• annelerin bildiği ölçek.
  • "tarifi vermek istemiyordum ama almaya başladılar, bari giderayak puştluk yapayım." miktarıdır.
  • olması gereken miktarın senelerin veriği bir tecrübeyle belirlendiği ölçü birimidir.

    genelde yemek dünyasında kullanılsa da, aslında göz kararı dediğimiz şey hayatın pek çok alanında sağduyu (frenkler common sense diyor), tecrübe ve hikmet gibi birçok bileşenin, kitabi bilgiye ihtiyaç duymadan pratikte hayata geçirilmesidir. kitabi bilgi zaten bir bakıma hikmetin akılla birleştiği yerde ortaya çıktığından, kitabın hazır olmadığı yerde başvurulacak ölçü birimlernden biridir göz kararı.

    araba sürerken, maçta arkadaşına pas atarken, kısacası gözün görme sahasına giren her yerde göz kararıdır aslında bir bakıma iş gören. neticede kararı beyin veriyor, falan diyerek işi biyolojik boyuta taşımanın bir alemi yok. göz bir bakıma birinci karar mercii gibi bir şeydir. eyeball estimate ifadesi de yine aynı hakikate vurguda bulunuyor.

    neticede kalp sever; ama göz beğenmez mi ilk?
  • tecrübe gerektiren karar mekanizması.
  • kısaca o tarifi benden nah alır, o yemeği benim gibi nah yaparsın demektir. tamam evet bazı şeyler göz kararıdır da bi yemeğin her şeyi de göz kararı olmaz ki canım.*
  • telefonla yemek tarifi almaya calisan insani cileden cikaran bir "olcu birimi"dir bu. aramissin ta turkiye'yi, zikkim yemegi nasil yapilir diye sormak icin, gel gor ki anne, teyze, her kimse sana icinde yuze yakin "goz karari" malzemeler olan bir tarif vermis. e en guzeli makarna yapmak bu durumda deyip kaderine kuser insan.
  • sadece türk mutfağına özgü olan (bkz: eye decision), yemeklere "12.58 gr tuz, 5/8 çay bardağı sıvı yağ"dan çok daha fazla lezzet veren ölçek. türk kadınlarında default olarak yüklü gelen, ne yapılırsa yapılsın sonradan yüklemede error veren besletim sistemi.
  • nalet gelesi olcu birimi.
    kimin gozunu baz alacagiz?
    (bkz: kime gore neye gore)

    goz karari koydugun yaga aldigi kadar un dok, kulak memesi kivamina gelende yogur. adeta bir dan brown sifresi.
  • bazen yanlış kullanılıyor bence bu terim.

    mesela ekmek yapıyorsunuz, malzemeler: maya, un, su, tuz. hepsini tartarak/ölçerek yapmakta sorun yok, ama tartmadan yapmak çoğusunda (nedense özellikle annelerde) bir gurur meselesine dönüşüyor.

    örnek üzerinden devam edeyim. mayayı sabit bir miktar koydunuz diyelim, un ve su "göz kararı" eklenebilir. ama tuz sanki göz kararı eklenemez gibi geliyor bana. un ve su olayında gözümüzle bakarak (ya da elimizle mıncıklayarak) geribilidirim alabiliyoruz ve gerekirse oranı değiştirebiliyoruz. bu tam göz kararı. işi bilen göz kararıyla çok süper bir oran tutturabilir. ama tuzda olay biraz farklı sanki. bi tutam tuz koydun, sonra tipina bakıp yok bunun tuzu az oldu diyemeyeceğine göre* göz kararı tuz olmuyor yani. "tahmini bir miktar tuz" falan diyebiliriz belki, ama göz kararı değil o.

    örneği öldürmeyi göze alarak daha da ileri gidelim. diyelim ben ekmek hamuru karıştırmaya başladım sonra bi işim çıktı başkasına verdim burdan gerisini sen hallet dedim. o kişi göz kararı hangi malzemeleri düzenleyebilir? tuzu düzenleyemez diyorum.

    terminojiye takanlar bölümümüzde bugün "göz kararı" terimini işledik. önümüzdeki programlarda görüşmek üzere, esen kalın.
hesabın var mı? giriş yap