gönül gel seninle muhabbet edelim
-
bu türkü beni zorlara soktu çokca,
kimi diyor erzincan'lı, diyen de ali ekber çiçek, hayır desen olmaz, derledim diyor basbayağı;lakin mahlas sahibi derviş ali üzerinden gidince de yolar sivas'a çıkıyor, akla daha bir yatkın ya, ucu bellisiz.
sabah kar içinde güneş altında sohbetin alasını gönlüyle edenler
olduysa diye ben de yazıvereyim şuracığa sözünü,
anlayan anlasın gayrı özünü.
gönül gel seninle muhabbet edelim
araya kimseyi alma sevdiğim
ya benim kimim var kime yalvarayım
kaldır kalbindeki karayı gönül
dünya için gül benzini soldurma
halden bilmeyene halin bildirme
tabip olmayınca yaran sardırma
azdırırsın bir gün yarayı gönül
solmazsa dünyada güzeller solmaz
bu dünya fanidir kimseye kalmaz
yalan dolan ile sofuluk olmaz
mümin olan bekler sırayı gönü.
derviş ali’m öğüt verir özüne
gönül lütfeyledi geldi sözüne
azrail konarsa göğsün düzüne
o zaman görürsün karayı gönül -
özünde türkü, sözünde demir leblebi. her ne kadar okurken bir dişim kırıldıysa da, siz asıl dil i divaneyi sorun...
-
-
grup abdal ın yeni albümünde yer alan çok güzel bir türkü.
-
ne haydar haydar gibi eşi benzeri bulunmayan bir eserin yaratıcısı olması, ne sazının icrasının akıl sağlığına zarar yetkinliğidir ali ekber çiçek'i benim için özel kılan.
fazla öznel olacak belki ama bu türküdür benim için ali ekber çiçek'in insanın içinde dokunduğu yeri tarifleyen.
eserin sözlerine hiç değinmiyorum bile.
çünkü felsefesi, edebi üslubunun ulaştığı zirve, söz ahenginin zerafeti; yüreğini dinleme ediminden mahrum bırakmamayı becerebilen hiç kimse için bunların herhangi birine kör kalabilmek mümkün değil.
bu eseri aysun gültekin'in doygun ve tümlük doğuran sesinden dinlemek de güzel olur muhtemelen. ya da canan başkaya'nın sesindeki naif tınıdan.
ama hiç kimse ali ekber çiçek kadar kadife bir esintiyle sokulamaz insanın ruhunun yanı başına fikrimce.
hani güzel bir sesin pürüzsüzlüğünü falan arar ya bazen insan bir ezgiyi kutsarken düşünde; işte bu eser o ezgilerden biri olmayan eserdir.
erdal erzincan nasıl türkülere sesinin ötesine geçip dokunuyorsa mesela; öyle bir istisnası var bu türkünün de bence.
ali ekber çiçek söylediğinde bu sözleri ve sazı o sözleri büyülerken 33 kurşun'un betimlediği nemrut dağı gibi;
o an dersiniz ki, bu ses içimden birinin, anamın babamın, yaşadığım en büyük aşkların, özlemi bitmez toprağımın sesidir.
ve gözünüzü kapayıp yanağınıza uğurlarsınız kirpiğinizden düşen damlayı... -
çok zalım, çok yaman, çok hikmetli bir türkü. şu üç arkadaş da pek bir nefis yorumlamışlar:
http://www.youtube.com/watch?v=vtixxdmfajc -
annemle babamın karşılıklı "ayran" tokuştururken neşeli bir efkarla söyledikleri türküdür. annemi kaybettikten sonra "neşe" kısmı tamamen yok oldu tabii. aynı döneme ucundan köşesinden tanık olduğumuz büyük ustanın devr i daim olsun.
-
-
grup abdal güzel seslendirmiştir
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap