• hem bir eksi sözlük yazari hem badim hem de 10 yillik dostumdur.

    (bkz: radiohead)
    (bkz: ice age coming)
  • şüphesiz ki bu seriyi efsane yapan sid karakteridir. evet.
  • dün serinin ikincisini izledim. bugün de bir aksilik çıkmazsa üçüncüsünü izleyeceğim. zamanında izlememiş olmanın burukluğunu yaşadım ama.
  • hem orijinal sesiyle hem de dublajlı hâliyle bile komik gelen ve eğlendiren nadir filmlerden. sid'in bebeği sahiplenişi, manny'nin aksi ve sert görünümü ardında sakladığı iyi yürekliliği ve ince esprileri, bir meşe palamudu uğruna başına gelmedik kalmayan inatçı scrat'ın maceraları, manny'nin bebekle yalnız kaldığında oynayışı ve konuşması her seyredişte gülümsetir. hele bir de karpuz savaşı sahneleri vardır ki, ayrı bir âlemdir.

    filmdeki bebeğin buzlar arasındaki uçan daireye verdiği selam da filmdeki hoş ayrıntılardandır. aynı selamı "heroes"da hiro nakamura ilk verdiğinde, direkt filmdeki bebek akla gelir.
  • (bkz: #29191466)
  • orijinal dili olmasına rağmen sadece dublajlı seyretmeyi kabul ettiğim tek filmdir (seridir.)

    şu üç adamın biri dublajı bıraksın ülke çapında ays eyccileri örgütler, isyan başlatırım. ona göre!

    (bkz: ali poyrazoğlu)
    (bkz: haluk bilginer)
    (bkz: yekta kopan)

    az daha dördüncüsünde yekta kopan olmayacak diye sinemada zılgıt çekecektim ki, sesi gelince oh çektim.
  • sonuncusu guldurmeyen film serisi. *
  • ağırlığı güney amerikalılar olmak üzere pek çok ufo araştırmacısı ve bazı emekli askerler (muvazzaf iken konuşma yasağı ve başka tehlikeler sebebiyle) kuzey ve güney kutuplarında yer alan büyük krater tarzı boşluklardan giriş çıkış yapılabilen, dünyanın merkezine yakın iç kısmında farklı ırklardan ve şu anki en ileri uygarlıktan daha da üst seviyede bir uygarlığın varlığından bahsederler.

    uzun cümlem için kusura bakmayın lütfen. bu araştırmacılar ufoların uzaydan değil dünyanın iç kısmındaki uygarlığın bir ürünü olduğunu iddia etmekteler. dünyanın merkezine yakın olan bu alana bazıları "iç dünya" bazıları ise "boş dünya" demektedirler. şimdi bu yazdıklarımın mezkur filmle ne ilgisi var diyenlere şunu demek isterim; kutup açıklıklarındaki bu girişlerden geçip iç dünyayı keşfetmek isteyen amerikalı bir deniz komutanı iç dünyadaki insanlar tarafından karşılanıp kendi uygarlıklarını ona tanıtmışlar. anlattıklarını okurken aklıma ister istemez ıce age filmi geldi. hatta amerikalı deniz komutanı gördüğü iri bir hayvanı şu şekilde betimliyor; "ağzından çıkan iki kocaman dişi ve hortumuyla tüylü bir fili andırıyor." ister istemez bu tanım bana filmdeki mamutları hatırlattı.

    bundan sonra serinin bütün filmlerini bu okuduklarım ışığında izleyeceğim.

    acaba filmin yapımcıları ya da senaristleri iç dünya, boş dünya, kutuplardaki büyük açıklıklar ve ufoların uzaydan değil dünyasal bir yapım olduğu konusunda neler düşünmekteler merak etmekteyim.

    not: amerikalı deniz komutanı bunları görevdeyken değil emekli olduktan yıllar sonra yazdığı bir kitapta, yaşadıklarının kesinlikle gerçek olduğunu belirterek anlatıyor.
  • tüm seri için, yukarıdan aşağıya doğru aksiyon doruktadır diyebiliriz. her filmde böyle sahne var (bazen iki kez yapıldı)

    mesela ilk filmde buz mağarasında kayma olayı, ikincide buzların eridiği yerden atlama, üçüncüde sid ve yumurtalarla yuvarlanması. dördüncüde de sid'in ailesi kütükle yapıyor bunu. ilk filmde sid kayak yaparak da katkıda bulundu buna.
  • küçücük sübyanlarla aynı sınema salonunda bulunmamı sağlayan kaliteli animasyon filmi. sonuncusu pek iyi değildi.
hesabın var mı? giriş yap