• twilight serisi, harry potter serisinin aksine ancak filmi çekildikten sonra popüler hale gelmiştir.
  • bence yapılmaması gereken bir karşılaştırma,

    rowling fantastik kitap dünyasında bir dostoyevski ya da balzac ise. çünkü bu kadar karanlık, girift, ruhsal çözümleme entrika ve acımasızlık roman dünyasının bu iki yazarında bolca var. ( kıyaslarken kriter olarak belirlediğim bu. yoksa tam kıyas değil. şaşırmayın sakın )
    meyer olsa olsa osman aysu dur.
    her iki yazarın da tüm kitaplarını hatta rowling in minik kitaplarını * * * ve meyer' in daha piyasaya çıkmamış ama ` :midnight sun 'ın ilk 85 sayfasını yani ` * beşinci kitabı dahil okuduğum için çok rahat kıyaslıyorum.
    meyer daha ilkokul çocuğu gibi yazarken rowling profesör olmuştur. ha bu profesörlerin ordinaryusları kim derseniz çok kolay bir soru

    tabii ki tolkien, frank herbert, david eddings, trudi canavan, raymond e. feist, tracy hickman, margaret weis, r. a. salvatore ve ursula l. quine ' dir onlar.

    ama ben sapla samanı karıştırırım, elmayla armutu toplarım diyen varsa bu onların tercihleridir.
    saygı duyarım...
  • haksız rekabettir.zira her ne kadar kitap türü bakımından ikisi de fantastik edebiyat sınıfına girse de işledikleri konu bakımından tamamıyla zıttırlar.

    kaldı ki aynı konuyu işlediklerini bile varsayarsak her türlü harry potter serisi twilight serisini solda sıfır bırakacaktır yalnızca anlatım tarzı bakımından bile.harry potter'da aklı yoran düşündürten ince detaylar twilight'ta yoktur ve sıklıkla tekrara düşülmüştür.

    uzun entrynin kısası meyer kenara geçsin ve belki rowling'in tarzına biraz gıptayla bakıp eksiklerini kapatsın gerisini sonra düşünürüz.
  • karşılaştırılacak olan eserler, basılı olanlar değil de sinema perdesine yansımış olanlarsa, şu sonuca ulaşıyorum:

    harry potter dizisi salak bir çocuk sineması dizisi iken, twilight salak bir ergen filmidir.
  • bu iki eseri kıyaslamaya bile gerek yoktur.
    ancak ille de kıyasa girerse
    bence harry potter vincinin mona lisa' sı ise meyer' in twilight ı olsa olsa cin ali dir.

    bu mudur? evet

    budur...
  • elbette ki ingiliz fenomeninin amerikan fenomenini yerden yere vuracağı karşılaşmadır. bir taraf james bond u, yüzüklerin efendisini yaratmış öbür taraf miley cyrus ı, high school musical ı... kıyaslamaya bile gerek yok.
  • bana nedense avp nin tagline ni hatirlatan kapisma:

    "whoever wins we lose"
  • harry potter için flawless victory olacak karşılaşma. ha ben asıl bir gün biri the hitchhiker's guide to the galaxy vs twilight yada lotr vs twilight yaparsa o zaman korkarım orası ayrı.
  • twilight harry'nin değil rakibi sıçtığı bok bile olamaz. neden mi? harry potter'daki olay örgüsü, anlatımı, hayal unsurları twilight da yok. twilight tıpkı bizim ilk dönem romanlarımız gibi iyiler hep iyi kötüler hep kötü. mesela harry'deki snape ilk önce ölüm yiyendi daha sonra albus onun iyi olduğuna kanaat getirdi ama içimizde hep bir 'acaba' vardı. sonunda öğrendik iyilik meleği olduğunu. alacakaranlık serisinde ise karakterler dümdüz, girintileri çıkıntıları, kafanızda soru işareti oluşturacak bir şeyler bulmanız imkansız. rowlingdeki hayal dünyasına hayran kalmamak imkansız. hortkuluklar olsun, hogwarts başlı başına bir panel konusu zaten, quidditch oyunu olsun,çatalağız dili olsun, ruh emicileri, düşünsel vs... meyer'in hayal dünyasında ise adonis kılıklı vampirimiz var sadece. rowling'in kaleminden iyilerde nasibini almakta, kaybeden taraf hep kötüler olmamaktadır. cedric'i, albus'u, snape'i, sirius'u kolaylıkla harcayabilmektedir.

    kitabın yanı sıra filmine de gelecek olursak; harry potter oyuncuları yönüyle de sağlamdır. gary oldman,helena bonham carter,ralph fiennes,alan rickman gibi ağır topları bünyesinde barındırmaktadır. alacakaranlıkta michael sheen dışında esas oyunculara ve oyunculuklara rastlanılmaz dense yeridir. velhasıl söylenecek çok söz var diyor harry potter, twilight zımbırtısını sol da sıfır bırakıyor.
hesabın var mı? giriş yap