• araştırmayan, okumayan,japonya 'ya gidip o hayatı yaşamayan , boş beleş bilgilerle ne güzel burdan yazıyorsun.kendini dev egolu sanıyorsun , değişik tabii.
  • yukaridaki entrydeki link harika yalniz, paylasim icin tesekkur ederim (*japon arkadas ile okuduk).

    japonya'daki yabanci ogrencilerin istismarina dair gercekten ufuk acici seyler yaziyor. daha once bu sayfada "japonya'daki expatlari sakin dinlemeyin cunku benim guzel saclarim, saclarim ah o saclarim" minvalinde sacma sapan bir link paylasilmisti... bu linkte ise neden yabancilarin japonya'dan "nefret" ettiklerine dair gercekten cok guzel gozlemler ve analizler paylasilmis. hayat boyle de guzel ise bunu cok guzel ozetlemis.

    japonya'ya tasindigimdan beri bu istismar konusu benim de cok duydugum bir konu oldu ne yazik ki... simdi ichigoichie gelip "abi benim cevremde hic istismar olmadi, gormedim yani ben oyle birsey" yazmadan (*gel tatli tatli atisalim ;) bu konudaki bazi gozlemlerimi yazayim.

    simdi dunyada "palermo protokolu" diye birsey var. birlesmis milletlerin, milletlerarasi organize suc orgutlerine karsi olusturdugu bir birim ve protokolun adi. bilin bakalim gelismis ulkeler arasinda bu protokole tam katilim saglamayan tek millet kim? bingo! japonya. ozellikle rugby dunya kupasi ve olimpiyatlarin hazirligindaki japonya, yine diger hemen hemen her konuda oldugu gibi bu konuda da uluslararasi camiadan etkili bir "diss" yemis... yine de halen japonya'nin, afganistan devletinin bile tam uyumlu oldugu bu protokole tam uyumlu oldugunu soyleyemeyiz. nitekim japonya menseili bir insan haklari kurulusu olan "lighthouse"in kendi internet sitesinde ve internetteki bircok kaynakta bunu okuyabilirsiniz.

    https://lhj.jp/english

    "japan is the only developed country that has not ratified the un convention against transnational organized crime and its protocols, which 186 other countries and territories participate in, leaving victims vulnerable."

    bu arada ac parantez bir konuya deginmek istiyorum; bu lighthouse'in sitesini gezerken, 2018 yilinda 47 tane ogretmenin cocuk pornosu ile suclandigina dair bir haber linki paylasilmis, ancak linke tiklayinca bu linking ucmus oldugunu goruyorsunuz. uctugu adres ise "the japan times" gibi bir medya organi. bu haberden bagimsiz, o kadar cok sonradan boyle ucan haber linklerine denk geldim ki, neden ne olabilir acaba, insan merak etmiyor degil.

    simdi konuya geri donersek, insan ticaretinin cesitleri var: zorla calisitirilan veya ozgurlukleri kisitlanmis gruplar, kolelik, seks koleligi, organ ticareti, vs...

    uluslararasi af orgutunun o zamanki genel sektereri olan hanimefendi, 2005 yilinda, japonya'nin dunyanin acik ara en cok insan ticareti yapilan ulkesi oldugunu soylemisti. buna gore uzak dogu asya, dogu avrupa, guney amerika ulkelerinden, yukarida belirttigim nedenlerle kullanilmak uzere oluk oluk insanin japonya'ya ticareti soz konusu... tabi bu insanlarin onemli bir kisminin seks endustrisinden cesitli sekillerde kullanilacagini ongorebilirsiniz. tabi o zamanlar yine japonya'da pedofili de tam olarak yasak sayilmaz. artik olaylar nasil korkunc boyutlara ulastiysa, yine uluslararasi camiadan, ozellikle de abd tarafindan japonya'ya bu konuyu duzeltmesi icin buyuk baski yapilir ve gecen bu 15 senede japonya'nin insan ticareti konusunda onemli bir adim aldigini soyleyebiliriz, ama gercekten oyle mi? ısin detayina bakinca ne yazik ki japonya'nin farkli farkli stratejilerle, az cok bildigini okumaya devam ettigini, ama bir sekilde uluslararasi camialardan gelecek tepkileri de engelledigini soyleyebiliriz... yine gelismeler olmuyor da degil. mesela abd federal hukumetinin, uluslararasi insan ticaretini izleme ve engelleme departmanina gore japonya tarihinde ilk defa "tam onlem alan" (tier 1) ulkeler sinifina girebildi; ama dedigim gibi gercekler biraz farkli. yukarida birlesmis milletler uzerinden verdigim bilgi bile bazi seyleri ortaya koyuyor.

    nitekim insan ticareti artik farkli ve daha sofistike formlarda devam ediyor japonya'da. daha once basin ozgurlugunun artik yasaklarla degil, manipulasyonlarla kisitlandigina, dolayisiyla uluslararasi basin ozgurlugu indeksinin tanim degisikligine gitmesi gerektigini belirtmistim (japonya bu arada basin ozgurlugu indeksinde de berbat bir yere sahip). ınsan ticareti konseptinin yanina da artik daha once hic olmadigi kadar "exploitation" yani istismar kelimesi eklenmeye baslandi. bu biraz insanoglunun evrile-geldigi farkindalik seviyesi ile de ilgili bir konu.

    simdi bu olaya istismar konusu eklendiginde, yani insan ticareti ve istismari (human trafficking and explotation), japonya yine bu konuda gelismis ve demokratik ulkeler arasinda liderlige oynayan bir ulke haline geliyor. bu isin seks ve pornografi ile ilgili olan kismina pek deginmek istemiyorum, cunku uluslararasi oldugu kadar yerel de bir niteligi olan, cocuklari falan da kapsayan, gercekten insanin midesinin kaldirmayacagi bir sistem/kultur/anlayis yaygin japonya'da.

    bunun disinda mesela yabanci calisanlarin istismari ve kolelestirilmesi ulkede en yaygin gorulen konulardan biri... bunun iki farkli tarafi var; biri japonlarin is gucu eksikliginden dolayi calistirmak zorunda oldugu gocmenlerin haklarinin gasp edilerek kolelestirilmesi, digeri de japonlarin yapmak istemedigi bazi islerde, illegal olarak gocmenlerin o isleri yapmalari ve japon otoritelerinin bu hukuksuzluga goz yummasi... nitekim yakin zamanda bu sayfada paylasilan, turk veya kurt kokenli bazi turkiye vatandaslarinin japon polislerince hedef alinmasi bu konuya en guzel orneklerden biri... "sayanora fatsa" belgeselini bile izleseniz bu konuda fikir sahibi olursunuz ki, gecen haftadan gelen haberlere gore ne yazik ki japonya'da pek birsey degismemis.

    asil berbat olan durum ise teknik deneyim edinme, staj vesaire basliklari altinda 3. sinif, haklari gasp edilmis, tehdit altinda bir calisan toplum katmani yaratilmasi... bu link kaynaklardan sadece bir tanesi.

    https://www.business-humanrights.org/…kers-in-japan

    nitekim myanmarli, vietnamli, filipinli bir ton calisan modern zaman koleleri olarak japon fabrikalarinda ve gida endustrisinde calistiriliyorlar. bu illegal islerin dondugu sirketlerin cogunun da zaten ya devlet ve hukumet ile siki baglantilari var, ya da zaten kendileri direk siyasetin icindeler, dolayisiyla bu konularda alinabilecek onlemler surekli engelleniyor veya gecistiriliyor, yavaslatiliyor. ama bu isin sadece bir yani... gecen bengali bir arkadasla ogle yemegine gittigimizde, diger ulkelere kiyasla japonya'daki hint yemeklerinin gercekten ne kadar kotu olduguna dair gozlemimi paylastim. "haklisin ama bunun farkli nedenleri var. en buyuk nedeni de bu.." deyip bana, kendi gozlemini aktardi. yakin zamana kadar calisma vizesiyle ulkeye gelip restoran acan hindistanli vatandaslar, japonya'ya karilarini bile getiremiyorlarmis. simdi bunu suudi arabistan yapsa garipsemezsiniz ama japonya yapinca, "yoktur oyle sey canim" oluyor, ama yabanci calisan haklarinda ne yazik ki yakin zamana kadar arabistan'dan bile dezavantajli bir ulke japonya. nitekim bu kural yuzunden nitelikli hintlilerin cogu avustralya abd gibi ulkelerde sanslarini denemeye karar vermisler, ve hatta bu nedenle tokyo'da onemli sayidaki hint restoranlari aslinda nepalli kisiler tarafindan yurutulur olmus...

    neyse entry cok uzadi. yukaridaki ogrencilerin istismari ne yazik ki gerceklerin sadece ufak bir parcasi. gelismis ve demokrasiye bagli ulkeler arasinda, ozellikle insan haklari konularinda japonya bircok konuda son siralarda geliyor. 2050'ye kadar japonya 100 milyon insana kadar kuculecek, kalanlar da zaten yasli insanlar olacak. huzurevlerinde yaslilarin g.tunu bile temizlemeye insan bulmak zor hale gelecek bir yerden sonra. dolayisiyla japonya'nin gocmenlere acilirken sadece toplumsal olarak degil, mevzuat ve hukuk acisindan da modernlesmesi ve gelisim gostermesi gerekecek. yoksa allah muhafaza... bir bakmissin, yillarca somurdugu ulkelerin tepkili gencleriyle nasil bas edecegini bilemeyen kita avrupasi gibi, etnik sorunlar icinde bogulur hale gelmissin.

    son soz; japonya'nin dunyanin en hizli super bilgisayarini urettigine dair haberleri ben de okudum ve memnuniyetle karsiladim. teknoloji ve bilimde insanligin sinirlarini zorlamasi bence harika birsey. yalniz bunun japonya'ya ne fayda saglayacagini degerlendirmek ayri bir konu. mesela yine bugun aciklanan dunya universite siralamalarina gore 25 milyonluk avustralya'nin tam 11 universitesi ilk 200 icine girerken, 127 milyonluk japonya'nin 10 tane universitesi ilk 200 icine girebilmisti. mesela ısrail'in 7, guney kore'nin tam 11 tane unicorn start up sirketi varken koskoca japonya'nin sadece 3 tane en alt seviyeden unicorn start up'i var. o koca koca conglomerate'ler de surekli kan kaybediyorlar. neredeyse koskoca japon ekonomisini otomotiv, "precision engineering" ve insaat sektoru ayakta tutuyor. 2010 yilinda 60 kusur fortune 500 sirketi varken bugun bu sayi 50'ye dusmus vaziyette. japonya'yi sevmeyen degil, asil seven insanlarin dert etmesi gereken konular bunlar ki, alim gucunuz ve yasam sartlariniz geriye gitmesin, belki burada bir gelecek kurup, coluk cocuk sahibi olmayi planlayan insanlar, cocuklarina en az diger gelismis ulkelerdekiler kadar guzel hayatlar sunabilsinler. eyyorlamam bu kadar. artik gelen bazi elestirilerden sonra en azindan daha yapici japonya gomuyorum.
  • bugun ogrendigime gore, test sayisinin azliginin ulkeyi buyuk bir pandemiden kurtardigi gorusu de var.
    tahminimce test sayisinin az olmasinin nedeni hukumetin pinti olmasi ya da gercek hasta sayisini saklama amacindan cok (olimpiyatlar iptal edildikten sonra da), beceriksizlikti.
    "atesin 4 gun boyunca 37.5 veya ustu olmasi" sarti sayesinde gercekten durumu kotu olan kisiler hastaneye basvurmus, hastanelerde panik yasanmamis ve insanlar birbirine bulastirmamis.

    bildigimiz uzere pozitif cikanlarin %80'i hastaligi cok hafif atlatiyor; ya da farkina bile varmiyor.
    eger test sayisini artirsalar ve her kendini kotu hissedeni hastanelere buyur etseler durum cok daha kotu olurdu.
    lakin, buyuk ihtimalle hukumetin boyle bir stratejisi yoktu ve sanslari yaver gitti. ilerde neyin ne oldugu ortaya cikar da baskan abe amaterasu’sundan bulur umarim.

    bu arada tokyo belediyesi (koike baci) guzel calisiyor.
    (aklima sisli belediyesi ve fatma girik geldi. ne gerek vardi simdi...)
    neyse;
    *tokyo'da test yapilanlarin %2.7'si pozitifmis.
    https://stopcovid19.metro.tokyo.lg.jp/…ositive-rate
  • maske takma alışkanlıkları, yakın temasla selamlaşmamaları ve bizim gibi, eve ayakkabı ile girmemeleri, covid-19 vakalarını azaltıyor. ama, kapalı ve kollektif bir toplum olmaları, istatistiklerdeki hata payını arttırıyor.
  • japonların dünyanın en ırkçı milletlerinden biri olduğu rivayetine rağmen en azından bir sene olsun yaşamak istediğim ülke.
  • üzerinde binlerce richard sensei yaşayan ülke.
  • --- spoiler ---

    ab’nin seyahat kısıtlamalarını kaldırırken ülkelerin son 2 haftada tespit ettiği vaka sayısının ab ortalaması olan 100 binde 16’dan az olmasına dikkat edeceği ve salgınla mücadeledeki başarısının baz alınacağı düşünülüyor.
    --- spoiler ---

    bu durumda burada 12800 kusür vaka var demektir.
  • çok sık felaket yaşamaları nedeniyle toplumunun çok dirençli olduğu iddia edilen ülke.

    http://www.bbc.com/…y-are-the-japanese-so-resilient
  • eski elektronik cihazlarda made in japan yazıyorsa " ozaman kalitelidir abi " dedirten ada ülkesi.
  • moğolların en güçlü döneminde moğol istilasına karşı kendisini savunmuş ve moğol ordusunun içinden geçmiş ülkedir. japonya yenilgisinden sonra moğol imparatorluğu'nun doğal sınırlarına ulaştığı kabul edilir. yani daha moğol ordusu daha fazla doğuya ilerleyememiş.
hesabın var mı? giriş yap