• 5 yıldan fazladır sahip olduğum bir hastalıktır + hipotroidi ile beraber. içerisinde metamorfin bulunan ilaçları devamlı sabah akşam kullanmak durumunda olduğum sürekli diyet ve spor yapmayı gerektiren bir yaşam tarzı. kilo verince değerler düşüyor ancak biraz diyeti bozduğunuzda tekrar alıyorsunuz. doktorların söylediği kilo vermek dışında kalıcı bir çözüm duymadım. son zamanlarda instagramdan dr ayşegül çoruhlu’yu takip ediyorum bitkisel çözümlerden bahsediyor umarım bu yönde tıpta değişimler olur.
    dr ayşegül çoruhlu
  • insulin direnci ;her ne kadar buyük oranla yasam tarzi ,kilo ve vücut yağ orani gibi degiskenlerle ilgili olsa da bazen fit gorunumlu hareketli bi yaşak tarzina sahip kisilerde de gorulebilir.bunda genetik faktorlerin rolü ön planda maalesef.
    tedavi olarak bahsettiğim büyük coğunluk hasta profilinde haftada 5 gün 30 dk egzersiz , az az ve sık beslenme (genelde 6 öğun ) ve beslenme tarzinin degistirilmesi
    bütün bunlara rağmen yanit yoksa metformin kullanilabilir
  • açlık şekerimin 6 çıkması sonucu doktorumun '5 kilo ver' yeter dediği bir durum.
    her şey düşük; demirin kendine canı yok çıkmış 19 , güneş vitamini desen alt sınırın altında ama yine doktor tarafından yeterli görülüyor. halsizim, saçım dökülüyor, kilo veremediğim gibi alıyorum dememe rağmen ilaç sevmeyen doktor tarafından "ekmek tatlı yeme, şekerini dengele" mottosuyla uğurlanıyorum.
    ben şekerim düştüğü zaman yiyeceğim "ilk şey"in ne oldığunu bilmiyorum. yani göz döndü el titredi daha yemeğe var biraz, haliyle canım çikolata istiyo -ki onu yerdim ilk- ama şu an direnci dengelemek için hiç bir şey yememem mi gerekiyor? ya da o an bir tek su mu içeyim, anlamadım bunu valla.

    eedit: gerçi o çarp böllü homa indeksine göre 1.3 falan çıktı. yani 2.7'nin altında. eğer asıl direnç bilgisi ordan geliyorsa şu an yüksek değil gibi. yani kilo vermeyle gidecek sanıyorum. ama zaten kısır burada kilo veremiyorum, ve şekerim düşünce yine bişeyler yiyorum o döngüyü kırmanın yolunu bulsam...
  • d vitamini ile birlikte son yılların yeni gerizekalı turnusolu.
    -obezsiniz
    +!!??
    -insülin direnciniz var
    +aaa ne güzel. demek o yüzden obezim. kilo mu vermeliyim?
  • insülin endojen glikoz üretimini direkt veya indirekt mekanizmalarla azaltır. insülin direncinde yağ dokudaki lipoliz inhibisyonu ve glukagon salınımı üzerindeki inhibisyon kalkar. bu artmış glikoneogenez ile sonuçlanır. ek olarak insülinin glikojenoliz üzerindeki etkisi bozulur. sonuç olarak karaciğerden anormal glikoz üretimi ile sonuçlanır.
  • ağızlara pelesenk olmuş bir laf son zamanlarda. tüm diyet başlıklarının altında" insülim direncim var kilo veremiyorum", ondan sonra yok low carb yok keto. bir de tüm bu diyetlerin fanatikliği...

    ben iddia ediyorum ki tıbbi olarak obez kategorisine girmiyorsa, insülin lafını ağzına alanların çoğunluğu asıl medikal bir problemden değil boğazına hakim olamamaktan muzdarip. nasıl canının her istediğini hemen o anda yapamıyorsan, boğazına da hakim olacaksın. birde sürekli popişin üstünde oturmayıp gidip spor yapacaksın. ama spor deyince öyle telefondan adım sayıp laylaylom yürüme değil. ter atacak, biraz zorlanacaksın, o vücuttaki glikoz depoları kullanılacak. bugün x tempo yaptıysan öbür haftaya x+1 tempo yapacaksın. çoğunluğun problemi o depoları kullanmamaktan hep bence.

    düzeltme : entryden alınıp acaip acaip mesajar atanlar var. bu entry kimseyi aşağılama niyetiyle yazılmamıştır. çayına 3 yerine 1 şeker atıp 20dk ter atmadan mahallede yürüyüş yapıp kilo veremeyince, doktor doktor gezip mucize diyet-ilaç arayanlara, 1yılda aldığı kiloyu 1 ayda verme hayali olanlara hitaben yazılmıştır.

    ek : "hasta olanların halinden anlamadan, boş boş konuşuyor" diyenler için kaynak insülin-kas şeker depoları ilişkisi
    madde madde bu makaledeki önemli noktaları yazacağım;
    1- ortalama bir insan 100g ı karaciğer, yaklaşık 400g ı iskelet kaslarında glikojen(glukozun vücutta depolanma biçimi) depoluyor.
    2- iskelet kaslarındaki depo sadece egzersiz anında, lokal olarak kullanılıyor (çok ileri vakalar hariç aslında her an şeker ve yağı birlikte kullanıyoruz, hareket yoğunluğuna göre yağ:şeker oranı değişiyor, hareket yoğunluğu arttıkça şeker metabolizmasının payı artıyor). kaslardaki depo kan şekeri kontrolü amacıyla kana bırakılmıyor. burası önemli.
    3- 24saatlik bir oruç sonunda karaciğer depolarının yaklaşık %65 i kullanılıyor.
    4- düzenli spor kas deposunu büyütüyor, spor yapmamak depoları küçültüyor.
    5- ve belki de en önemli madde; insülin kandaki fazla miktar şekeri yağa dönüştürürken, aynı zamanda eğer depolar boşalmışsa, iskelet kasları tarafından kandaki şekerin emilimini artırıyor. ve bu depoların doldurulması işi, şekerin yağ olarak depolanmasından önce gerçekleşiyor.

    sonuç : hareketsizlik + düzenli karbonhidrat tüketimi = depolar sürekli dolu + zamanla depolar küçülüyor + sindirilen şeker yağa dönüşüyor = göbek ve insülin direnci

    düzenli egzersiz + düzenli karbonhidrat tüketimi = sindirilen şeker depolara gidiyor + zamanla depolar büyüyor + kanda sürekli regüle edilmesi gereken şeker yok = insülin direnci gelişmiyor
    not: glukoz ve fruktozun metabolizmaları farklı, fruktoz sadece karaciğerde metabolize ediliyor. dolayısıyla buna tolerans çok daha düşük. her karbonhidrat aynı değil, her halükarda şeker ilaveli herşeyden kaçınmak, karbonhidratı kararında ve doğal kaynaklardan almak şart.
    yapılabilecek tonla spor var ; bisiklet, yüzme, koşu; bunlara imkan veya sağlık izin vermiyorsa, spor salonunda kürek, eliptik; bunlara para yoksa o zaman evde yarım saat iflah kesilene kadar jump squat/burpees tarzı vücut ağırlığı ile yapılan hııt hareketleri... bir yerden başlamak lazım. ille de ben oturan boğa olmak istiyorum diyorsanız, ya keto/low carb/oruç ya da yallah doktor gezmesine...
  • iki aydır kek gibi sabahın köründe kalk, split model ağırlık antrenmanı yap, bitirince refleksler küsmesin diye bir gün boksla, bir gün güreş mankeniyle, dönüşümlü mesai yap, ardından her gün, bomba gibi interval kardiyonu yap, üzerine yapışmış kıyafetleri zar zor çıkar, sepete sırılsıklam at, esnemeydi, gerdirmeydi saymadım daha, hemde hafta da 5 gün diyorum bak.. bunca şeye rağmen karnına ve beline çöreklenmiş, rahatsız eden fazlalık gitmeyince, kıllanıp yaptırdığın tahlilde, insülin denen pezevenge karşı, vücudun direnç kazandığını öğren.. ulan her ne kadar kalori hesabı yapan, aklı fikri beslenmesinde olan takıntılı bir tip olmasam da, şerbetli tatlılarla zaten aram yok, öyle makarnaydı börekti onu da aramam, bulursam gömerim. kısacası karbonhidrat alımım düşük. etçil, 'kalkak gidek 10 şiş cağ kebabı gömek' modunda bir beden, hangi ara küstürür bu insülin ibnesini? 'öküz gibiyiz elhamdülillah, grip bile olmuyoruz' derken, şeker hastalığına ramak kalmış meğer. her yemekten sonra çöken ağırlık, akşamları erkenden sızıp kalmalar, fazladan bir sinirlilik hali, ota boka öfkelenme, hep bundanmış meğer..

    demem o ki, bu öyle sporla beslenmeyle halledilebilecek bir nane değil, yukardakileri tekrarlamayalım, öyle çöp bir beslenme yok ve bahsettiğim spor rutinini kardiyak kapasitesi standart birine yaptır, kalbi tekler. ilaç kullanmadan bu iş çözülmez. çözülmesi de şart, şeker, başa sarabileceklerinden en basiti. varsa üstte ki belirtiler, gidin bi kurcalatın, erkenden hilmi amcaya bağlamayın.
  • çok aşırı yüksek değilse ilaçsız* kendi çabanızla direnci kırmak mümkün. 5,5 olan insülin direncimi 3 ay gibi bir sürede 2 seviyesine düşürdüm. beslenme alışkanlığını değiştirmek ve günde en az yarım saat tempolu yürüyüş benim için yeterli oldu. tabii mümkünse daha fazla yürünmeli.

    sırf sağlıklı beslenme ve günde 10.000 adım atmaya çalışarak hem 10 kiloya yakın gitti hem de direnci kırmış oldum.

    formülü çok basit; hayatınızdan ekmeği, gazlı içecekleri, paketlenmiş ürünleri ve tatlıyı çıkarıp yerine protein ve saglıklı karbonhidrat dengesini kurup, spor yapıp, yanında da bol su içmek. doktorun söylediğine göre direnç kırıldıktan sonra yine de dikkat edip eskisi kadar katı olmayarak arada canınızın çektiğini yiyerek ve ağırlıklı olarak düzgün şeyler tüketerek devam ettirilebilirse daha güzel olurmuş.

    diyet gerçekten başlarda kolay olmuyor ama alıştıkça ve kilo vermeye başladıkça insan motive oluyor. sağlıklı diyet menüleri hakkında pek çok kaynak bulmak mümkün. şeker ihtiyacınızı nasıl tolere edersiniz, ne kadar protein tüketmek lazım gibi sorulara cevap olan kaliteli sosyal medya hesapları ve kitaplar var. hem diyetisyen size "yeme" desin diye para vermek zorunda kalmayacaksınız, hem de ilaç kullanmadan kilo vereceksiniz. biraz sıkıntı çekmeye değiyor.
  • beyler bayanlar toplanin. doğdum büyüdüm spor yaparım. ancak sakatlıklar sebebiyle verdiğim iki yıl aradan sonra spora başlamadan önce bi tahlil yaptırayım dedim. sonuç insülin 15 şeker 105 homa 3.3 orta derecede karaciğer yağlanması. prediyabet. diyabet öncesi son aşama. 5 ay geçti. insülin 3 şeker 80 homa 1.7 karaciğer basit yağlanma. nasıl mı yaptım..

    1- mutfağa tartı aldım.
    2- bazal metabolizma hesabı ile günlük almam gereken kalorinin 2.000 olduğunu öğrendim ve bundan 500 kalori kısarak 1.500 kaloriye sabitledim
    3- günde iki öğün sabah ve akşam. 900 kalori sabah 600 kalori akşam. arada en ufak bir atıştırmalık yok. insülin yükselmesin, pankreas dinlensin, insülin bombardimanina tutulup duyarsizlasmis hücreler bir süre insülin ile az muhatap olsun.

    4- tamamen düşük glisemik indeksli beslenme . gsi 50 nin üzerinde yemiyoruz.

    5- basit şekerlere bala pekmeze recele ekmeğin her türlusune paketli işlenmiş bütün gıdalara pirince patatese veda. fazla meyveye veda. günde en fazla 1 adet meyve

    6- sabah akşam bol bol sebze. yanında her türlü bakliyat. kuruyemiş balık et tavuk.

    7- yediğiniz her şeyi mutfak tartısı ile tartip shealth uygulamasına yazacaksiniz. böylece ne kadar yağ karbonhidrat protein kalori aldınız bileceksiniz. yeme programı ni bir gün önceden hazırlayıp ona uyacaksiniz.

    8- aralıklı oruç ile vücudu karaciğeri ve pankreası finlendireceksiniz. haftada iki gün 16 veya 18 saat bir günde 24 saat oruç tutacaksınız. arada bol su az kahve yeşil çar. şekersiz tabiki

    9- yemeklerde gerçek ev yapımı elma sirkesi. marketlerdekiler hiçbir işe yaramaz.

    10- yemeklerden önce bir çay kaşığı zerdeçal ve yarım çay kaşığı karabiberi karıştırın. bir tatlı kaşığı soğuk sikim zeytinyağı ile 10 dakika bekletin. sonra 1 çay kaşığı ısırgan tohumu bir çay kaşığı üzüm çekirdeği bir çay kaşığı tarçın bir çay kaşığı zencefil 3 gr çörek otu yağı üzerine 200 gr yoğurt veya kefir ile karıştırıp yeyin.

    11- yemekten önce zeytin yaprağı cayi ve enginar yaprağı çayı. doktorunuz verdiyse yemekten sonra metformin. bu arada metformin mucize değil. etkisi %17 sporun etkisi %40 beslenmenin etkisi%40

    12- en son akşam 8 de yeyin ve artık yatana kadar asla yemek yok. ac yatın. yatana kadar ve yatmadan önce bol su

    13- spor. önce yürüyüş. sonra yüzme bisiklet ve ağırlık. alışık değilseniz azar azar başlayın. bir süre sonra 1 saate çıkarın. vücut iyice alışınca yapabilirseniz hiit yapın. hiit çok önemli. ben 10 dakika yürüme ile isiniyorum sonraki 10 dakikada 1 dakika çok hızlı allah ne verdiyse ciğerim patlayacak kadar koşuyorum sonra 1 dakika yürüme. bunu 5 kez tekrarlıyorum. kalan 30 dakika yavaş koşu veya hızlı yürümek.
  • tam da şeker bayramı öncesi öğrendiğim şeker gibi rahatsızlığım. peki nedir bu insülin direnci?
    insülin vücuttaki şeker miktarını kontrol eder. insülin direncine de bu şeker miktarını kontrol etmedeki zorluk diyebiliriz. yani vücuttaki şekeri kontrol etmek için vücutta 1 birim insülin salgılanması gerekirken bunun yerine 3 birim insülin salgılanır. vücutta insülin direnci arttığı için, şekerin miktar kontrolünü sağlayan insülin birimide artar. buda vücutta istenenden daha çok insülin barınması demektir.peki insülin direncim olduğunu nasıl öğrenirim diyorsanız basit bir formülü var.
    kanın açlık şeker düzeyi değeri ile insülin açlık düzeyinin çarpılmasının sonucunun 405’e bölünmesiyle hesaplanır. çıkan sonuç sayesinde kanımızda insülin direncinin olup-olmadığını anlayabiliyoruz.

    test sonucunda çıkan sayı 2.5’in üzerindeyse test sahibi kişide insülin direnci vardır.
    doktorumun demesine göre de her beş kişiden ikisin de mevcutmuş.
    sağlıkla kalın..!!
hesabın var mı? giriş yap