• hekim olmadıgını dusundugum yazar. #700619

    zamanın ötesinden gelen edit: hastalar hekimlere bakire oldukları övülsün ya da olmadıkları eleştirilsin diye başvurmazlar. şikayetlerine bir çözüm getirilsin diye başvururlar.
    kızkardeşini kadın doğum bölümüne muayeneye götüren bir kişi ertesi sabah kızkardeşinin başvuru şikayetini, bakire olup olmadığını, ahlaki yorumlarla beraber sozlukte okumak istiyor olabilir. ya da bu pek muhafazakar erkişi 24 yaşında evli olmayan bir bayanın bakire olmamasını hiç tasvip etmiyor da olabilir. ama en azından bir hekimin hipokrat yemini ettiği ve hastaları hakkındaki bilgileri ima ya da ifşa etmemekle yükümlü olduğunu bilmeleri gerekir.
  • hakkında sözlükten atılma pahasına sert şeyler yazmak istediğm varlık!atatürk'e çirkince hakaretler edip fettullah güven'e methiyeler düzen,hipokrat yemininin (ki bu yeminlere inanç noktasında en çok değer veren onlarken) hiçe sayıp hastalarının bakireliklerini sorgulayan ve daha bi sürü abuk sabuk şeyler yazıp,sabah sabah sinirlerim bozan sakallı tavernacı...
  • gerçekten hekim olduğunu tahmin ediyorum.

    (bkz: bu kadar cehalet ancak tahsille mumkun)
  • şu an gerçek sahibinin kullanmadığı bir nicktir. az önce gerçek sahibi ile görüştüm. yıllardır çaylaktı zaten. bir ara mail adresi hacklenmiş ve bir daha sözlüğe girememiş. bundan bir kaç sene önce sözlüğe geri dönebilmesi konusunda moderasyondan tanıdıklarımla konuşmamı istemişti. ben de o ara pek üzerinde durmamıştım ama kenny ile konuşmuştum. kenny hatırlar sanırım. bir kaç gün önce facebook'tan bana mesaj atmıştı hekimsabri sözlüğe geri alınması hakkında. o mesajdan bir iki gün sonra da bu nickle entryleri görünce "demek çözmüş meseleyi" diye düşündüm. bir kaç kere sözlükten mesaj attım, yanıt vermedi. biraz önce cepten arayıp niye mesajlarıma yanıt vermediğini sorunca konu açıklığa kavuştu. kendisinin hiçbir şeyden haberi yok. bu hesabı kullanan da kendisi değil. eğer beni işletmiyorsa (ki bu imkansıza yakın bir ihtimal) ortada bir sorun var. şu an bu nicki kullanan dindar, ahlaklı, muhterem kardeşimizin ne kadar emin ve ahlaklı olduğunu anlayabiliyoruz böylece.

    sanırım tc kimlik numarasından falan bir sorgulamayla konu açıklığa kavuşur. hem nickin gerçek sahibini şahsen tanıyorum, hem de zaten nicki ile kimliği de özdeş.
  • aha da gelmiş. cemaat evinden arkadaşım. 15 sene önceki avasas'ı merak eden kendisine sorabilir. az kızdırmazdım ama severim yine de bu minik kuşu.
  • hani hep deriz ya. biz müslümanları herkes yanlış tanıyor, gerçek islam bu değil deriz. hatta haklı olarak bu konuda islama dil uzatanlara sık olarak bu laflar edilir. islamı çok iyi yaşadığım söylenemez, tefekkür aşamasındayım diyelim. sonuçta din bu, önce kendimiz yaşamalıyız.

    neyse uzun lafın kısası, hekimsabri gibi insanları görünce acaba biz müslümanları herkes yanlış tanıyor sözü ne derece doğru bunu düşünüyorum. hatalıyız bu açık, çünkü bu insanları biz çıkardık aramızdan. nerede yanlış yapıyoruz diyorum. islam niye böyle anlaşılıyor, islam niye böyle tanıtılıyor diye hayıflanıyorum. bir insan, hele müslüman olduğunu söyleyen bir insan, mantık kavramından bu derece nasiplenmemiş, bu derece kör cahil, hatta cehaletin ötesinde fanatizmin en derin haline saplanmış olabilir mi? bu nasıl müslümanlıktır? islam düşmanı diye yaftaladıklarınızdan önce sizlerle mücadale etmeliyiz hekimsabri.

    (bkz: şakaysan komik değilsin ciddiysen bi sus artık)

    edit: zaten hekimsabri hesabının çalıntı olduğu iddiası benim bu yazıyı yazmamı daha bir haklı çıkarmış. allah sonumuzu hayır etsin
  • sözlüğün hekimini bulduk. sıra herkes tarafından merak edilen ebesinde**.
  • yaptigi fethullah gulen yorumu ile beni hekimlerden sogutmus kisi.
  • sözlüğü prospektüs'e çeviren yazar...
  • bu aralar, vatan borcunu tabip asteğmen olarak ifa ettiğinden olacak can sıkıntısından akla ziyan hikayecikler yazan kişi. buyrun:

    red kukuletalı kız (uncut)

    red kukuletalı kız yine bir iş yemeği servisini götürürken çirkin ve bed sesli karga bunu görür.daha görür görmez abayı yakmış olan karga bir de red kukuletalı kız'ın (rkk) "ay akşamdan ışıktır yaylalar yaylalar" türküsünü çığırdığını duyunca iyiden iyiye vurulur.gel zaman git zaman anderson'un masallarından kazandığı üç-beş kuruşla rkk'la başını sokacağı pembeden bozma bej pancurlu sıcak bir ev hayali kuran karga "şimdiden istemeli kızı ki nişanlayıp ayağını bağlamalı, yoksa kaparlar kızı alimallah" diyerekten rkk'nın ninesinin evinin yolunu tutar.o yol kuş uçuşu beş dakka iken "ayağım insan yoluna alışsın" diye kırkiki dakka çekmiştir.kapı göründüğünde, kapıda cadı kılıklı bir yaşlının elinde elmayla beklediğini görür.karga, kadına yaklaşıp önce boğazını temizleyip sonra gür bir sesle ama bağırmadan "günaydın tatlı bayan" der.kadın ciyaklayıp elindeki elmayı fırlatarak kaçar.karga bir süre ardından bakınır kadının ve sonra da "hasbünallah" deyip kapının tokmağına dokunur.içerden takatsiz bir ses sorar "kimoo".karga "ben" der, "ormanların en asil hayvanı, karga".içerdeki ses yineler "kiim"."gak" yani "gaaak".bir süre ses gelmez daha sonra kapının ardından ayak sesleri gelir.kapının ardında duran yaşlı kadın söylenir "sen o salak tavşanın ardında koşturan kız değilsin dimi".karga "e sese bak gaaak yani".kadın hafif kıkırdar "he tamam öyleyse, onlardan bıktımdı da".karga meseleyi izah babından "efendim sizden ciddi bir mevzu hakkında nasihat isteyecektimde, müsait misiniz" der."o ne incelik karga bey, tabi buyrun" der kadın."ama efendim, kapıyı açsanız daha rahat olur zannımca"."yemezler evladım daha kurdun midesinden çıkalı kaç ay oldu şunun şurasında"."efendim anlıyorum, o vahim olay içinde geçmiş olsun dileklerimi sunarım, lakin itimat buyrunuz bu kargacığı bir dinleyiniz"."eee yeter ama şimdi avcıya bir sms çekerim anında zıbartır uzun menzilli tüfeğiylen".bu sözden yıkılan karga kanatları ve başı önüne eğik gerisin geri dönmeye koyulur.yürür, yürür, yürür, hatta birkez tarzan'a otostop çeker, onunla daldan dala, ağaçtan ağaca, o sarmaşık senin bu sarmaşık benim zıplar.lakin göğsünde, hamurlaşmış ekmek gibi nah şöyle çöreklenmiş bir sıkıntı vardır.tarzan "hele gurban neyün vardur, de hele" der, o anlayışlı haliyle."yok kral buba bişey", "yoh yoh, senün canun bişeycüğe sikılmiştur.isteyersen ziyafet neyim verek sene" "yok baba saol, aç değilim"."yauv derdini de hele bi yol".zaten içi dolmuş olan karga uzun "gaaak"lar çeke çeke sevdasını anlatır tarzan'a.tarzan babacan haliyle "sıkma cancazını, bir yolini buluruh alimallah, sen babağya güven".karga heyecanla "sahi mi diyon baba, halletcen mi işimi, yapcan mı gönlümü".tarzan şöyle bıyıklarını burup "sen ormanlar kralunu ne sandundu ya, yapcaz elbet bişeylee"."ver elini ayağını öpiyim baba, allah tuttğunu altın etsin".

    aradan aylar geçer lakin ne tarzan'dan ne de rkk'dan bir haber vardır.tarzan'ın klübe telefonuna hep telesekreteri çıkmakta ve "şu an uzun bir sarmaşık seyahatindedir" notunu almaktadır.karga kederinden peynir zulalarını üç kağıtçı tilkiye kaptırmış ve hatta buna hiç de aldırmamıştır.günden güne eriyen bir tüy bir kemik kalan karga kendini öldürmek suretiyle intihar etmeye karar verir.uzun bir sarmaşığı ilmik gibi düğümler ve boynuna geçirir, ayağının altındaki sandalyecik bir tekmeyle devrilmeyi beklemektedir."onsuz hayatı neyleyim, yaşamak haram bana, batsın hatta bu dünya" deyip sandalyeye vurur tekmeyi.sarmaşık kargayı boynundan tam tartarken birden sarmaşık hızla ileri doğru sallanmaya başlar ve aynı anda da o sesi duyar "aaaa aa aaaaa".başını kaldırdığında asılı olduğu sarmaşıkta tarzan'ı seyahat ederken görür hemde yanında güzeller güzeli rkk vardır.sarmaşık tam karşıya varacakken kopar ve bu aşk üçgeninin müdavimleri beraberce yerde yuvarlanırlar.tarzan ve rkk baygındırlar.karga ise uğradığı ihanetle öfkelenmiş halde boynundan ilmeği çıkarıp o iki uyurun başına dikilir.önce tarzan'ı uyandırır ve başına ekşir.tarzan yaraları yüzünden yerinden kımıldayamadığından yalvarır ses tonuyla "karı gözeldi bea, bana cicim dedü kanıma girdi, ben napayım" der.rkk ise"yalan, yalan" deyip inler.karga ise tüm asilliğiyle "hassiktirin lan" deyip oradan uzaklaşır.daha birkaç kilometre (kuş bu uçuyor tabi) gitmemişti ki bir sürü red kukuletalı kız gördü.bir kaç sortiyle alçalıp meseleyi öğrendi.meğersem red kukuleta çalışan yani o biçim kızların simgesiymiş.bir kez daha s..tir çekti ve allaha şükredip imana geldi.hatta abartmazsak bi temiz abdest alıp akşam namazına camiye de yetişti.son görenler takkeli ve tesbihli falan görmüşler.eee aşk ya deli eder ya veli...
hesabın var mı? giriş yap