• yaşadığın yıllara, hayatının kısımlarına göre değişkenlik gösteren semtlerdir.mesela;

    çocukken; rahat rahat dışarıda koşturabildiğin, arkadaşlarınla sokaklarında eğlendiğin semtler. insanların kendi halinde yaşadığı mahalleler. balat, sulukule gibi.

    gençken; ilk elele tutuşma, ilk öpüşme, ilk kez teklif edip olumlu cevap aldığın, liseden sonra okul çıkışlarında, üniversitede derslerden sonra en çok gezdiğin, arkadaş ya da sevgiliyle eğlendiğin semtler. moda, beşiktaş, kadıköy merkez gibi...

    orta yaş aile ortamı; eşin ve çocuklarınla güvende yaşayabileceğin, işine uzak olmayan, tarihi dokusu korunmuş, ailelerin yaşadığı (bundan kasıt tek yaşayan insanların pek tercih etmedigi semtler) nispeten nezih semtler. bağlarbaşı, kocamustafapaşa, beşiktaş, gibi...

    yaş ilerleyince; artık daha az insanın bulunduğu, trafik gürültüsü olmayan, insanların koşuşturma halinde olmadığı semtler. moda, beykoz, yeniköy, gibi...

    son olarak burhan çaçan dan gelsin (bkz: kime göre neye göre)
  • bence başı ve sonu en güzel kısmı...

    tabi günümüz sınırları ile düşünmemek lazım...
    osmanlı imparatorluğu zamanında istanbulun sınırı bostancıymış ve bu bölgede bostancı diye hitap edilen amcalar beklermiş....
    bizans imparatorluğu döneminde haliyle avrupa yakasında bulunan sınır ise çatalcaymış hala günümüzde surların kalıntılarını görebilirsiniz.

    diyeceksiniz ki hey be deli !! boğaz dururken bir sürü güzel mekan varken neden gittin başını ve sonunu seçtin ?

    söyleyeyim hemen..
    bostancıdan istediğiniz her mekana 1 vasıta ile gidebilirsiniz. canınız denizi görmek istediğinde, sahil şeridinde adalara karşı oturup çayınızı, şarabınızı, manitanızı yiyebilir içebilirsiniz.
    balık tutmak isterseniz bir sandal eşliğinde suyun üstüne çıkıp dalgaymış, akıntıymış, çöpmüş, boğaz trafiğiymiş demeden balığınızı yakalar, hatta denizin üstünde afiyetle yersiniz... ankaradan dönerken bostancı tren garına indiğinizde bostancı'nın kokusunu alırsınız ciğerlerinize, tüm semtlerden farklı kokar. kokunun farklılığı kokoreç kokusu ile gelen midye kızartmasının kokusu.denizin kokusu kardeş gibi sarılır... esen rüzgar poyrazsa yukarıdan gelen ıhlamur ağaçlarının kokusu ile karışıp bağrına basar sizi... hemen hemen her sokağında yaşadığım yerdir, bostancı özeldir...

    gelelim diğer sınıra..

    çatalca ilçesi karacaköy mevki bir numaradır...
    köy hayatını sevenler için her türlü ekipman, donanım ve arazi şartı vardır...

    doğa adamıyım diyorsanız, işte orası bu bahsettiğim yer...
    denizi en hoyrat denizlerden birisi karadeniz, soğuk rüzgarı ile en sıcak zamanda bile " bbıııııırrrrrrr üşüdüm " diyebileceğiniz kadar akşamları serin olan yerdir... okçuluk, avcılık yapabileceğiniz canınız sıkıldığında bıçağa sarılarak " hadi ben şu tavukları bir keseyim " diyerek tüm kümesi yumurtlamıyor diye katledebilirsiniz...

    bitanemin hayatıma kattığı güzel mekan...
  • en büyük mutlulukların, en güzel anıların yaşandığı semtlerdir. dolayısıyla;
    (bkz: mecidiyeköy)
  • (bkz: anketiyeköy)
  • iki yaka arasindaki dengesizligi giderecek kentsel donusum projesi sonucunda olusacak olan kartal
    http://www.yapi.com.tr/…rler/haber_detay_59697.html
  • (bkz: acibadem)
  • cami ve türbeleriyle farklı bir havası olan fatih semtidir. yüksek bir yerde kurulduğundan çeşitli manzara noktalarından haliç ve istanbul boğazı rahatlıkla izlenebilir.
  • zannımca bakırköy olsa gerek, hani diyor insan, hastane muhiti ya,
    onca anti depresan, dünya sana sen dünyaya hayran bu semtte, en güzeli, oh mis.
  • sana dün bir tepeden baktım aziz istanbul!
    görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
    ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
    sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
  • "adlarına boşuna şarkı yazılmamış" dedirten semtleridir.
    (bkz: bir tatlı huzur almaya geldim kalamış'tan)
    moda'dan başlarsınız bisiklete binmeye oradan kalamış'a, caddebostan.. bostancı... anadolu yakasının incileri. bana göre bunlardır istanbul'un en güzel semtleri.
hesabın var mı? giriş yap