• ne ilkokulu lan, biz lisede bile yerdik anasını satayım. gerçi sadece yatılılara özgü bir ayrıcalıktı!!!
    (bkz: kabataş erkek lisesi)
  • müzik öğretmenim flütü kafama bir kaç defa vurmasıyla benim de bu furyaya katılmamda yardımcı olmuştur.
    muhtemelen müziği bu kadar sevme sebeplerimden biride budur.gerçi bende yeni bu şekilde bağdaştırdım ama olsun.adam bildiğin kafama vura vura öğretti arkadaş,gerçi flüt çalmıyorum ama çaldığım enstrümanı da kafama vursaydı ölürdüm herhalde.
  • caliskan* olmama ragmen dahil oldugum nesildir. ulan ne dayak yerdim be.

    (bkz: dayagi ozlemek)
  • ailesi öğretmene çocuğu teslim ettiği zaman, "eti senin kemiği benim" diyerek teslim edilen nesildir..

    şimdiki aileler, "çocuğa vursa da anasını siksem" diye bekliyor...

    hangisi haklı lan?
  • bizim zamanımızdaki okullarda malum öyle spor yapmak için gerekli bir alan, öyle bir soyunma yeri falan yoktu. her seferinde sınıfta giyinme kavgası yaşanırdı. tabi en büyük problem erkeklerin giyinmesi için kızları sınıftan çıkartmak. yalvar yakar ıı ıh. çıkmıyorlar arkadaş. ee ne olacak? çıktım sıranın üstüne dedim ki size bir dakika mühlet, çıktınız çıktını yoksa ben soyunurum arkadaş. çığlık ata ata sınıftan çıkmaya başladılar tabi. neyse çözümü bulmuş olmanın vermiş olduğu keyifle sınıfın kızlar tarafından boşaltılmasını izlerken okulun en arıza hocası içeri girdi 'noluyo burda' diye. dedim bişi yok soyunuyoruz hocam. tabi gene de hışmından kurtulamadık. cetvelle patlattıydı iki tane. kendisini unutmuyorum hiç. benim şikayetim sonrasında balıkesir'e tayini çıkacak diye süt liman olmuştu yavşak.

    sanırım kıymetli velimin müdür beye 'ya siz gereğini yaparsınız yada çıkışta ben bu adamı bir güzel döverim' cümleleri etkili oldu. çünkü bu yavşak hoca okulda herkesi tokatlardı. öğrencilye uçan tekme attığı efsanesi bile dolaşırdı ortalıkta.

    zorunlu tanım: zaman zaman okulun namlı psikopat hocalarının başına bela olmuş nesildir.
  • "dayak yemiş efsane nesil mi olur?" dediğim nesildir. ben sınıfın en başarılı öğrencisi olmama rağmen asiliğim yüzünden en çok dayak yiyen çocuktum. al işte şimdi otuz küsür yaşımıza geldik, birşeylere karşı ne zaman tepki göstersek yine dayak yiyoruz. efsane filan değil ezelden beri ezilen nesiliz!
  • sıra dayağını bilmeyenler tarafında büyütülen nesildir.
  • *favori çekmek (ayak parmak uçlarının üstünde hafif bir yükselmeniz ile gerçekleşir),

    *değerlere karşı vefalı olan öğretmenimizin osmanlı tokatının tadı hala yanaklarımdadır,

    *silgi, kalem, kalem traş, tebeşir, tebeşir silgisi ve bilimum eğitim malzemelerinin üstünüze gelmesini o günlerde "gökten mi yağıyor acaba" diye düşünüyorsunuz. fakat geliş istikametinin öğretmen masası olduğunu gördüğünüzde gard almayı öğrenmeye başlıyorsunuz.

    *fantastik tekniklerle yediğiniz darbeler sonrasında ise kendinizi henüz keşfedilmemiş bir dövüş sanatının ilk demosu olarak görüyorsunuz.
  • dayak yiyerek efsanevi nesil mi olunur amk?
    ben okulu geçtim dershanede dayak yiyordum. matematik hocamız vardı. tabiri caizse sike sike matematik öğretiyordu. soruyu bilemedin mi başlıyordu tokatlamaya. dayak yiyip üzerine dershaneye para veriyorduk. zamanında meğer ne mazoşistmişiz.
  • ilkokul 1'de tenefüsten sınıfa iki dakika geç gelindi diye sınıf öğretmeninin geç kalanları tahtada sıraya dizip diğer öğrencilerin önünde tek tek tokat attığı nesildir.

    hala nefret ederim kadından, derinlere inilse kesin travmatik bir şeyler çıkar bak.
hesabın var mı? giriş yap