• (bkz: geleneksel istanbul cup'ı eleştiriyoruz festivaline hoşgeldiniz)

    yıllardır bitmeyen bir geyik ve modadır, istanbul cup'ı eleştirmek. eleştirelim tabii ama eleştirilerimizin akla mantığa gelen bir yönü olsun, organizasyonu, kortu eleştirin ama ''niye bu oyuncular geliyor ki? niye yıldızlar gelmiyor ki?'' gibi sorular sormanın hiçbir faydası yok, anlamı da yok.

    bu eleştirileri yapan vatandaşların wta turu hiç takip etmedikleri ortada. istanbul cup'a dünya sıralamasında ilk 20'de yer alan 10 tenisçinin geleceği falan yok. bunun nedenlerini yazalım...

    1- istanbul cup international seviyede bir turdur. bu ne demek? wta turnuva sisteminde turnuvalar grand slam'lerden sonra premier 9, premier, international ve wta 125k turnuvalarıdır. international seviyesindeki turnuvalara da dünya yıldızları katılmaz. arada istisnalar olur, mesela monterrey'deki turnuvaya kerber ile muguruza katılmışlardı. monterrey hem özel bir yerde, hem de görüldüğü üzere tribünler doluydu. istanbul'a 2018'de wozniacki, 2017'de svitolina geldi. tribünler doldu mu? alakası bile yok. dünya yıldızları geldiğinde, tribünlerde 50-100 kişi oluyorsa, sonraki senelerde yıldız oyuncu getiremezsin. yıldız oyuncu için para falan çekici olabilir ama prestijli bir turnuva düzenleyemiyorsan anlamı yok. international seviyedeki bir turnuvaya çok fazla üst seviyede oyuncu katılması için ya çok prestijli bir turnuva olacak, ya tribünler dolacak, ya da grand slam'e çok yakın bir yerde olacak.

    2- geçen hafta iki tane international seviyede turnuva oldu mesela. biri lugano, diğeri colsonitas. hadi colsonitas güney amerika'da olduğu için geçelim, lugano'ya bakalım. lugano'daki ilk sekiz seribaşı: bencic, navarro, kuzmova, van uytvanck, parmentier, alexandrova, peterson ve lapko... bencic zaten kendi ülkesinde düzenlendiği için katıldı. navarro ve kuzmova istanbul'a da gelecekler. diğer seribaşları ise istanbul'daki seribaşı listesinden bile daha geride isimler. görüldüğü üzere, bir international seviyesindeki turnuvayla karşılaştırılırsa istanbul'un ortalama üstü bir katılımcı listesine sahip olduğunu söyleyebiliriz.

    3- istanbul'la aynı haftada premier seviyesinde stuttgart oynanacak. stuttgart hem avrupa'nın ortasında yer alıyor, hem prestijli bir turnuva, hem de para ödülü yüksek. böyle olunca üst seviye tenisçiler zaten stuttgart'a gidecekler. stuttgart'dan gelebilecek birkaç tane yıldız var ama ''maçlarına elli kişi gelecek, mayıs ayı turnuvalarına çok uzak, turnuvanın prestiji de yok'' diyerek pek fazla oyuncu getiremezsin buraya, biz bunları biliyoruz da dünya çapındaki oyuncuların menajerleri araştırmıyorlar mı sanıyorsunuz?
  • 22 nisan 2019 haftasında düzenlenecek olan wta international turnuvası. geçen yılki turnuvada wozniacki, radwanska, kuznetsova gibi yıldızlar yer almalarına rağmen erken elenmişlerdi. bu yıl kim katılacak henüz açıklanmadı. aynı hafta premier seviyesinde stuttgart turnuvası olacak.
  • 23 nisan gibi resmî tatil gününde, eski türk şampiyonun müsabakasına bile seyirci çekememiş turnuva. yazık gerçekten yazık.

    ama bu; efendim yok tesisin kendisinin, yok efendim organizatörlerin, yok sponsorun, yok tenis federasyonunun kabahati değil.

    daha büyük bir mesele var farkeden farketmiştir herhalde 2000’lerin başından şu zamana, ülkedeki her şeyle birlikte nasıl sporun da tepetaklak gittiğini.
  • 280 puan degerindeki wta tourun en dusuk seviyeli turnuvalarindan birisidir.bu sene de gelecek olanlara baktigimizda yildiz namina tek bir isim bile goremiyoruz.yildiz isim sayisi bir elin parmaklarini gecmez wta tourda.svitolina da wozniacki de seyirci cekecek isimler degiller bizim ulkemizde.getir sharapovayi,serenayi,kerberi,halepi,kvitovayi bak gor bakalim seyirciler de nasil da maclara gelicek.mashayi ozel mac icin cagirdilar da 15.000 kisi sinan erdemi tika basa doldurmustu.

    maclarina gidilebilecek tek bir isim bile yok.napayim amk erkek suratli suarez navarronun mu maclarina gidicez yoksa yetenek fakiri milli teniscilerimizin maclarina mi?konum olarak da merkeze uzak bir yerde olmasi cabasi.

    tenissever bir birey olarak ayni hafta oynanacak olan stuttgart porche grand prix turnuvasini takip edicem.en azindan seyir zevki yuksek sevdigim teniscilerin yer aldigi bir turnuva seyretmis olurum.

    edit:imla
  • organizasyonu sonuna kadar eleştirilmesi gereken rezillik. turnuvanın başlamasına 2 gün kalmış, paint'ten bozma bir afiş ancak koyabildiler. turnuvanın güncel bir web sitesi ve tenis izleyicisine yönelik bir pr faaliyeti olmaz mı ya, rezalet. 125k turnuvalar bile twitter'dan bir duyuru, bir önceden ortamı hazırlama faaliyeti yürütüyor. bu oyuncular en az yüzbin fan tabanları olan, turizm elçisi olarak kullanılması gereken oyuncular.

    bu turnuva neden yapılıyor anlamış değilim. bunun yerine izmir çeşme open yapılsa dev, hit bir turnuva olur. wta'e baskı yapılarak neden orta dogu'da bir premiere clay yapılmıyor seklinde. takvim olarak da tam bu hafta seçilmesi suretiyle. hem seyircisi olur, hem koşa koşa gelir oyuncular.

    hercog bile puanlarını korumaya tenezzül etmemiş. erkek surat istemiorsanız göz zevki için giorgi ve tomjanovic, seyir zevki için kuzmova ve yastremkaya izlenmeye gidilebilir. kanımca martic turnuvanın agır favorisi.
  • (bkz: #89105245) su entry'mde daha turnuva başlamadan söylediğim gibi petra martic'in kazandığı turnuva. interneti tarayın dünyada ben hariç kendisini turnuva öncesi favori gösteren olmuş mudur, merak ediyorum.

    yani türkçe konuşup, dünya kadınlar tenisini düzgün takip eden insanlar var onu demek istiyorum. turnuvayı yurtdışından takip ettim. sunları söyleyebilirim.

    1) hafta boyunca bomboş salonlar, mavi koltuklar, hazin bir görüntü.

    2) istanbul'un talanı artık saklanamayacak duruma gelmiş, açık hava kortları kadrajına bile bir inşaat yapım sürecinde, tenisçilerin sesinden çok beton delme aletinin gürültüsü geliyordu. yüksek beton binalar neredeyse kortu ele geçirecek, kortun ortasından her an bir inşaat fışkaracak gibiydi. kadraj olarak çok urban, göze hoş gelebilir elbette ama içinde yaşaması korkunç olduğunu anımsadım.

    3) ben bu turnuva'da kesinlikle bir yolsuzluk olduğunu düşünüyorum yoksa bu kadar duyulmasın, görülmesin amaçlı bir turnuva yapılmaz. bu oyuncular ile nasıl turnuva dışı etkinlikler organize edilmez, nasıl madem seyirci yok, boş salona tenis öğrencileri, lise öğrencileri ile doldurulmaz başka türlü açıklayamıyorum. zaten yoneticiler yerli ve milli bir spor değil diye paraları yemeyi adeta kendine bir görev bilmişlerdir. ama orda yatan turizm - iş yaratma potansiyelini düşünmezler.

    4) belki inanılmaz starlar yoktu ama geçen senenin en iyi koçu seçilen, osaka'nın eski koçu sasha bajin vardı. ben bajin'in iyi bir koç olduğunu düşünmüyorum ama bir türkçe tenis dergisi röportaj yapmaz mı abi, bir organizasyon yapılmaz mı çok enteresan. ikincisi bu turnuva'ya getirin halep'i, williams'ı demek inanılmaz saçma, bu turnuva değeri düşürülmüş, hiç edilmiş bir turnuva, bunun yerine geleceğin starlarını keşfedip, bir aidiyet yaratmalı değerini artırmaya çalışmalıydı.

    5) turnuva organizatörlerinin çapsizliğini söyle anlatayım, adamlar yazı tura attraksiyonu eklemişler dev barkovizyonlara, ancak bu sene getirilen çok temel bir şeyi shot clock eklememişler ve turnuva yine de bu kurala göre oynandı. bana verseler bundan 100 kat daha iyi organize ederim.

    6) çığırtkan iyiydi helal olsun.

    7) cirstea bi tane türk hakeme sportmenlik dışı hareketlerde bulundu, ceza alacak mı çok merak ediyorum.

    8) genel olarak turnuvada oldukça çekişmeli maçlar oynandı. hatta bu sezonun en uzun yani en çekişmeli maçı martic ile mladenovic arasında oynandı. gasparyan yine sakatlanarak çekildi. çok yetenekli olmasına rağmen çok talihsiz. marketa'nın prag olduğu için fazla asılmayacağını düşünüyordum ama ilk maçtan sonra finale geleceği çok belli olmuştu. eklemek gerek bir diğer tek el backhand'e sahip tenisçi pemra özgen, güzel maç çıkardı kanımca ama işte tour oyuncusu olmadığı için son set kolay teslim oldu. başarısı rabat'ta kendini gösterdi zaten. umarım ana tabloya kalır. çağla hakkında yorum yapmayacağım.

    9)martic sonuna kadar haketti, seromonideki konfeti patlamasını silahlı saldırı sandı, çok korktu. ben de sandım ne yalan söyliyeyim.

    10) sonuç olarak gerçekten hazin bir turnuva istanbul. kanımca acilen izmir'e alınması lazım. nokta. çeşme open clay tournament- premiere seviyesinde, bir tenis köyü oluşturup, off turizm season takvimine koyarak, deniz kıyısı bir tenis turnuvası yapılabilir. emekli-öğrenci şehri olduğu için seyirci sıkıntısı da olmaz. dünyaya da middle east premiere diye satılması lazım. hedefinin ise premiere mandatory hatta grand slam seviyesine ulaşmak olması.
  • teklerde petra martic in, çiftlerde mladenovic/babos şampiyonluklarıyla biten turnuva.

    haftaya dünya 40 numarası olarak başlayan martic, yarı finalde gasparyan'ın ikinci sette çekilmesi haricinde hep uzun maçlar kazandı. ilk turda zidansek'i... ikinci turda bogdan'ı... geriden gelerek yendi. çeyrek finalde mladenovic'i final setinde tiebreak'te yendi, maçı kaybetmekten iki puan kadar uzaktaydı, finalde vondrosouva karşısında yine setlerde geriden geldi.
  • bu şampiyonlukla petra martic 36'ncılığa yükseldi. turnuvanın en iyisiydi, kazananı da oldu
  • bugunku final maçı için batı tribununde bilet kalmamışken tribunlerin boş olmasının açıklaması; ya toplu bir alım yapıldı ya da bilet alanlar final maçını beğenmeyip gitmedi. box'lar dışında tribünler boş, yazık.
hesabın var mı? giriş yap