• bir ekşi sözlük yazarı.
  • dünyanın en güzel nicklerinden bir tanesi.
  • açıklayamadı.
  • önce özel mesaj atan ağzının payını alınca enteresan şekilde trip atan bir garip yazar.
    edit: klasik internette laf dalaşına girip en delikanlı benim raconu kesmeye de bayılıyor.

    işin ironik yanı da tartıştığı insanları bu şekilde itham ediyor, sadece komik
  • la bu muydu "ben de sana nikaltı giricem görürsün sen!!" dediğin şey :)
    aynen, afferim sana. büyük bir tartışma da beni alt ettin ben de hırs yapıp nikaltına entiri girdim işte, naparsın :(

    ya işte sövmüyosun, ağzının payını verdim zannediyolar be sözlük*
  • bildirim komut-meşajını aldım meraklı kardeşim, ben de varım.
    taliplilerini epey özleterek, uzun bir aradan sonra ayağının tozuyla sözlüklere ansiklopedilere hoppidi damlayıp, annesinin kınalı kuzusu, ağzı süt kokan çiçek açmış genç kızımızın, biraz titrek, ürkek tertemiz kalbi, iki satırlık entryler olup üzerimize yağmış... soyulmuş elmalarını emiklerken matematik soru bankası üstünde sızıp kalmış –bir zaafiyet mi hasıl oldu da, aslı astarı nedir–...

    şahs'ımla durduk yere (hiç de mânimiz yok iken; ula koltuk mu lâzımdı hemşehrim, e biz sizi buluruz?) tanışmak ve de zarflaşmak arzusuyla yanıp tutuşan böylesine bir cevat kelle, msn adresleşirken, ne demeye bir anda yeşillerimi yetim bıraktı sebebi meçhul, yine de flört şiddeti kurbanı olmamaya yönelik şuurumuzu, aklıselimimizi, milletimizin ferasetini yitirip çılgınlar gibi olmayalım. bak bizim töremizde ne küfür, ne de hakâret... ne güzel bereketli sözlükte ağzımızın tadı biraz kaçtı, ama tüm kayıkçı-kürekçilerin hophop eden yüreğinde, pırpır kanatlanan deli gönlünde, ne de olsa küçük bir çocuk, hakları saklıdır

    soluk soluğa (hepf-hepf!), ve kuyruğuyla patpat toprağı tozutan pek hevesli her kavruk yağız ve de delişmen kemikçi-oyuncu anadolu delikanlısına, –ubere taş çıkartır– arkasına teneke bağlanmış "transit" eşliğinde, teğmenosurtturan yokuşu mütehakkiminde, generallerin beş çayında, muhakkak mevzuattaki "eşitlerin eşitliği" takibat prensibince (burada her şey, kara tahtaya ilkokul hece fişi gibi ataşlı asılı, gönlünce yazılı, ve alın yazısı), sınırsız beleş demli çayımızı içirmek üzere, (ak karınlı güvercinleri kafesinde değnekle dürtükler gibi) savaş bize düğündür davetiyesi uçurtmuşuzdur, pek çok kere de...

    maksat haşlanmış demokrasi çayı içerek hâl-hatır sorup halleşmek, yaramazlık var mı yok mu diye, birbirinin sağlığını sıhhatini kontrol etmektir...
    yeşilçam sakızı, fakat ertelenmesi nâmümkün bir son yerine, "elbet bir gün buluşacağız":) yeter ki kalpler bir olsun, aileler, aşiretler, nesepler birleşsin
    usuletle ve suhuletle
  • bu kim kimi takip ediyo olayına takipçim düşmüş lan, püh allah cezanızı
hesabın var mı? giriş yap