• zaten many pictures drawmadıysa neden very successfuldu mına koim dediğim soru.
  • anlamca farklı, yapıca farklı yanıtı bulunduğundan iptal edilmesi gereken sorudur. üstelik 8. sınıf müfredatında past perfect tense olmadığından öğrenciler burada present perfect kullanılmaması gerektiğini bilmemektedir.
  • her sene sorularını çaldıran bir oluşumdan beklenecek şeylerden yalnızca biri.
  • cevabı ya she won several awards ya da she could have drawn many pictures (grammatik olarak(?)) seklinde olması gereken soru. seçenekler arasında c'yi elemek kolay, ezberleme detayla uğraşmaya gerek yok. pasta perfect bilmesine de gerek yok. present perfecti anladiysa ölen kişide present'a devamlilik olmadigindan defterin kapatip kişiyi geçmişe gömer. ılk cümle past simple iken present perfect'in tırmalayıp bir acayip durduğunu da belki hisseder. demek ki iyi ogretememisler perfect tenseleri. could'lu cümle bu haliyle anlamsız ama grammatik olarak doğru.

    edit: koptuk gidiyoruz bulamadığım anlamı gösterdi. could draw haliyle yetenek isteyen işin geçmişte yapılmasıni ifade eden could dedi. ben de sanatçının bize birçok eser miras bırakma imkanı bulduğunu yani çizebildiğini anlamıştim. öyle düşününce daha mantıklı bir cümle gibi geldi.
  • peşinen söyleyeyim ingilizce öğretmeni değilim. formasyon almadım. yeminli tercümanlıkla yetinmekteyim, genç dimağlara ışık saçmıyorum.

    "before-after görünce çak oraya bi yere perfect" tadında eğitim verilmiş bu çocuklara (ki bu seçilen kitapların suçudur, öğretmen bi yere kadar esnetebiliyor müfredatı) o nedenle çoğunun yanlış yapması çok normal. diğer yandan doğru cevap d mi amk? anlam olarak bak dilbilgisini siktir et, d mi sence? bu soruyu hazırlayanı sikeyim affedersin.
  • bir arkadaşım, bir etüt merkezinde çalışıyor. bugün otobüste giderken öğrencilerinden biri aradı ve bu soruyu sordu. biz üç ingilizce öğretmeni adayı c dedik ilk başta. çünkü anlam olarak uyumlu olan seçenek oydu. beş dakika sonra 'evet, d şıkkı da yapı olarak uyumlu' dedik. biz böyleysek, o çocukların sınavda yaşadığı kafa karışıklığını düşünemiyorum bile.

    iptal edilmesi gereken sorudur. çünkü burada soruyu çözmek tamamen şans faktörüne bırakılmıştır.
  • c (b) sikkinin anlam olarak nasil dogru oldugunu hala cozemedim. eger mary teyze basarili "successfull" bir sanatci ise, basarili "successfull" olmasi icin zaten fotograf neyim cekmis olmasi gerekir. yani teyzem oldukten sonra "len ne iyi sanatciydi, bir kac resim cekeydi keske" diyemezsiniz cunku oyle dediginizde teyzemin daha onceden fotograf cekmedigini anlatmis olursunuz ki, basarili (succesfull) bir fotograf sanatcisi zaten fotograf cektigi icin basarili olmustur.
    past miydi perfect miydi bakmadan, benim cevabim havada karada d (c) olurdu bu soru icin. sinav dedigin sasirtmali sorulu olcak zaten, yoksa coktan secmeli sinavda sasirtmali secenek yoksa, o coktan secmeli sinav olamz zaten.
    bu arada ingilizce ogretmeni degilim, formul kullanirken formulun cikis yolunu kullanip oyle uygularim soruya. formulun cikis yolunu bilmeden uygulanan formuller zaten genelde "before-after görünce çak oraya bi yere perfect" tarzi olur ki, bu da ezbercilikten bir adim oteye gecmez.

    edit 1: @ali can can in uyarisyla yeniden okudum yazdigimi. bir sik diyecegime oburunu demisim, 5 sikli soru sandigimdan siklari kaydirmisim. referans verdigim siklarla yazdigim yazi birbirine uymamis. utanc duvarim olsun diye silmeycem bu entryi, bakip bakip hatirliycam bu gunu.
    edit 2: asil demek istedigim siklari parantez icinde yazdim ki karisiklik olmasin entryim anlasilsin, argumanlarim hala ayni sekilde gecerli.
  • cümlenin boş bırakılan yerlerini doldurmayı ingilizce öğretmek/öğrenmek zanneden kafayı terk etmekle işe başlayalım. ingiliz asilzadelerinin bile kullanmadığı kelimeleri öğreterek insanları kpds, üds adında sınavlara sokan kafayı da unutmayalım.

    burada bu olduğu için buraya da ne gelecek, did gelecek, do gelecek, does gelecek. ondan sonra en basit bir ingilizce cümleyi kurmaktan aciz insanları yurt dışına yolla, orada rezil olsun gelsin. dinlediğini anlamaz, düşündüğünü konuşamaz, eline kalem alsa iki satır yazı yazamaz. çeviri hiç deme daha kendi konuştuğu dili bilmiyor ne çevirisi yapacak? ya ne yapar bu adam? yanında bir sözlük olursa okuduğunu anlar, boşlukları doldurur. soranlara da ingilizce biliyorum der. hassiktir lan, kim öğretti ki ingilizce bilesin.
hesabın var mı? giriş yap