50248 entry daha
  • herkes gider.
    ne?

    bilmiyor muydun sanki sevgili kalbim!
    neden hala apartman boşluğunun gün ışığı görmeyen penceresinde kuş sesleri beklersin

    (bkz: ali lidar)
  • "yol göremiyorum artık yolların hiçbirinde."

    ~ dar zaman
  • “sakın üzülme.

    üzülme ve bil ki dünya dediğin lüzumsuz bahçe, bazen her yer, bazen hiçbir yerdir. insan dediğin kötü tohum, bazen her şey, bazen tek şey, bazen de hiçbir şeydir. ama tuhaf olan bu değildir behiye. bu işteki asıl acayiplik, öyle ya da böyle oluşunun aslında hiç fark etmeyişidir. ve işte tam da fark etmediğini fark ettiğin o nefti anda, âlemin ritmi bozulur, içi boşalır, bir güvercinin karda bıraktığı ayak izlerine dönersin. sonra azıcık kar yağar, silinirsin. böyledir.

    yani bütün uzun hikâyeler bu kadarcıktır aslında. ne kadar uzun başlarsan başla, sonunda hep kısacık bitersin. bir rüyadan öbürüne devrilirken birdenbire nefesin kesiliverir. ne bahçe kalır geriye ne çiçek ne de tohum. bitersin.”

    nermin yıldırım/saklı bahçeler haritası
  • 'sanırım, gerçekten yalnız olduğunuzu fark ettiğinizde çoğu zaman yaptığınız şey paniğe kapılmaktır. bundan kurtulmak için apar topar kaçar, gruplara-kulüplere, derneklere, takımlara, kalıplara sığınırsınız. birdenbire tıpatıp ötekiler gibi giyinmeye başlarsınız. aslında görünmez olmanın bir yoludur bu. kot pantolonunuzun yırtıklarını yamama biçimi bile sizin için son derece önemli bir şey haline gelir. çünkü yanlış yamadığınızda o gruptan olmazsınız. gruba ait olmanız gerekir. aslında tuhaf bir söz bu, biliyor musunuz? “ait.” neye ait? onlara mı ait? ötekilere ait.'

    ursula k. le guin - her yerden çok uzakta
  • "sen sevgiline ne verebilirsin sanki? kalbini mi? pekala, ikincisine? gene mi o? ücüncü ve dördüncüye de mi o? atma be adasim, kac tane kalbin var senin?"
  • "insan evvela kendi kendisinden utanir gibi olur ama bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat karari almaktir. vicdan azabi dedikleri sey ancak bir hafta sürer. ondan sonra en asagilik katil bile yaptigi is icin kafi mazeretler tedarik etmistir."
  • "şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz."

    (bkz: sırça köşk)
  • “hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.”

    dostoyevski / budala
  • seni seviyorum ama isterdim ki bu senin karnını doyursun, yaranı onarsın, üstünü örtsün, hiç olmadı bir cam pencere açsın, içine su serpsin, sırtını okşasın ve sen uyurken etrafa göz kulak olsun..
    oysa hiçbir şey yapmıyor.
    yani seviyorum ama bunun bu kadar oluşu beni kırıyor.

    tutunamayanlar
  • "doğru nedir emin olamazdım ama yanlışın yapış yapış koynunda onu tanıyacak kadar uzun yaşamıştım. "
13426 entry daha
hesabın var mı? giriş yap