• izmirin a. koyacaklar matmazel.
  • (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
  • biraz şehre benzemeye başlar. özfatura dönemi dışında ciddi belediye hizmeti gördü mü izmir?
  • ev kiraları yükselir, başta araplar olmak üzere suriyeliler izmir'in tüm il merkezi ve ilçelerine yayılır.

    bikini ile denize girilen bilumum sahilde haşemalılar cirit atmaya başlar. bunun sonucunda haremlik selamlık plajlar türer.

    1+1 evlere inşaat yasağı gelir, alkollü mekan açılması zaten zorlaştırılmıştı, imkansız hale getirilir. kordon dediğiniz yerde mangal atanlar, arkasına 15 kişi toplayıp yeşliköy florya sahildeki gibi namaz kılanlar babasının malı gibi halıyı çaydanlıgı kapanlar toplaşır.

    inşaat ekonomisi hızla göçe sebep olur. ulaşım yalandan birkaç sene ucuz olur. sonra bol propaganda ve medya desteği ile halkın beynı yıkanmaya calısır.

    3 sene sonra tıpkı istanbuldaki gibi tıkış tepiş bir metro yada metrobüs gibi bir araca binmek için 4 tl bayılırsın.

    ak parti'li büyükşehir belediyesi demek günümüzde budur ne azı ne fazlası.

    o yüzden büyük şehirlerde çözülmeler had safhada. en önemli şey ulaşım berbat.

    bonus: imam hatipler. tüm anadolu liseleri, tıpkı çamlıca beşiktaş gibi anadolu imam hatip liselerine evrilir.
  • erzurum, trabzon vb illerdeki durum neyse izmir de zamanla ona dönüşecek ve ramazan dayağı piyangolarında banko şehirlerden biri olacaktır.
  • yerel seçimler ile genel seçimler arasında ki ayrımı yapamayan, ideoloji zehirlenmesi yaşayan insanlarımız yüzünden imkansıza yakın durum.

    böyle bir durum zuhur ederse akp bir daha izmir'i kaybetmemek adına ne hizmetler, stadlar, yollar, köprüler yapar lan hayali bile güzel.
  • izmir'i esenyurt'un kopyası yapmaya çalışırlar. her yer şantiye olur.
    merak edenler için resimde koyalım.
    https://img-s2.onedio.com/…f3ff61decff2dd21b3c.webp

    chp belediyeleri çalışmıyor denen güruh nedense kız arkadaşları ile gezmeye hafta sonları sürekli chp belediyelerine geliyorlar. hani akp belediyleri süperdi. bağcıların bağrından kopan beşiktaş sahiline geliyor, gaziosmanpaşalı keko gezmeye şişli'ye geliyor. ümraniye'nin bağrından kopan soluğu kadıköy'de alıyor.
  • izmir'de hareket olmasından anladığımız boy boy rezidanslar ve yeşil alanların iyice peşkeş çekilmesi ise evet hareket olacağı kesin. zira istanbul'da olan gelişmişliği görüyoruz. evet mevcut yönetim çok da iyi sayılmaz ama yine de rant düzeninden iyi olduğunu düşünüyorum
  • gündoğdu meydanının tam ortasına cami yapılır
  • yıllar önce bir iki kere gitmişliğim var sadece. o yüzden yer isimlerinin bir kısmını google'ladım. izmir'i pek bilmem fakat yapılacak "hizmetler" belli:

    -sahil doldurup yol yapma,
    -sahil dolurup meydan yapma,
    -her kavşağa bir viyadük / bat çık yapma,
    -körfeze tüp geçit yapma, geçidin yollarını da mevcut yol varsa denizi doldurarak genişletme; yoksa yeniden yapma,

    (sahilde yürümek mi istiyorsunuz? onbeş kilometrede bir yapılan üstgeçitlerden otobanın öbür tarafına geçeceksiniz. tabi bir geçit varsa.)
    -sahil şeridini imara açıp, sahili cephesi prekast kaplı (eldeki klasiklerin canına okunurken yeni yapılan binalar illa klaskik görünümlü olacak) yüksek katlı lenduha gibi betonlarla doldurma,
    -mevcudun arazisini filan elden çıkarıp edip, şehrin kilometrelerce dışına yeni havalimanı yapma,
    -kordonun döşemelerini iki sene bir yenileme ayağına bölgeyi çamur deryasına çevirip insansızlaştırma,
    -konak meydanının altına metro çıkarma,
    -konak meydanına yeni cami dikme,
    -baktım meyhaneler alsancak'taymış. üç güne bir altyapı yenileme, döşeme değiştirme, yol yapma işine girip; oraları çamur deryasına dönüştürürek insansızlaştırma,
    -gündoğdu meydanının ortayerine cami dikerek oraya bir "eser" kazandırma,
    -belediye ve devlet idare binalarını yıkıp, yerine yeni yerli ve milli üslubumuza uygun cumbalı selçuk kemerli binalar yapma,
    -şehrin bütün palmiyelerini söküp, altına beton döküp, yerine altı ayda bir değiştirilmek üzere saksıyla palmiye koyma,
    -şehrin en hakim tepesine oranı kaçık sutanahmet camii klonu dikme,
    -merkezi ilçe ve semtleri hiç umursamadan, varoş mahalleleri metroyla merkeze bağlama,
    -fuar'ı islah etmeye kalkılşıp, iyice canına okuma, (ondan sonra fuar ablaların "kermes" düzenlediği, belediye kurslarında yapılan epruuğğlarla tezhiplerin sergilendiği, hediyelik eşya festivallerinin(?) organize edildiği, belediyenin ramazan etkinlikleri için kullandığı acayip biryere dönüşür. )
    -bütün mevcut parkları yıkıp yıkıp yeniden yapma ( nedense ne dikilen ağaç, ne ekilen çim tutuyor anasını satayım)
    -eli yüzü düzgün semtlerle türedi semtleri aynı vasatta buluşturma.

    diye gider.

    eli yüzü düzgün semtlerle türedi semtleri aynı vasatta buluşturma kısmını açmalı sanırım: örneğin istanbul'da sütlüce ve halıcıoğlu beyoğlu'na bağlı. şimdi bu beyefendiler halıcıoğlu'nun sırtlarındaki eski gecekondu mahalleleriyle beyoğlu'nda aynı "hizmet modelini" uygulamaya kalkıştılar. bu kapsamda istiklal caddesinin güya döşemeleri değiştirildi. beğenilmedi, birdaha değiştirildi. bu arada bir hokus-pokusla caddenin ağaçları söküldü. cadde birkaç sene çamur deryası olarak kaldı. sonra sigara yasağı geldi ve sokaklarda oturmak yasaklandı. asmalımescid'in beli kırılıverdi. caddeyi üç beş defa su bastı, güya yeni yol yapılmıştı; altyapının hiç sallanmadığı anlaşıldı. sonra gezi bahane edilerek caddeye çivi çakılmadı granit karo yollar adsfaltla yamandı, üç beş kişi bir araya gelerek slogan attı diye bütün cadde gaza boğuldu, sonra terör eylemleri geldi filan. orayı canlandıran eğitimli gençler de usanıp; beşiktaş, kadıköy ve karaköy'e kaçtılar. tabi karaköy de akpli beyoğlu belediyesinin sınırları içerisinde. hemen içki ruhsatı işi akıllarına geldi. bilen bilir karaköy'de neredeyse her yüz metrede bir cami vardır. yeni ruhsatlara izin verilmedi filan derken birden galataport'u hatırladılar. msgsü'nün müze inşaatı da başlayınca karaköy kocaman bir şantiyeye dönüştü. şimdilerde karaköy'ün kalabalığı da eskisi gibi değil. beyoğlu azıcık canlandı gibi ama ortada ne kitapçı kaldı ne galeri. bu arada kalabalığın yarısı arap turist. yani bu kafayla halıcıoğlu ve sütlüce'de belki birşeyler yapabilirler. fakat yüzyılların pera'sında, yüz küsür yıllık cadde-i kebir'de bu kafayla olmuyor işte.
hesabın var mı? giriş yap