• valla bana kızanlar olabilir bazen böyle düşündüğüm için bende kendime kızıyorum ama bana bu aralar acayip mantıklı gelen durum. hayatın boyunca okuyorsun sınavlara giriyorsun bir baltaya sap olmaya çalışıyorsun ,öss sınavında kpss sınavında her dalaverenin döndüğü döneme denk geliyorsun saçma salak bir bölüm saçma salak bir üniversite de okuyorsun ,zaten küçük şehirdesin sınavlara inancın sıfır gidip özel sektöre başvuruyorsun en mantıklısı banka. giriyorsun işin içine başlarda zaten gençsin küçük şehirdesin heveslisin iş seni zorlamıyor. evleniyorsun büyük şehire geliyorsun insanlar acayip iş acayip yöneticiler değişik ulan ben 3 yıldır bu işimi yapıyorum diyorsun terfi ettirmezler 3 kuruşa çalıştırırlar ama direniyorsun okudun sınavlara girdin çabaladın annen ve babanın işin olsun kızım kendi ayakların üzerinde dur sözleriyle büyüdün sabrediyorsun. bu banka işinin en boktan tarafı 10 yılda çalışsan ancak başka banka da iş bulursun seni başka işe yakıştırmazlar neyse çoluk çombalak oluyor, çocuğunu bırakıp yine bu işe gidiyorsun, iş arıyorsun ama nafile yok başka iş.devam ediyorsun çocuğunu kreşe yolluyorsun ağlıyor ,senden ayrılmak istemiyor onunla bu lanet iş yüzünden doğru düzgün ilgilenemiyorsun bile çünkü bedenen değil tam anlamıyla psikolojik yorgunluk bünyede .düşünüyorsun bu kendi ayaklarının üzerinde durma olayı çok mu önemli evet çok önemli ama çocuğuna yetememe hissi bununla nasıl baş edilir bir türlü bulamıyorsun.
  • noktalama işaretlerine tepki olarak doğmuş bir yazara ait başlık.
  • sabah o saatte benden 2 saat önce kalkıp makyaj saç vb hazırlıkları tamamlamış kadınları görünce ulan diyorum yatın uyuyun ne işi aq
  • ben de bırakmak istiyorum ama bu saatten sonra erkek halimle nasıl ev hanımı olacağım bilmiyorum.
  • belki de bütün hayat mücadelem ev hanımı olmamak içindi.fakat son 1 haftadır yaptığım yoğun mesai sonrası bana da mantıklı gelen durum.
  • metin yazarına bana 4-5 kelimelik spot cümle kur dediğimde bana gönderdiği metin.

    tamam -de'yi -da'yı ayırmayı biz de bilmiyoruz da en azından aralara süsleme niyetine virgüldür, noktadır birşeyler koysaydın koysaydın.
  • akşam 22:00 ile 24:00 arası yaptığım eylem. anca o kadar süre dayanabiliyorum ev hanımlığına. * çalışmayı o kadar çok seviyorum ki baktım 8-5 çalışmak beni kesmiyor, gittim sonra kendi işimi kurdum. şimdi 7/24 çalışıyorum daha mutluyum. * kadınların fıtratında var derler ama yok yani, benim fıtratımda outlook var, zoom var *
  • her geçen gün daha da yakınlaştığım düşünce.
  • zamanında vişne emojileri içinde gördüğüm bir twit vardı:

    "i'm gonna be a housewife inshallah." diye.

    hayatımda gördüğüm en iyi twitti. o vişne emojileri falan, yazıldığı anda hissedilen şeyler...

    attığım maillerin hocalar tarafından ghostlandığı bir gün fırında tam buğday ekmeği yaparken de düşünmüştüm.

    bakın, evi paylaştığın kişi düzgün ise ve yaşam standardında (sinemaya gitmekten sokakta içmeye; sergi gezmekten hamama gitmeye aklınıza ne geliyorsa) bir azalma olmayacaksa ve çocuk yoksa...

    ev hanımı olmak harika bir şey aq
  • ev hanımı olarak özgürlüğünüzü, hayatınızı birinin vicdanına bırakmak çok saçma. bunun yerine kendi işinizi kurun, fikrinizi üretin, en olmadı esnek çalışma saatleriyle çalışacağınız bir işiniz olsun ama mutlaka paranızla, emeğinizle ilişkide (sevgili, eş, anne baba, kardeş fark etmez) var olun.

    edit: şu entry ne kadar mal adamların olduğunu göstermiştir, yok sosyal medyadan beynimiz bulanmış, yok patrona ailemizi değişiyormuşuz bla bla bla. fikriniz varsa entry girin merak edersek okuyoruz zaten, senin bok gibi düşüncene sabah sabah maruz kalmak zorunda mıyım?
    bu arada bu adamların birçoğunun yanında kadınlar kalmaz, bunlardan çocuk yapmak istemez. bu adam işte ancak özgürlüğü olmayan, ona mecbur kadınlarla var olabilir o yüzden de şiddetle karşı çıkar kadınların kendi ayakları üzerinde durmasına. yoksa seni kim kendi isteğiyle sever ki.
hesabın var mı? giriş yap