• gerçekten çok haklı. ben her türlü elektrik, ahşap, elektronik..... tamiratından anlarım. geçen tabletin ekranı kırıldı. çin’den sipariş verdim 15 günde geldi. youtube videosu izleyerek taktım. bana maliyeti 75 lira oldu. halbuki servise versem iki ay içinde ancak gelir ve 450 lira artı kargo ücreti dediler. geçen musluk bozuldu usta çağırdık adam on gün salladı. bugün yarın diye diye gelmedi. malzemeyi aldım kendim yaptım.

    bütün bu becerileri matematik hocam lisede bize kazandırdı.

    geçen sene patronun camdan bir mutfak masası almış. ayakları oturmuyormuş masa yerinden oynuyor dedi. sen anlarsın bir gün misafirim ol bir bak dedi. adam mobilya servisini çağırmış yine de çözmemişler. düşünün servis elemanı fabrika hatası demiş geçmiş. adam ayağının bir köşesine karton sıkıştırmış. ben baktım ayaklar ayarlı el ile çevirdim hemen çözüldü. patrona gösterdim bak buradan ayarlanıyor dedim. adam çok mutlu oldu.

    yani demem o ki gerçekten sadece defter kalem ve telefon tablet ile uğraşan bir nesil yetişiyor.

    okullarda beceri geliştirme dersini ebeveynler yapıyor. veya dışardan para ile yapıyorlar.

    yazları sanayide veya bir meslekte çalıştırmak lazım çocukları.

    biz sıkıntı çektik bizim çocuklar çekmesin yanlış bir görüştür.
  • hırdavatı geçtim saatinin hasır kayışını ayarladığımda yeni gezegen keşfetmişim gibi sevinen inanlarla karşılıyorum, hayret edilesi.
  • sakayla karisik bir yaklasim fakat sonuna kadar dogru maalesef.

    eskiden sehirli insanlar bile bir seyleri kendileri yapar, kendileri tamir ederdi.

    ınsanlarin bahceli evleri olur, su ihtiyaci icin yere tulumba cakar, bahcedeki topragi bitki yetistirmek icin isler, bu sirada turlu aletler kullanirdi. kimisinin bahcesinde kumesi, atölyesi olurdu. her evde muhakkak bir takim aletler bulunurdu ki insanlar islerini gorebilsinler diye.

    kirsalda ise durum daha iyiydi. ınsanlar topragi islemek icin muhakkak alet kullanirlardi. bu nesilden nesile aktarilan bir bilgiydi ve cocuk yaslarda herkes bir sekilde metal, toprak veya agactan aletlere temas ederdi. ınsanin dogasinda da bu vardir zaten. ılk insanlar cesitli amaclar icin tasi yontmuslardir.

    simdi ise hazircilik turk insaninin bu yonlerini koreltmis durumda.

    ınsanlar koylerden sehirlere, sehirlerden daha buyuk sehirlere goc ettiler. universite diplomasi denen bir bela icin insanlar saatlerini, gunlerini bir masa arkasinda insanliktan uzakta bir hic ediyor.
    'okumus' olmak icin, kendisine 'iyi' bir is sunacak ve daha iyi bir hayata kavusturacak bir diploma icin sahip olmasi gereken temel yeteneklerini kaybediyor.
    zeki ve yetenekli ogrenciler tercih etmedikleri icin de teknik ve meslek liselerinin de seviyesi yerlerde surunuyor. bu gibi kalifiye elemanlarsa teknik aletlerde ancak universite kitaplarinin icindeki resimlerde veya laboratuvarlarda karsilasiyor, olmasi gerekenden yillar yillaaar sonra. dolayisiyla elinden hic bir is gelmeyen 'muhendis'ler surusu evindeki atölye yerine kalabalik sehirlerin luks kafelerinde surtuyor, evindeki en basit tesisat veya aygit hatalarini dahi kendi basina halledemiyor.

    cok klise olacak ama, ondan sonra biz niye ilerleyemiyoruz? cunku eline alet alip ter döken, bunu yaparken egilen adamin catalina bakarak kafa buluyor, onu dusuk sinifli bir isi yapar zannediyoruz. halbuki tamirci, senin burodaki bilgisayarin ardinda gecirdigin saatlerden cok daha faydali, zevkli ve saglikli bir is yapiyor. bunu yaparken terliyor, vucudu olmasi gerektigi gibi hammaddeyle temas ediyor, varligin temel yaratilmislariyla iletisime geciyor. sen ise bir sandalyede 8 saat ayni pozisyonda oturarak alt bel agrisi kapiyor, is stresinden vaktin ve gucun kalirsa eger agriyan belini biraz duzeltmek icin les gibi kapali fitness salonlarina kosuyorsun.

    halbuki yaraticilik ve icat tenezzul edilmeyen tenezzul edilmeyen basit bir kaynak aletiyle baslar. hirdavatcida satilan materyalleri bir araya getirmekle, bir tornavida ile, bir elektrikli testere ile baslar. bir tupun icindeki gazin adini bilmekle, islenmia bir tahta cesidini digerinden ayird edebilmekle baslar.

    materyal bilgisi olmayan toplumlar teknik anlamda cahil kalmaya ve endustrilesememeye mahkumdurlar.
    ve sanilanin aksine teknik gelisimde sorumlulugun buyuk kismi devlete degil vatandasa aittir.

    turkiye'de yasamiyorum fakat bir gun donersem eger ise sehirdeki beton daireden kacip kendime yakinlardaki bir koyde sakinleri sehre goc etmis bir evi tutarak baslatacagim. ve oraya kendi kendime yetecek mahsulu veren bir bahce yapacagim. herseyi tamir edebilecegim, dusundugum seyi icat edebilecegim kreatif bir atolyem olacak.
  • evinde alet çantası olmayan, olup da kullanamayan bireylere üzülüyorum gerçekten. hiç aklım almıyor bu kadar mekanik işlerden "ben anlamam" demeyi kendilerine yakıştırabildiklerini. "neden?" diye sorarım genelde. ortaokulda fen bilgisi dersi vardı bizim zamanımızda. lisede fizik görmüştük. vidalar, kuvvet, basınç şu bu öğrenmiştik de orada görmüştük evlerimizde canavarların yaşamadığını, eşyalarımızın geceleri canlanmadığını. biraz teknik bilgi, biraz gözlem, biraz pratik. bir eksikliğiniz yoksa siz de evinideki musluğu tamir edebilirsiniz. prizi değiştirebilirsiniz.

    ama kadınsanız bunları yapamayanlar daha tatlış oluyorlar ben söyleyeyim. yoksa "nasıl olsa o yapar" diye düşünüldüğünüz için çok yönlü bir ustaya doğru evrilmek zorunda kalabiliyorsunuz.

    özetle kendi işini kendi görmeyen insan bizden değildir. "ben yapamam, anlamam" cümlesini kendine uygun görense kendine ne kadar çok hakaret eder, farkında değildir. kendinin farkında olmayan da bizden değildir nokta
  • bugün mutfaktaki musluğu 24-27 anahtarla sıkmış bir yurttaş olarak katıldığım durum. ev arkadaşım, tesisatçı çağıralım abi, dedi. oha dedim amk, höst.

    geçen de klozetin şamandırası ski tutmuştu. deposu dolunca taşıyordu. onu düzelttim. evi boyadım, prizi taktım, duş başlığının contası kaçırıyordu, onu düzelttim, çelik kapının barelini değiştirdim, fayansların arası su kaçırıyordu, derz dolgu yaptım...

    burada "her işin ustası var yea, ararım, gelir yapar" diye ahkam kesen arkadaşlar, ustayı uğurlayınca 3 nisan 2019 fayans ustasının beni kazıklaması diye başlık açar, anahtarcı başlığına "bi kilit değiştirmeye 100 lira alıyolar yeaa :(((" yazar.

    neyse. yine de alet işler el övünür.

    ayrıca:
    (bkz: bosch)
    (bkz: dewalt)
    (bkz: elektrik ark kaynağı)
    (bkz: conta)
    (bkz: dübel)
  • kesinlikle dogrudur. ortaokulda ogretmenim. cuma gunu bu konuyu konustuk. arduino ile bir grup ogrenciye bazi projeler yaptiriyorum. projelerden bir tanesi de bluetooth araciligiyla telefondan sesle isik acip kapatma. devre tamam yazilimi tamam. cocuklara maket bi ev yapin catisi olmasin banyosu salonu vs resim yapistirin. ledleri yerlestirin o sekilde yanip sonsun dedim. 2 haftada yapamadilar. bunlar bir de okulun altin cocuklari guya. eline tornavida verdiginde kalem gibi tutan cocuklar var.
  • bugün musluk tamir ettim
    hatta komple batarya'yı değiştirdim
    zor bir şey değil
    hayatımda ilk defa yaptım
    az kafası çalışan için zor iş değil
    iş başa düşünce yapıyorsunuz
    boya biraz uğraştırıyor
    özellikle kesme atarken
    ufak tefek tamir işlerinizi kendiniz yapmaya çalışın derim
hesabın var mı? giriş yap