• şebnem ferah'ın öğretisine sadık kalmak gerekirse yapılmış en büyük yanlışlardan biridir.
    (bkz: korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin)
  • yaşamamak, sadece hayatta olmaktır.
  • hayat boyu kafada soru işaretleriyle yaşamaktır.
  • hata yapanı görmeye tahammül edilemeyen bir yerde yaşıyorsa yadırgamamalı sevip bağrımıza bastırmalıyız böyle yaşayan kişiyi.

    tabii bir de yaptığı hatalara aldığı tepkiler sonrası mı korkar hale geldi yoksa doğuştan mı öyleydi diye iki ayrı grubu da var.
  • tercihtir.
    komik olan; hata yapmamak için kasan da, hata yapmayı sallamayan da üç aşağı beş yukarı aynı miktarda hata yapar
  • ergen çağında herkes bundan korkar.
    ergen çağın hemen bitiminde ama henüz ergenlik bitmemişken bu sorgu başlar. hata yapmaktan korkmayayım...

    neden?
    sığınabileceği bir liman olarak gençlik, delikanlılık, ergenlik var serde.
    neyse, yine de yanlış anlaşılır bir şeydir bu korkmama durumu.

    hata yapmamaya çalışmak bu noktada daha anlamlı olur.
    hata yapmaktan korkmak güzeldir oysa.
    az hatalı bir yaşam sağlar. karın ağrısız ve huzurlu bir uyku.

    -

    bu korkudan korkanlarda ise zaten kendi "hata" kavramları pek olmadığından başkalarının hatalarıyla yaşamaları sözkonusudur. neye hata dediğini anlamaz. kendince hata-marifet dengesi örtüşmez. sonra da hata yapmaktan korkar. neden? hata kendisine ait değildir çünkü. başkasının hatasını yapar.

    korku da ondandır.

    gelgelelim, bu insanlara hata yapmanın dayanılmaz cazibesini de verir. bu da hatayı tanımlayamayan bireylerde istenilmeyen sonuçlar yaratır.

    hata yapmaktan korkmuyorum, kırmızı ışıkta arabayla 180 basıyorum aga, diye hata yaparsan, bir insanın canına mal olur ve bir ömür boyu o vicdan azabıyla yaşarsın. sonra da kalkıp, hata yapmaktan korkmuyorum deme lüksün olmaz.
    hapishanelere bak bakalım hata yapmaktan korktuğu için mi korkmadığı için mi insanlar özgürlüklerini kaybetmişler?

    hastanelerde de durum benzerdir. sigara içmek dahi hata yapmaktan korkmamak anlamına gelir. sonra akciğer kanseri olursun.

    işte o zaman ergen dürtülerin kalmaz,

    akciğer kanseri oldum ama hata yapmaktan korkmadım
    dersen doktorlar hemşireler ve bilumum millet kıçıyla güler.

    kısaca durum budur.

    hata yapmaktan korkmamak eylemi bıyıkların yeni terlediği zamanlarda olağanüstü afili bir cümle gibi gelir, ama yaş ilerler ve yapmadıkların ve yaptıkların pişmanlıkları kursağa yerleştiğinde durum değişir.

    yoksa ben de biliyorum,
    hacı şurada kıza selam versem hata mı etmiş olurum'daki hata ve korku durumu anlatılır böylesi cümlelerde. ama işte bıyıkla genel itibarla doğru orantılı olup, her zaman standart sapma yaşanır. biraz daha makul düşünmek en iyisidir.
  • kaybetmekten korkmanın ileri evresidir.
hesabın var mı? giriş yap