instagram

• son zamanlarda canımı sıkan program. mesaj programı sapıtıyor eski resimleri en son yollanmış gibi sona getiriyor ne kadar yeni mesaj atarsan bu resimlerin öncesine atıyor. hemde bunu ios ta yapıyor .
  şu an canım çok sıkkın sözlük kız mesajımı gördü mü görmedi mi anlamıyorum daha yeni başlıyorduk.
• sahilde beraber çekirdek çitlediğiniz kişinin" kanka çekirdeği çitlerken beni çeksene" dediği sosyal platformdur.
• burası da gittikçe dönüşüyor. benim yaş grubunun da (30lar) biraz yansıması olabilir ama kullandığım süre zarfında şu an her açtığım gün milletin çoluk çocuğunu görmeye başladım. koca koca insanlar kişiler hesaplarından sürekli çocuklarının fotosu, okuldaki bilmemnesi, bişi yaparkenki storysi gibi sikko şeyler paylaşıyor. deliricem gerçekten. bu kadar meraklıysanız çocuğunuza bi hesap açın amk diye mesaj atacak olup vazgeçiyorum sürekli. nedir bu çocuk şovenizmi gerçekten anlamıyorum. ördek dudaklı hatun selfielerini özletiyor yeminle, kusturucu geyikler. facebook’tan kopan buraya düşüyor.
  
  siyasi paylaşımlar da artmaya başladı. yakında akrabalar falan da üşüşür. görün bakın facebook gibi boku çıkacak burasının da.
• karakteri ve kişiliği ile var olamayan bireylerin ben varım bakın buradayım, öyle aktifim böyle aktifim , şunu yapıyorum , heyoooo dediği saçma sosyal medya programı. fotoğraflar birbirinin aynısı , kim kimin fotoğrafını beğenmiş , hikâyeyi kim izlemiş , oh daha çok izle , yes daha çok like verin oh oh dediği bir ortam. saçmaladı , doğdu , büyüdü ve öldü.
• donduran arkadaşların en fazla 10 gün içinde tekrar kullanmaya başlayacağı uygulamadır. sigara gibidir efendim başladınız mı bırakılmaz sadece ara verilir.
• bot cöplügüdür. eger popüler hashtag kullaniyorsaniz aldiginiz begenilerin bir kismi daima otomatiktir, yani gercek degildir. bunun nedeni de her önüne gelenin popülerlik ve instagram üzerinden kolay para kazanma sevdasi olmakla birlikte, instagram buna karsi semptomlarla savasmaktan baska hicbir sey yapmamaktadir.
  
  semptomlarla savasmak derken: takip edebileceginiz maksimum hesap sayisinin 7500 olmasi follow/unfollow yapan appler ve buna abanan sözde influencerlar yüzündendir. ayni zamanda dakikada atabileceginiz begeni de sinirlanmistir. halbuki bunun yerine yapmalari gereken, kanserin kendisi olan "bir para birimi olarak instagram begenisi"nin önüne gecmektir. tabii bu da islerine gelmediginden bir bot cöplügü olarak kalmaya devam edecektir.
  
  para birimleri haddinden fazla üretildiginde degerinin düstügünü anlamamaksa eskiden harika olan bu uygulamanin sonunu getiren etmenlerden biri olacaktir diye umuyorum. sadece bir senedir kullandigim halde tiksindim resmen.
  
  konuyla ilgili bir yazi (ingilizce) : botting in instagram
  kalitenin nasil düstügünü güzelce aciklamis.
• fotoğraflarını paylaşan için "riyarkalık" ve "görgüsüzlük" seviyesi artırıcı, paylaşılanı gören için serotonin seviyesi düşürücü. her iki durumda da bireyin kendine eziyet. bakın, zaman kaybı boyutuna hiç girmedim bile.
  
  sosyal medyanın hayatımıza girdiği zamanki masumiyetiyle geldiği nokta arasında dağlar var. 1950'lerde sigaraya nasıl bakıyorsak şu an sosyal medyaya öyle bakıyoruz. 2018'de sigaraya nasıl bakıyorsak 2030'larda da sosyal medyaya öyle bakacağız şeklinde bir öngörüm var.
• gogol, 1800'lü yıllarda yazdığı portre adlı öyküsünde, çartkov isimli bir ressama kendi resimlerini yaptırmaya akın akın gelen insanlardan şu cümlelerle bahsediyor; bu öyküyle birlikte, eğer uygulayabilirsem, günümüz instagram çılgınlarına artık o kadar da kızmama kararı aldım:
  
  "...kadınlar çoğunlukla ruh güçlerinin, karakter yüceliklerinin yansıtılmasını istiyorlar; portrelerinin kendilerine benzemesinden çok, fazlalıkların törpülenmesini, kusurların küçültülmesini, hatta mümkünse eğer, bunların hiç gösterilmemesini önemsiyorlardı. kısacası, görüldüğü anda aşık olunacak değilse de bakılabilir bir yüzleri olmalıydı resimde. o nedenle de poz vermek için oturduklarında öyle birtakım havalara bürünüyorlar, öyle ifadeler takınıyorlardı ki, şaşıp kalıyordu çartkov. kimi melankolik, kimi hayallere dalmış bir havaya bürünüyor, kimi de ağzını küçük gösterebilmek için dudaklarını büze büze toplu iğne başı kadar bir ağız çıkıyordu ortaya. bütün bunların üstüne bir de, portrelerin zorlama olmaksızın, doğal biçimde kendilerine benzemesini istiyorlardı. erkeklerin de onlardan kalır yanı yoktu. kimi, portresinin, başları sert, enerjik bir biçimde yana dönük olarak yapılmasını istiyor; kimi, esin perisini arar gibi, gözlerini yukarı çeviriyordu. muhafız alayından bir teğmenin, gözlerinde savaş tanrısı mars'ın görünmesini istemesi ilginç taleplerden biriydi. yüksek makam sahibi sivil memurlar, yüzlerine dürüstlük, soyluluk anlamı vermeye çabalıyor, bu duyguyu güçlendirmek için de kapağında okunaklı şekilde 'her zaman dürüstlükten yanaydı' yazılı bir kitap tutuyorlardı ellerinde..."
• story uygulamasi heyecan yaratmisti acikcasi "kim bakmis, o bakmis mi" lar, hikayelere atilan mizahli-flörtlü mesajlar falan derken, iyi yurudu kitleler birbirlerine.
  
  sonra ben terk ettim. su an ne halde, hala oluk oluk akiyor mu millet story de, bilmiyorum. anlami yok, kaliciligi yok, tam tesekullu ego masturbasyonu, tuketen, daha da susatan, mide kazindiran cinsten bir aclikla.
  
  kullanmadim mi, anasini bile aglattim o story uygulamasinin da, bayadir terk ettim. aplikasyon ikonunu gorunce irrite oluyorum. aydinlandim mi ki artik ne olduysa.
  "banane senin ictigin sabah kahvesinden aksam rakisindan" dedigim, binlerce story gordu bu gozler, takili plak gibi döndü story roll, bitmedi kendilerini dev pudra sungeriyle pofpof pudralamalar, efekt basmalar. sonu gelmedi.
  
  yapmadim mi, e yaptim, hem de nasil. ama sonra bi uyandim mi, ne olduysa. citledigim cekirdegi bile paylasmiyordum, aslinda daha kaliteli/farkindalikli gitmeye cabaliyordum. bokunu cikaranlar gibi de sayilmazdim, ama kurunun yanında yanan yaştım nihayetinde.
  
  sahi neden izledigim filmlerin jeneriklerine kadar paylastim?
  
  - bakin ne kadar da yonetmenine oyuncusuna gore sofistike kult seyler izliyorum, sizce de muhtesem degil miyim.
  
  nasil bir acliksa.
  
  oyle oldugumu da dusunmuyordum paylasirken.
  
  neyse, enerjisi olan, hevesi olan devam etsin, yapmis adamlar.
• herkesin gömdüğü platform. dünya üzerindeki tek seveni benim sanırım.
  
  bu mecrada fotoğraf paylaşmak da, başkalarını takip etmek de mecburi değil. şahsen benim de liseyi bırakıp evlenen arkadaşımın üçüncü çocuğunun baby shower'ı ilgimi çekmiyor. ama ne güzel hesaplar var instagramda. aynı youtube gibi aslında. ilgi alanınıza göre, çok az zaman harcayarak bir sürü şey öğrenebilirsiniz.
  
  keyifle takip ettiğim sayfalardan bir kısmı:
  
  https://www.instagram.com/animalplanet/
  https://www.instagram.com/oceanfact/
  https://www.instagram.com/biglifeafrica/
  https://www.instagram.com/africanparksnetwork/
  https://www.instagram.com/aussie_bubbles/
  https://www.instagram.com/itsabandoned/
  https://www.instagram.com/earthpix/
  https://www.instagram.com/wildlifepage/
  https://www.instagram.com/discoversharks/
  https://www.instagram.com/discoverocean/
  https://www.instagram.com/oceana/ (bunu bir başka seviyorum)
  https://www.instagram.com/savingthewaves/
  https://www.instagram.com/whale_life_us/
  https://www.instagram.com/oceanconservancy/
  https://www.instagram.com/savetheelephants/
  https://www.instagram.com/…ricanwildlifefoundation/
  (daha bilinen sayfalar)
  https://www.instagram.com/life/
  https://www.instagram.com/discoverychannel/
  https://www.instagram.com/nasa/
  https://www.instagram.com/bbcearth/
  https://www.instagram.com/who/
  https://www.instagram.com/ted/
  https://www.instagram.com/natgeo/
  https://www.instagram.com/natgeowild/
  
  diyeceğim o ki, teknoloji güzel şey. kullanmayı bilene.