63 entry daha
  • --- spoiler ---

    li ziqi sevenlerin bu belgeseli izleyip gerçek köy hayatı ve çilesi nasıl olurmuş, görmeleri lazım. kadının gömleğinin üst düğmesini açtığı sahnede boynunun aşağısı bembeyazdı, yukarısı ve yüzü ise kapkara. öyle bir emek var ki ortada, tenini ve canını vermiş bu hayata.

    belgesel beni derinden sarstı. bir yerinde gözyaşlarıma engel olamadım hatta. dünya üzerinde böylesine iyi yürekli, hayvanından insanına ve hatta kutu saç boyasına kadar herkese sonsuz bir merhamet ve sevgi besleyen, hayat dolu ve gülümsemesine dünyaları sığdıran bir insanın var olduğunu bilmek ve bu gerçeği gözlemlemek paha biçilemez. hatice’nin eşyayla olan iletişimi bambaşka. çıtayı göklere çıkarıp asla tatmin olamayan ve kendini yiyip bitiren bizler için tokat gibi iniyor hatice’nin gülümseyişlerindeki o derin mutluluk. hayatımda var olmak istediğim o dinginlik seviyesine ulaşabilen nadir insanlardan.

    bundan önce bir unbreakable kimmy schmidt vardı, bundan sonra bir de hatice var düştüm sandığımda aklıma gelip beni ayağa kaldıracak.

    hıdrellez’de bira içişi... eşsiz bir iş olmuş.

    --- spoiler ---
  • "-gelsin mi ilkyaz gayri?
    -var mı bahar?
    -gelecek. "
    o kadar kolay kurduğu cümleleri yıllarca eğitim aldıktan sonra dahi kurabileceğimi düşünmüyorum. anne sevgisini, doğaya hürmeti,eşitliği,çaresizliği bizi insan yapan çoğu şeyi o kadar kısa sürede anlatmışlar ki. sevgiler hatice ana.
    uzun kışlar boyunca ne düşündüğünü öğrenmek isterdim.
  • sahiden muhteşem bir yapıt. hatta bence başyapıt. bize o kadar yakın ki hikaye. anadolu köylerinde ,haticeye, annesine ve komşularına benzeyen binlerce aile vardır.
    --- spoiler ---

    hatice komşuları gelene kadar annesiyle ve arılarıyla doğayla iç içe, onu doyuran,yaşatan doğaya saygıyla yaşıyor. komşuları ilk geldiğinde her şey çok güzel, sanıyorsunuz ki büyük bir aileye dönüşecekler. ama komşuların zamanla küçük hesaplar peşinde koşması, gereksiz hırsı, şark kurnazlığı ortaya çıkıyor. hep daha fazlasını istiyorlar. bu yolda ne dostluk ne de doğa önemli onlar için. sonra gidiyor kötü komşular. hatice yine yalnız annesiyle bir başına. ne insanlarla oluyor, ne insanlarsız diye düşündürüyor. bir de haticenin komşunun oğluyla , bir anne oğul gibi kurduğu ilişki çok sarsıcı. bir sahnede kurduğu 'benim de senin gibi bir çocuğum olsaydı" cümlesi yürek dağlıyor. nerede nasıl yaşarsak yaşayalım, insana ait duygular birbirine çok benzer. kötülük ve iyilik birlikte her yerde.
    --- spoiler ---
  • bir insan evladına çaresizliğin sınırlarını (bkz: nakkaş) gibi işleten bir belgesel olmuş.

    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    film ekibinede ayrı kızıyorum 3 yıl süren çekimler boyunca hatice'nin annesini neden hastaneye götürmediler ? kış için bir yer temin etmediler ....

    muratova, filmde de yer aldığı gibi annesinin vefatından kısa süre önce rahatsızlandığını belirterek, film ekibinin kendisine ve annesine her daim iyi davrandığını ve ilaçlarını eksik etmediğini söyledi.

    annesinin başta havalar yüzünden üşüttüğünü sandığını ama daha sonra günden güne eridiğine şahit olduğunu anlatan muratova, "annem bana, 'kızım bu kışı zor çıkarırım' dedi. ben de ona, 'kukuklar (kuşlar) öttüreceğiz gene ilkbaharda, çıkaracaksın kışı. iyi olacaksın inşallah' dedim" şeklinde konuştu.

    --- spoiler ---
152 entry daha
hesabın var mı? giriş yap