• keşke, keşke verdiği butun dersleri alabilseydim dedirtebilen sadece mimari değil hayat dersi de veren güzel insan...
    son dönem mimarisinden bahsederken bizi arka plandan haberdar etmesi, yaptıgı ince espriler ve sağlığı bu kadar bozukken, merdivenleri tek başına çıkamaz haldeyken bile bizi asla ihmal etmemesi...
    canım hocam sizi hep o kibar durusunuzla ve '' çocuklar eğer sizin için problem olmayacaksa 16 ocakta olan sınavımızı daha erkene alabilir miyiz, doktorlar ocak ayında yeni bır kur uygulayacaklarmış bana'' deyişinizle hatırlayacagım.
    17 ocakta ayrıldınız bizden, ama biz sizi daha simdiden özledik....
  • gidişiyle içimi acıtan adam. humanity dersini aldığım zaman sadece bir saatçik mimari anlatan günhan danışman, hem o derste ortaya koyduğu performansı, hem daha sonra ondan ders alan arkadaşlarımdan duyduğum olumlu tutumuyla sevdiğim boğaziçililer listesinde yerini almıştı. ama o da gitmiş, ve üstelik artık daha fazla insanın kendine gitme bahanesi yaptığı kanseri de takmış peşine. ne demeli, bilmiyorum artık.
  • 5 senelik lisans hayatımda dersini aldığım için kendimi şanslı hissettiğim birkaç hocadan gözlerimi tek dolu dolu edeni.
    belki on kez sordum, yahu dalga mı geçiyorsunuz, diye, ısrarla albert long hall'ü bugün son kez ziyaret edeceğini söylediler.
    nur içinde yatsın.
  • ismi bundan böyle gerçek akademisyenlikle, gerçek insanlıkla, gerçek profesyonellikle eş anlamlı olarak anılacak olan.. ışık içinde yat hocam..
  • arkasından agladıgım tek hoca oldu. her çizdiğim çizgide emeği olacak, bilmiyorum onun için ne yazsam, benle her konuşmasını hatırladığımda...........
  • tarihe meyletme sebeplerinden, yetiştirmiş olduğu çocuklar ile adı yaşayacak olan, nazarlara gelmiş speedy gonzales. allah rahmet eylesin.
    (18.01.2009 15:49)

    edit: zamanında şöyle yazmış, sonra silmişim. rüyama girdi dün gece günhan hoca, allah rahmet eylesin.
    "butak in osmanli baskentleri serilerinde ogrencilere gezilen sehirleri anlatan, kendini dinlettikce dinleten hoca.
    fakat arkasindaki elli kadar yirmili yaslardaki ogrenci, bir turlu kendisine yetismeyi basaramaz ve surekli gruptan birileri kaybolur, kulupte gorevli arkadaslarin en muhim gorevi de, danisman i yakalamaya calisirken kaybolanlari bulup cikarmak haline gelir.
    hatta genel manzara sudur: "ben gidiyorum cocuklar cabuk gelin" der, siz "tamam hocam" diyene kadar bes yuz metre ileride bir yerde sari bir semsiye gorursunuz, "eyvah gene gitti kosun" diyerek arkasindan kosmaya calisirsiniz. zaten kaybolma hadiseleri de bu sirada vuku bulur.
    artik gunhan hoca daha sabahtan "seri davranin hizli gezecegiz beni kaybetmeyin" uyarisi yapiyor.
    gercek bir speedy gonzales tir kendileri. #7966398 (parabellum, 04.08.2005 21:30 ~ 22:31)"
    (18.01.2009 15:49 ~ 29.11.2009 22:23)

    ikinci edit:
    yine rahmet istedi. ne zaman yolumu kaybetsem; yorgunluktan ve ümitsizlikten, alanımı ne kadar sevdiğimi unutsam, günhan hoca aklıma gelen ilk kişi oluyor.
    (18.01.2009 15:49 ~ 05.02.2020)
  • bir dahaki dönem alacağım dersi hakkında fikir sahibi olmak için sözlüğe girdiğimde vefat ettiğini öğrendiğim hoca...

    garip duygular içindeyim!
  • ilk dersine bugun girdiğim ve edindigim ilk izlenimlerimin pek de iyi olmadıgı, cok panik ve ingilizcesi iyi olmayan hoca
  • en yakın arkadaşlarımdan birinin babası olmakla beraber ilerleyen zamanlarda hocam da olacaktır.
    kendisi gibi muhteşem bir kütüphaneye sahip şirin mi şirin tatlı mı tatlı insan
  • ottoman art and architecture dersinin gezisinde şehzade camiinden sirkeciye kadar yürütmüştür bizi. geziye katılanların yarısı yolda dökülmüşlerdir, geziyi zar zor tamamlayabilenlerin ise ayakta duracak hali kalmamıştır fakat hocamızda yorgunluktan eser yoktur. deli gibi yorulmama rağmen çok keyifli ve öğretici bir gezi olmuştur. mimariye ve tarihe ilgisi olanlara şiddetle tavsiye edilir.
hesabın var mı? giriş yap