• insan merkezci anlayışın doğa ve hayvan üzerindeki tahakkümüne son vermesi gerektiği fikrinden doğan, aslında çok makul ve barışçıl kavram.
  • hayvan özgürleşmesi kavramı, felsefeci peter singer’ın hayvanların ekonomik nedenlerle acı çektirilmelerine karşı durulmasını desteklemek adına bulduğu genellemedir.
    deney hayvanlarının yaşadığı zulümler, gıda sektörünün daha çok para kazanmak uğruna yaptığı işkenceler, sirklerde görevleri insanları eğlendirmek olan zavallı hayvanların yaşadıkları, öğretici(!) hayvanat bahçelerinde tecrit edilmiş hayvanlar, kürkü cinayet olarak değil de zenginlik simgesi olarak gören insanlar yüzünden canlı canlı derileri yüzülen tavşanlar ve yüzlercesi..
    “dostlarımız”ın üretimi ise diğer sanayileşmiş ekonomiler kadar olmasa da kendi içinde büyük bir ekonomiyi barındırıyor. amerikan sinema endüstrisinin de katkılarıyla evcil hayvanlar çoğu insanın hayatının büyük bir parçasını oluşturuyor. bu filmleri (lesie dizisi, garfield filmi vb.) izleyen özellikle çocuklar evcil hayvan beslemek istiyor. ancak bu evcil hayvanlar çiftliklerde sağlıksız (ve tabi ki ucuz) şekillerde üretiliyor ve satılıyor. hevesle alınan bu canlıların çoğu belli bir süre sonra (örn:yaz tatilinin bitmesiyle beraber) sokağa atılıyor. barınaklar topladıkları bu hayvanları yer kısıtlılığı sebebiyle itlaf ediyor. genellikle bu itlaf en ucuz yöntemlerle (gaz odası vb.) yapılıyor. bir sonraki yaz tatilinde ise bu çark yeniden işliyor.
    bu çarka kapılmak istemeyen hayvanseverler barınaklardan muhtaç hayvanlar alıyorlar. ancak bu hayvanların beslenmesi için alınan hazır mamalar,
    tasmalar ve diğer ihtiyaçlar da büyük bir endüstriyi oluşturuyor. aslında hayvanseverler de kapitalist sistem çarkına bir şekilde girmiş oluyor.
    hayvan özgürleşmesi kavramının “burjuva ideolojisi” olduğunu düşünenler aslında yanılıyorlar. çünkü kapitalizm karşıtı düşünce ve hareketlerin özü zayıfları, güçsüzleri ve sömürülenleri önemsemektir. unutulmamalıdır ki; “hayvanlar insanlar için yaratılmamıştır. tıpkı siyahların beyazlar, kadınların erkekler için yaratılmadığı gibi.”(alice walker)
  • hayvanlarla insanların cinsel ilişkisinde etik bir sorun görmeyen ve hayvanın rızasından filan bahseden bir dejenerenin yumurtası. habire hayvanlara tecavüz ediyolaaaar insanlığın sonu gelsin diye böğüren tiplerin hayvanlarla seksi meşrulaştıran adama tapınmasını gördükçe gelen öğürmeyle karışık gülme hissi var bir de! edit: hayvan özgürleşmesi adlı aynı adlı kitaptan cihangir ortamlarına ve misantropik jargonlara akan kavramla alakalı sonraki entryde neyin anlaşılamadığını anlayabilmiş değilim. günümüzdeki dejenere, ikiyüzlü, tehlikeli "sözde" ideolojilerin akan makyajından bahsettiğimi anlamayacak ne var? zehirli yılan sokunca müdahale etmek için çok kısa süre oluyor maalesef.
hesabın var mı? giriş yap