gider

• işyeri..
  
  - oğlum, bu lavabonun gideri tıkanmış. çok da kötü kokuyor yahu, nası açıcaz burayı?
  - rakı iyi gider.
  - masraf çıkarma benim başıma.
  - gider diye not düşeriz muhasebe defterine...hı?
  - başlatma lan!
  - hem balık da aldıydım ben.
  - nası lan?
  - cam gibi valla.
  - ?
  - şeyy, not düştüm onu ben deftere. iş çıkışı iyi gider dediydim.
  - lan?
  - bakmasana öyle ya...
  - lan?!
  - ya ben ne tıkayacağım lavaboyu?!
  - şimdi s.ktim!
  
  gider bu...^*
• türkiye'de - suyun boşaltımını sağlayan - giderleri eğimin olduğu tarafa yapan müteahhitler kendisiyle gururlanabilir, çünkü evlerin (en azından benim görüp yaşadıklarımın) %90'ında gider yüksek tarafta oluyor. sanki gideri eğimle uyumlu yapmak bu kadar zor olmamalı ya da ben bu inşaat işinden hiç anlamıyorum.
• yapilan harcama..
• suyun boşaltımını (yani gitmesini) sağlayan tesisat
• (bkz: drain)
• gitmek fiilinin genis zamanda 3. tekil sahis icin cekimi
• cekim acısından harcamanın gelcekte olacagını ya da kira gibi tekrarlanan bir harcama oldugunu gösterir. ama tek seferlik yapılmış harcama yerine alternatifli gitti, gitmiş gibi kelimelerin kullanılabilecegi sozcuk.
  
  gitmiş, haberim olmadan paralar cuzdandan cıkıp dvd'ye gitmiş.
  gitti, isteyerek ve bilerek bi dvd aldım.
• işletmenin faaliyetini ve varlığını sürdürebilmesi ve bir ekonomik yarar elde edebilmesi için belirli bir dönemde kullandığı ve tükettiği girdilerin, faydası tükenmiş maliyetlerin hasılattan düşülen kısmına verilen ad
• erkeklerin kizlar icin kullandigi sifatlardan biri.. ne guzel, ne kotu anlaminda kullanilir. daha iyisi yokken idare eder gibi bir anlama denk gelir.
  
  - abi nasildi hatun guzel miydi?
  - bilmiyorum ki hacim, gider gerci ya.
  
  nereye gidiyosa artik.
• gelirin arttıkça o da artar. bu sebeple hiçbir zaman tam istediğin kadar zengin olamazsın.