• konser çıkışı trafiğin kilit olduğu yer.
  • 2. kez gittiğim ve yine pişman olduğum mekan. dün tolga çevik'in gösterisi vardı ve kapıda bildiğin çanta kontrolü yapıp, su ve yiyecek arıyorlardı. suyu içeri alamazlarmış! "neden" dedim, "yasak" dedi. "niye yasak?" dedim cevap veremedi. "hastayım ben ilaç almam lazım" dedim, yürüdüm gittim.

    güvenliği geçer geçmez minderler gözüme çarptı. oyun/gösteri boyunca minicik ve sert plastikten koltuklara koyulup oturulacak minderleri kiralamak gerekiyor ve 4 tl. lan minder bu. gofret mi amk bu oturunca bitecek? rahatsız olacağımı bile bile almadım.

    yerimi buldum oturdum. yanımdaki adam ile omuz omuza mücadele vermeye başladık. yani ya o, ya ben öne doğru eğilmek durumunda kalacağız. metrobüs deneyimlerimden olsa gerek, ben galip geldim.

    gösteri başlamadan bir çay içeyim dedim. gittim bir çay istedim. kağıt bardağa sıcak su koydular. birde otobüslerde verilen paket halindeki sallama çayı verdiler. "ne kadar?" dedim. 4 tl dedi. "ciddi misin?" dedim, eblek eblek suratıma baktı. "siktir et kalsın" dedim yürüdüm. ulan işin 4 lirasında değilim. hani içeri girdin artık ve mecbursun ya, o yüzden 4 tl'ye satıyorlar. siktiri boktan bir çay lan. hemde demleme de değil. sallama çay.

    gerçi "bağzı" marjinal abiler/ablalar çayı bırak ordan kahve falan alıyorlardı.

    öyle yavşak, öyle orospu çocuğu ki buranın işletmecisi andım olsun bir daha gitmeyeceğim.

    son not : 23 eylülden sonra gitmemek gerekiyor kanımca. o nasıl soğuktu lan?
  • disaridan alinan suya kapida el konulan mekan. ıceride satiliyormus oradan alinmaliymis, disaridan su getirmek yasakmis.
    burasi bir konser salonu, kafe degil, lokanta degil, iceride sattigin su ana faaliyet ve gelir kapin degil, dolayisi ile karisamazsin kim ne getirise getirir, yer icer..
    ha, iceride cekirdek neden satiliyor veya kapida su kontrol eden guvenliginiz neden konser esnasinda cekirdek yenmesine (???) museade ediyor, o da ayri soru.
    kim isletiyor bilmiyorum ama beceremiyor, belli ki nefesi yetmiyor.
  • her sene mutlaka bir veya iki konser izlediğim bu mekanda, bu seneki konserlerden birini protokolden izleme şeref(sizliğ)ine nail oldum. hani şu en öndeki sandalyelerde. ama o kısım değil diyeceğim, arka taraf.

    bir kere, oraya herkesin girdiğin kapıdan değil, teee aşağıdaki başka bir kapıdan giriyorsunuz ve girdiğiniz andan itibaren büyük bir muamele başlıyor. hoş geldiniz efendimler, buyrun efendimler, şöyle buyrunlar... e önemli insanız sonuçta! o göt kalkmasıyla güzel oturma alanları, güzel tuvaletler ve güzel bir bar karşılıyor sizi. ve o bardan aldığınız her şey ücretsiz. ön tarafta normal izleyici yarım şişe suya 3 tl verip tuvalet kuyruğu yüzünden altına işerken, arka tarafta içilen votkalar, viskiler burunlardan çıkıyor; tuvaletsizlikten değil, bedava olduğundan.

    ve bu şerefe(!) erişen insanlar ünlüler. paraları var. senden benden çok. ama onlara beleş.
    sen ver o bilete 75 tl, 200 tl canım kardeşim. verdiğin parayla cefa çekerken sefasını çok önemli insanlar sürsün. vay arkadaş.
  • tuveleti 2 tl olan mekan. küçük büyük de fark etmiyor. utanmasalar hela biletini de biletix'ten satacaklar. (bkz: yuh)
  • "şuraya da küçük bir beton bina yapalım"

    güzel olan her şeyi kapatma sevdalısı adamların yeni icraatı. 12 ay hizmet verecek başka yer kalmamış gibi 70 yıllık bu kadar özel bir mekanı yıkıp büyütmek tam bir akp döneminde gerçekleşmiştir icraatı.
  • en sevdigim konser mekani. bir kere olsun para verip girmisligim yoktur, o yuzden. bu yasima geldim, gotumde killar agardi ama hala bedavaya girerim o mekana. akliniza takilabilir diye soyluyorum; benim herhangi bir torpilim falan yoktur. azim diyebilirsiniz, o sizin takdiriniz. soyle olur her daim:

    konser vardir, mekana gidilir, yokus asagi demir parmakliklarin yanindan gecerken tirmanip iceri atlanir. gizlice tuvaletin yanina yaklasip icerden cikiyormus gibi yapilir. etkili bir yontemdir ama her zaman tutmaz. kimi onemli konserlerde o parmakliklar cevresinde guvenlik bulunur. bu durumda konser girisi icin ana kapinin yan tarafindaki duvardan yukari tirmanilir ve o cati gibi olan mekanda oturulup konser izlenmeye baslanir. cevredeki guvenlik gorevlileri kolacan edilir ve ilk firsatta asagi atlanilarak uygun bir yere otulur. bu yontemin de gecerli olamadigi durumlarda asagi kapiya inilerek uygun bir anda iceri girilir. cunku bu kapi genelde sanatcilarin veya konser organizatorlerinin girdigi kapidir. uygun bir yalan soylenir ve iceri girilir. sahnenin arkasindan dolasarak tiyatroda uygun bir yere otulur. elbette bu yontemin de gecerli olmadigi anlar vardir. o zaman da ana girisin hemen yanindaki protokol kapisina dogru seyirtilir ve elini kolunu sallayarak iceri girilir. gorevli bir sey soylerse ben suyum, buyum gibi laflar edilir, gorevli kaale alinmaz. genelde bir sey diyemezler ve iceri girersiniz.

    fakat bir gun gercekten para verip girmek istemistim bir haluk levent konserine;

    konser oncesi arkadasla bulusmak, biraz da kafa olmak icin galata koprusunde bir mekanda beklemeye basladim. ben oturmus biralarimi yudumlarken bi eleman yanima yaklasti ve haluk levent konserine gider misiniz? diye sordu. evet gidicem dedigimde elindeki bileti bana uzatti ve ben de gidecektim ama isim cikti, biletim ziyan olmasin dedi. ulan ne balli adamim diyerek bileti aldim.

    sonra arkadas geldi, olayi anlattim "ooo sadece ben para verecem ha" seklindeki tepkisinden sonra harbiyeye dogru yola ciktik. neyse, tiyatroya geldik ama icerde bira satilmadigini bildigimizden bira almak istedik, arkadas motoru ile biraci aramaya gitti, ben kapi onunde onu beklemeye basladim.

    sikintidan olsa gerek, oradaki elemanlarla sohbete basladim, bir sure sonra iclerinden biri; "neden iceri girmiyorsun, bak konser basladi, biletin mi yok". ben de benim var ama arkadasin yok, gelince girecez dedim. bunu dememle eleman elini cebine atip bi tomar bilet cikardi ve birini bana verdi. "ablam organize etti bu konseri" dedi. eyvallah dedim, arkadas geldi, bilet almaya dogru seyirtti. dur len bugun bendensin dedim, bileti verdim, kapidaki olayi anlattim.

    hani bahtsiz bedevi derler ya, harbiye icin ben oyleyim galiba. olmuyor, para veremiyorum...
  • topu topu 3-4 ay kullanılacak mekanın tuvaletlerini temiz tutmayı beceremeyen bir işletmesi vardır. bir de çok temizlik hastasıymışlar gibi nazik poponuzun rahatsız olmaması için, oturma yerinin yarısı boyutlarında yastık satmaya kalkarlar. hadi eskiden taştı oralar bir anlamı vardı ama neredeyse 10 senedir plastik sandalyeleri bulunan yerde yastık satışı nedir ben anlamıyorum..

    dört bir yanı büfelerle çevrilmiş, bir de üstelik utanmayıp ayçekirdeği satan böylece arkanızdaki hıyar konsere çit çit sesiyle eşlik ederken, sırtınıza, saçınıza kabukları tükürmesi, yerlerin batması gibi pek güzel taşra gazinosu kültürüne çevrilmiş mekanmış ben bunu gördüm...

    açık havanın da içine sıçılmış kısacası... tebrikler...
  • konser seyretmenin en rahatsız olduğu mekan. dandik koltuklar kıçınızı başınızı ağrıtır. mekanın alt kısımlarında oturmuyorsanız ses az gelir.
  • daha iyi yerlerden izleyebilmek için sürekli yer değiştirenler yüzünden oyunun geç başlaması, oyun oynanırken bile yerlerini değiştirenler, telefonunu kurcalayanlar, flaşlı fotoğraf çekenler, patlamış mısır,cips yiyenler, oyun arası gelmeden tuvalette sıraya kalmamak için yerinden kalkanlar, hatta oyun sırasında tuvaleti gelip tuvalete gidenler, oyun daha bitmeden oyunun sonlarına yaklaşılırken trafiğe kalmamak ya da taksi kapabilmek için akın halinde mekanı terk edenler yüzünden salonda izlediğim tadı alamadığım tiyatro.
    salonda olunca insanlar gene daha dikkat ediyor böyle şeylere sanırım ama asıl merak ettiğim yüz yıllar öncesinde de antik tiyatrolardaki seyirci profili de bu şekilde miydi ?
    ayrıca büfesi oldukça kazık mekan. 50 kuruşluk suya 2 lira ya da ayakta yediğin 2 liralık tosta 8 lira istemek nedir ? bir kafede yesen neyse anlarım. alt tarafı bir büfe yani. karnınızı doyurup da gelin, yanınızda da suyunuzu getirin bence.
hesabın var mı? giriş yap