• başlarında büyük bardaklarla çay içilen film.
    iranda azerbaycanlılar/türkler büyük bardakla çay içer. diğer etnik unsurlar arasında da bu şekilde çay içen biri görüldüğünde "türk gibi çay içmek" tabiri kullanılır
  • samimiyet evet samimiyet, her ne yaparsan yap samimiyetini koru ve ona göre tavrını, şekil şemailini belirle demişler... jafar panahi'nin yaptığı da buydu aslında.
    ''aslında bu bir kurguydu ve samimiyetten uzaktı''
    sanatın kendi içindeki profesyonel açılımlarını bilen bir yönetmenin bunları tek mekan, tek kişi ve bir günlük yaşamayla anlatması riskti.
    ve bu riski, tüm iştahıyla öğreti derecesinde anlatışı güzeldi...
    güzel olan ne! sonuç mu?
  • pastanın içine gizlenen flash bellek aracılığı ile iran'dan cannes'a kaçırıldığı söylenen belgesel film. siyasi sebeplerle film yapması yasaklanan iranlı yönetmenin* 'madem film çekemiyoruz, öyle ise senaryoyu anlatırız' tarzı bir düşünce ile adeta yoktan var ettiği belgesel. açıkçası fikir olarak da sonuç olarak da takdire şayan, çok iyi bir iş. sinemada ortamın ve oyuncunun önemini de ele alan 75 dakikalık film baştan sona keyifle izlenebilecek nitelikte. aslında ben sonunda üzüldüm ama işte sonuna kadar keyifle izledim.
  • yaratıcı bir iş. ve onca zorluğa rağmen cannes ödüllü film.
  • panahi'nin birçok filmini çok severim. ofsayt, crimson gold, taxi başta olmak üzere; fakat bu filmi sevmedim. evet zor koşullarda çekilmesine rağmen falan. ama film güzel değil. sevmemenin sebebi çarşema sor zate farhadi'nin çok güzel bir filmidir. ne yazık ki burada da aynı konunun çok niteliksiz bir şekilde kullanıldığını gördüm.
hesabın var mı? giriş yap