• az önce tribünlerde duyduğum slogan. içimi bir huzur kapladı.

    (bkz: 12 mayıs 2013 fenerbahçe galatasaray maçı)
  • son zamanlarda fenerbahçe tribünlerinden duyduğum en güzel tezahürat.
    kopya not: 24 saat önce biber gazına maruz kalmış takımın taraftarıyım.
  • bugüne kadar hükümet istifa ettirebildiği görülmemiş slogan.

    120 metronomda, 4/4'lük ritm'le, heceleri 8'liklere dağıtılarak söylenir. şu şekilde:

    hü-kü-met-es*-is-ti-fa*-es*

    (1): 8'lik es
    (2): noktalı sekizlik nota
    (3): 16'lık es

    anladık mı? öyleyse, hep beraber:

    --met is-ti-fa
    --met is-ti-fa
    --met is-ti-fa
    --met is-ti-fa
  • bilgiye erişim için kullandığı kaynaklar sırayla zaman gazetesi, trt ve ekşisözlük troll entryleri olan insanları şaşırtan söylem. devleti hükümetin yönettiğini unutmuş, hayali bir düşmanla tam 10 yıldır mücadele edildiğini sanan insan...

    sen ergenekonlu rüyalarla sıcak yatağında donunu ıslatırken, gerçek düşmanların bugün 32 insanımızı öldürdü ve bir o kadarını yaraladı.

    elektriğe, doğalgaza, akaryakıta zam gelir hükümet "ben değil devlet yaptı" der.

    bu devleti sen mi yönetiyorsun, ben mi?

    artık uyan...
  • bugün oynanan fenerbahçe galatarasaray maçı öncesi tüm tribünlerin tek ağızdan haykırdığı slogandır.
    halk bir şeyi dile getirmeye başlamışsa bu rüzgara hiçbirşey dayanamaz. tarih bunun örnekleri ile doludur.
  • türkiye'nin şeriate sürüklenmesindense ekonomik krize sürüklenmesini tercih edenlerin sloganı. hem aklı başında herkes biliyor ki bu ülkede ekonomik kriz sadece ve sadece yabancı yatırımcının ülkeden parasını çekmesine bağlıdır. bunun bu halde olması da yine aynı hükümet de dahil olmak üzere bu zamana kadar ülkede üretim ekonomisi alanında adım atmamış tüm hükümetlerin sorumluluğudur. yani aklı başında kimsenin çıkıp da "durun bu hükümete götümüzden bağlıyız onlar giderse batarız mahvoluruz" demesi beklenmemektedir.

    ben şahsen "ılımlı islam"la yönetilen bir ülkede genel müdür olmaktansa kendine yetmeye çabalayan bir ülkede taş taşımayı tercih ederim. o yüzden böyle düşünüyor da olabilirim.
  • (bkz: ibne federasyon orospu çocuğu hakemler)

    uzun zamandır istifa kelimesini duymuyorum, kusura bakmayın, aklım bir an yıldırım demirörenin başkanlığındaki sezona gitti.
  • şerefiniz onurumuz varsa istifa eder bu milletten özür diler ve yargılanmayı kabul edersiniz.
  • gerceklesecegine hic inanmiyorum, cünkü bakiyorum bu hükümete oyu veren adam zaten halayba$inin söylediklerine inanmaya meyilli. kendi aralarinda konusuyorlar "ekonomi ne iyi oldu, özgürlük geldi, ahlakimiz düzelecek" filan, bunlara hep inaniyorlar. isin garip yani bu adamlara sorsan cogu kendilerini bati medeniyetlerinin ahlakina degil ama, medeniyet düzeyine layik görür. hatta "hih bizi avrupa birligine nasil da almazlar, almasinlar ne olacak sanki ihtiyacimiz var" diye trip bile yapar. bir kere de durup düsünmez "$u her gün yasadiklarimizin onda biri avrupa'nin herhangi bir ülkesinde yasaniyor olsaydi hükümet yerinde kalabilir miydi?" diye.

    $u saydiklarimdan kac tanesini son 1 ay icinde haberlerde gördügünüzü düsünüverin yeter: terör, satilan devlet hazineleri, yabancilara ve yanda$lara pe$ke$ cekilip talan edilen kaynaklar, ifade özgürlügünün yerle bir olu$u, bir biber gazi bulutuyla ba$layan polis $iddeti, egitimin her a$amasindaki istikrarsizlik, egitim durumu ortadayken atanamayan ögretmenlerin magduriyeti, atanmis da calismakta olanlarin kalitesi, her sektörde calisma $artlarinin berbatligi, doktora $iddet uygulayan hasta yakinlari, isciyi kaderine terkeden i$ güvenligi, trafik terörü, kadina $iddet ve tecavüz, a$ikar bicimde yanli olan adalete güvensizlik / her alanda yakinini kayiran hukuksuzluk, ahlaki cöküntü -ticaretten özel hayata kadar her alanda tuttugumu sikeyim, nasil olsa beni tutan da beni sikecek zihniyeti-, ... daha gider bu.

    10 yilda 15 milyon genc, sindirdik her ya$tan..
  • direnişin en temel ve somut talebiyken 3-5 ağaca endekslenmiş pazarlıklara kurban gitmiştir.
hesabın var mı? giriş yap