geceye bir şiir bırak
-
düşünmüyorum artık delicesine yüzünü.
anımsayamıyorum da zaten.
sen hiç hatırladın mı annenin söylediği ninniyi?
başkası söylediğinde de öyle duydu mu kulakların?
işte öyle bir şeydi o sesin,
öyle bir ninni, hala ki kulaklarımda
ve başkası söylediğinde tutmadı yerini.
hani vardı ya bir bakışın,
kaçırırcasına beni gerçeklerden
olur olmadık zamanlarda hapseden.
ıssız bir sokakta kayboluyorum derinliğinde
gökyüzü kirli,
sevgi artık eski,
ve senin kalbin
hepsinden daha da kinli.
gözyaşları bahtsız,yok zerre önemi
zaten getirmez ki de yaşlar hiç gelmeyeceği,
uğurlar yalnızca gideni,
gitmek zorunda kalıp da
“gidemeyeni”. -
ikimiz de herkes gibiyiz
neden kendi bakışlarını bırakıp
yapmacık gözlerle bakar
neden çevresini bozarsın dudaklarının
allı pullu tavırlara kim kanar
özdemir asaf -
anısı biz olalım bu sokakların, öpüşmediğimiz tek saçak altı, hiçbir otobüs durağı kalmasın.
biz yürüyelim kent güzelleşsin, gürültüsüz sözcükler bulalım yeni sevinçlere benzeyen..
anısı biz olalım bu sokakların ve hiç durmadan yağsın yağmur, biz gürültüsüz sözcükler bulalım, sarmaşıklar fısıldaşsın yine. gidersek eğer birlikte gideriz, yeni sevinçler buluruz hüzne benzeyen. -
başka türlü birşey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz, havası ayrı hava
nerede gördüklerim, nerede o beklediğim
rengi başka, tadı başka
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığımdan uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince, dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür vardığın çimen yeşilliğince
başka türlü birşey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz, havası ayrı hava
nerede gördüklerim, nerede o beklediğim
rengi başka, tadı başa -
"bir kedi bir kediyi görür
seninle o an bakışalım
sonra oturup
helal edilmemiş haklar anayasasını yazalım
şansımız yaver gitsin
zalimleşmeyen mazlumlardan kalalım
üstünde nefes aldırmasalar da
yeraltına inmemek için inatlaşalım
ne bileyim
mesela kan yerine menekşe kokuları yayılsın yaralarımızdan
ah!
menekşeler kokmazdı değil mi?"
reşid çayovan -
yolunu kendin yürüyebilmek için,
yönünü kendin koymak zorundasın.
yönsüz yol yoktur – yol, ancak,
bir yön ve bir yürümeden oluşur:
yeni bir yol, yeni bir yön demektir.
yürünmemiş yol, yol değildir.
oruç aruoba -
ben sana hep üşüyordum,
çünkü kıştım.
nakıştım, bakıştım.
inkar etmiyorum da bunu,
seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
ve lütfen inkar etme;
sana en çok ben yakıştım.
özdemir asaf -
“bir gün çok bunalırsan
denizin dibinde, yosunlara takılmış gibi soluksuz…
sakın unutma gökyüzüne bakmayı
gökyüzü senindir
gökyüzü herkesindir”
zülfü livaneli -
seni düşünmek güzel şey.
ümitli şey.
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat artık ümit yetmiyor bana.
ben şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum.
nhr -
aynı daldaydık, aynı daldaydık.
aynı daldan düşüp ayrıldık.
aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık.
cahit oben’in eşsiz parçası ve mavi gözlü dev’in sesiyle mükemmel bir eser çıkmış ortaya: https://youtu.be/utbr61ghnem
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap