aciz insanlar derseniz, %90 oyla seçim kazanmış bir partinin mensubu dahi olsanız tepki alırsınız.

    yönetimi ve yöneticileri ne kadar aciz olursa olsun galatasaray taraftarı böylesi görkemli bir açılışta kulübüne öyle veya böyle hizmet etmiş insanlarına laf söyletmez, söyletmeyecektir.
    galatasaray taraftarı budur. asıl galatasaraylılık budur.

    3. galatasaray taraftarı toki’nin ve türk telekom’un şovuna dönen gecede, bu projenin mimarları olan ve kendi bağrından yetişen özhan canaydın , mustafa sarıgül’ün bahsinin geçmesini; hatta yapım aşamasında hayatlarını kaybeden işçiler için bir saygı duruşu düzenlenmesini beklerken ve bunları eleştirirken/tartışırken, okların kendisine dönmesinden dolayı sıkkındır. bir de üzerine kamu oyuna verilen "alırız oyuncağınızı" tadındaki açıklamalarla henüz duygusal bir bağ kuramadığı türk telekom arena ile bağı iyiden iyiye zedelenmiştir. sıtkı sıyrılmıştır adeta.

    şunu çok merak ediyorum.. sn adnan polat dün çıkıp, nasıl ve hangi kanuna/hukuka dayanarak yapacağını bilemediğim “kamera ile tespit edip stada almama” cezası/açıklaması yerine;

    - açılış sırasında yapılan konuşmalarda “her ne kadar doğru noktalar olsa da” (yönetim(ler)in aczinden bahsediyorum) gecede bulunma amacımızla bağdaşmayan ve geceye yakışmayan konuşmalardan dolayı rahatsız olduklarını, başbakan’ın protestoları yanlış bir şekilde üzerine aldığını ve gerekiyorsa galatasaray taraftarının adeta bir “lütuf” gibi gösterilen türk telekom arena yerine tekrar ali sami yen’e dönebileceklerini açıklasa ne oldurdu..

    ben söyleyeyim : şu anda arena’nın doğu kanadında kombinesi olan bir taraftar olarak, tek “allah kuruş” geri istemeden, eski veya yeni açığın en kötü yerinde oturmayı kabul edebilirdim.

    galatasaray taraftarı budur. asıl galatasaraylılık budur.

    sn adnan polat şunu farketmelidir ki; kendisi orada bahsi geçen siyasi partiden, toki’den, telekom’dan çok daha eski, 106 yıllık köklü bir camiayı temsil etmektedir.

    şimdi bekliyorum. gücü ve “bağımsızlığı” iyiden iyiye sorgulanan ultraslan’ı ve/veya diğer taraftar topluluklarını bekliyorum. tüm bu haklı noktalar ışığında büyük galatasaray taraftarının nasıl organize olacağını bekliyorum.

    sivas maçı için ali sami yen’de mi toplanır ? arena yerine oraya mı gider ?
    türk telekom arena’da toplanır ama maçı içeri girmeden radyodan mı takip eder?
    yoksa sadece özhan canaydın ve ölen işçilerin ismiyle, birkaç anlamlı pankartla mı tepkisini gösterir.

    şu anda bilemiyorum. ama tarihi bir cevap için tarihi bir fırsattır elindeki... umuyorum şanına yakışır şekilde kullanır.
  • sayin basbakanimizin siyasete sporu karistirip stad acilisini kendi sovuna donusturmesini protesto ederek spora siyaseti karistiran kaka insanlar toplulugudur.
  • onurlu taraftar olduğunu göstermiştir.

    şöyle ki o stadın temeli atıldığından beri her gün resimlerini takip ederim. 3 ay takip etmemiş biri tekrar baktığında onun için "oha lan ne kadar ilerlemiş" demek normalken, benim için hiçbir zaman normal olmadı bu. çünkü her gün adım adım büyümesini gördüm, izledim, takip ettim.

    çimlerin bile ilk geldiği gece kamera başında tırların gelişini, çimlerin serilmesini izledik. çatı makasları ilk yerleştirilirken her zaman takip ettim, prekastlar yerleştirilirken her prekastı dikkatlice takip ettim. 4 yıldır stadın yapılışını takip ediyorum.

    şimdi gelelim önemli kısma. bu stad için galatasaray olarak, 1933 yılından beri elimizde bulundurduğumuz ve 1997'den beri üst kullanım hakları olarak bize devredilen ali sami yen arazisini devlete geri iade taahhüdü ile, yine bize devredilmiş olan seyrantepe arazisine yeni bir stadyum inşa edilmesi için bir anlaşma yaptık.

    toki başkanının ağzı kulaklarındaydı, daha 1 yıl önce "ali sami yen arazisinden 1 milyar dolar gelir bekliyoruz" diyordu. yani alan memnun, yapan çok daha memnundu. biz haklarımızı verdik ve halkın parasıyla, halkın bir takımı olan galatasaray'a, karşılığı daha sonra defaten belirttiğim gibi arazi satışıyla olacak şekilde stadyum yapıldı. ben de 4 yıl boyunca gün gün izledim, takip ettim.

    geldi açılış günü, keşke gidebilseydim, galatasaray taraftarında 3-4 saat boyunca ara ara tayyip erdoğan'ın miting konuşmaları dinletildi. oradaki 40 bin galatasaraylı saatlerce akp propogandasına maruz bırakıldı. ardından ne mi oldu? başbakanın stada girdiği anonsu yapıldığında o taraftar patladı.

    üzerine ne oldu?

    erdoğan bayraktar adında, nerede ne konuşacağını bilememiş bir hükümet kadrolusu konuşmaya başladı.

    "galatasaray ali sami yen üzerindeki yükümlülüklerini yerine getirememiştir, buradaki yükümlülüklerini de yerine getiremedi" gibi böyle bir günde söylenmeyecek derecede seviyesiz laflar etti. galatasaray'ın zamanında stadının kirasını dahi ödeyemediğini bilmeyen var mı? bunu öyle bir günde tekrar tekrar dile getirmek niye?

    o günde, merhum özhan canaydın'a kimse hakkını vermedi, herkes stadı sahiplendi. toki başkanı devam etti, "özhan canaydın'ın karşımıza gelip naif ve sessiz sedasız duruşu dün gibi aklımda". bu nasıl bir zihniyetin ürünüdür?

    o stadyumda yuhalanmak, ıslıklanmak böylelerine az bile! az bile yapmışlar. yukarıda anlattım, gün gün o stadın yükselişini izledim. ama onurlu galatasaray taraftarı susup oturacak değil! eğer usturuplu bir şekilde yapılmış olsaydı her şey, o zaman tepki almayabilirlerdi. ama oradakiler koyun değil, 4 saat gövde gösterisi yapıp bir kişi çıkacak camiayı itin götüne sokacak, taraftar da koyun gibi "heeeheee ne güzel sokuyor bize" mi diyecek? kusura bakmayın, eğer minnet altında bırakılacaksak ben ali sami yen'de kalmaya razıyım. 4 yıl her gün takip ettiğim yeni stadyum da umrumda değil, çünkü benim için önce galatasaray'ın onuru gelir.

    ne mutlu ki oradaki 40 bin galatasaraylı da orada burada gördüklerimiz gibi koyun değillermiş ki galatasaraylılığı kurtaran kişiler oldular. seviyorum sizi.
  • bir fenerbahçe ya da besiktas derbisindeki agresifliği ile değil, arena acilisindaki karakterliligi ile one cikmasi gereken taraftardir. oyle de oldu. o taraftar ve bir cogunun cesaret edip dile getiremedigini yapmalari konusuluyor. oraya takimini desteklemeye gelmis olan insanlar, bu olayi bir secim propagandasina cevirmeye calisan bu adama gerekli dersi verdi.

    aslinda olayin siyasi ya da politik boyutu degil, psikoljik boyutu cok daha derin. 100 küsur yillik bir kulube yapilan terbiyesizligi, bu kulubun ve turkiye'nin gordugu en efendi baskanlardan birini aciz gosterme terbiyesizligini, yaptigi yatirimi kiyak gibi gostermeye calisip harcadigi paralarin kendisine oy olarak donecegini sanme gafletini bir kenara birakiyorum bu yaziyi yazarken. bilmiyorum ne kadar dogrudur; maca giden bir cok arkadasimdan duydum; toki baskaninin soylediklerinin neredeyse tamami anlasilmamis. bak altini ciziyorum, anlasilmamis. keza protesto toki baskani ve basbakan ortaya cikar cikmaz baslamis. ama hala maca giden arkadaslarimin yalancisiyim. ha eger oyleyse; ki degilse zaten yapilmis terbiyesizlik karsisinda verilmis oldugunu biliyoruz tepkinin; bu verilen tepki, bu yapilan protesto aylardir kendisini protesto edeni dusmani olarak belleyen, aba altindan sopa gostererek tehdit eden bir güruha karsi ortaya cikan dolulugun yansimasidir. ve hala anlasilamamaktadir; bir cok insan bu güruhu sevmiyor. dunya basketbol sampiyonasi finali'nde de ayni adamlar protesto edildi; arena acilsinda da edildi. aslinda bir cok yerde daha protesto edildi, ama genellikle "kendi ordulari" olarak tabir edecegim polis bu protestoculari "kendilerince" sakinlestirdi. ve hala bu kadar olaya, bu kadar farkli zaman ve farkli yerdeki olaya ragmen "provokasyon" olarak nitelendirilebiliyor bu olaylar.

    tt arena acilisi sadece galatasaray kulubu tarafindan ve telekom tarafindan dagitilan biletler ile gidilebilen bir organizasyondu. oradaki 50bin kişi de o davetiyeyi alabilecek kadar galatasarayliydi. dolayisi ile orada bulunup, o protestoyu yapanlarin hicbirisi icin "gercek galatasaraylilar degil!" demek mumkun degil. kulup olarak sen davetiye vermissin. 1 degil, 50bin insan. dolayisi ile adnan polat'in cikip -ozur dileme hareketine deginmiyorum bile- "protesto edenler o staddan iceri giremez" yorumunu anlamak mumkun degil, zira eger oyle bisey olursa o takim ancak 5bin kisiye oynar o stadda. o da usenmeyip giderlerse.

    bir de olayin siyasi boyutu var. "600 milyon lira yatirim yaptik, boyle olmamaliydi" denmis bir diger güruh tarafindan. yani deniyor ki "biz 600 milyon liraya sizi aldik, bizi alkislayacaksiniz, takdir ediceksiniz; bunun karsiliginda biz istersen ananiza bile soveriz". oncesinde "avrupa'da ulkemize basarilar getirmis galatasaray'a bir stad yapmak borcumuzdur" diye aciklama yapip, sonrasinda "bir allah'ın kuruşu bile yok" aciklamasini yapip, ustune ustluk magduru oynamak buyuk yetenek ister. baska seyler de ister, fakat beni darbeci, anarşik, provakotor ilan etmemeleri icin yazmiyorum bunlari.

    simdi taraftarin arena'ya gitmeyecegi, bu haftaki sivasspor maci boyunca ali sami yen'de toplanacagi soylenmekte. yapilacak en karakterli hareket budur, daha da otesi yoktur. "600 milyon liranız buranın ruhu etmez" mesajı daha guzel verilemezdi. demek ki mekanin oynatmasi da yetmiyormus; hele ki ilk gunden gelen şak şak meraklıları ile hiç olmuyormuş.

    (bkz: bir fenerbahçeli olarak rakiptaraftarı takdir edebilmek)
  • sosyal hayatın her kesiminde artık akepeliler tarafından her fırsatta sankim vatanı satmış,sankim kutsal değerleri hiçe saymış ne bilim sankim halkın parasını hortumlamış,köylünün verdiği vergiyle gemicikler almış gibi suclanan,yakalandıkları yerde '' naaaptızzz laağğnn öyle siz nankörlerrr '' gibilerinden hakaretlere maruz kalmakta olan,gururlu,başı dik , çoğu türk,çoğu kürt türkiye cumhuriyeti vatandaşlarıdır.galatasaray'a gönül verenlerdir,gönül koyan değil.
hesabın var mı? giriş yap