istanbul
-
zamanında çok sağlam zil markasıydı, bir ara uzun uzun yazmak isterim. şimdilerde istanbul -agop daha güzel gibi.
-
istanbul
yine ağzıma sıçtın,
otopark mafyanla
olmayan meydanlarındaki yankesicilerinle
cepçilerinle
rüsvetçi trafik ortamınla
bitmeyen kazılarınla
beton üzerine kaldırım motifli beyoğlunla
asfalt kaplı, üzeri kiremit rengine boyalı kaldırımlarınla
odun görünümlü, motifli betonarme banklarınla
kepaze ve güvensiz boğaz deniz trafiğinle
haftasonları zenginler eğlenecek diye yolda bırakmalarınla
artık olmayan balık ekmekçilerinle
vapur iskelesinde bi sik yapmadan senden haraç gibi para isteyen ayakkabı boyacısı çetelerinle
parayla, polis kontrolüyle girilen parklarınla
yine de bi tanesin
gel yine azıma sıç
yarın ayne yerde
beşiktaş sahilde
nasıl olsa oradan
denize dökülmekte
oluk oluk lağım suların
tam motor iskelesinin oradan
o da olmadı
rüzgarlı bir günde
deniz müzesi'nin önünde durayım da
sıçrayan lağımlı deniz suyu azıma yüzüme serpilsin
ferahlayayım
azıma sıç derken bunu demek istemiştim,
sevgili kodumun istanbul'u
kaan sezyum /29 ekim 2004 barboros bulv.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap