• supernatural dizisinin dean ve sam kardeşlerinin babası.

    eşi mary winchester, küçük oğulları sam henüz altı aylıkken bir şeytan tarafından öldürülen, o vakte kadar evinin erkeği olan tesviyeci john winchester, karısını neyin öldürdüğünü araştırdığı süreçte çok iyi bir avcı haline gelir ve iki oğlunu da bu şekilde yetiştirir. henüz çocuk yaştaki oğullarına silahların nasıl kullanılacağını, doğaüstü varlıklarla nasıl mücadele edileceğini, nasıl dövüşüleceğini öğretmesi, sağlıksız gibi gelse de-hatta öyle olsa da-bir şekilde oğullarının da ilerleyen zamanlarda isteseler de istemeseler de avcı olacaklarını, olmasalar da mutlaka bir tehlikeyle karşılaşacaklarını hissetmiş olmalıdır.

    john winchester kötü bir baba profili çizer, oğullarını bir avcı gibi yetiştirmesi, sık sık ava çıkıp onları evde tek başlarına bırakması, karısını öldüren şeytanı bulup öldürmeyi onların yanında olmaktan daha önemli bulması... esasında john winchester özellikle büyük oğlu dean winchester için kötü bir babadır. daha küçük yaştan omzuna büyük sorumluluklar yüklediği, kardeşine bakmak görevini aksatmadan sürdürmesi gereken bir robot gibi davrandığı oğlu dean, ironik bir şekilde babasının, asker gibi emirlerine her zaman itaat eden, ona saygı duyan, hep yanında olan oğlu olmuştur. zira kardeşi sam'den dört yaş büyük olan ve birçok şeyi en başından beri bilen dean için babası bir çeşit kahraman mertebesindedir ve her zaman dean için mükemmel kelimesinin karşılığı babası olmuştur. ve maalesef bu ruh hali içinde büyüyen, herşeyiyle kendisini örnek alan oğlu dean'in içinde bulunduğu ruh halinden hiç haberi olmayan da john winchester'dır. bu da ironiktir, kendine ait hiçbir zevk geliştirmeyen, kendine değer vermeyen, sürekli kendisi veya sam için yaşayan oğlunun bu kendi kendine karşı hissettiği "değersizlik", "işe yaramazlık" hatta nerdeyse "nefret", peşlerinden koşturup avlamaya çalıştığı doğaüstü yaratıklar kadar tehlikeli olmasa da dean'in kendisi için tehlikeli bir hal alabilirdi. bunu hissedebilmesi, en azından onun her dediğini yapan oğluna biraz daha saygı duyması herşeye rağmen o kadar da kötü bir baba olmadığını düşündürebilirdi.

    küçük oğlu sam'e gelince, sam esasında babasını hep dean'in çizdiği çerçeveden tanımaya çalışmıştır, ama babası asla bir kahraman olamamıştır sam için, çünkü sam hep dean'in birkaç adım arkasında kalmış ve babasına her bakmak istediğinde önce abisini görmüştür. örnek alabileceği, güvenebileceği kişi babasından önce dean olmuştur ve tam da bu nedenle babasının etkisinde kalmamış, kendi yolunu kendisi çizmek istemiş, zamanla anlaşmazlığa düştüğü babasını(abisini de) terk ederek üniversiteye başlamıştır. yapı itibariyle birbirine zıt olan iki kardeşin en önemli zıtlıkları da budur. john için sam korunması, dikkat edilmesi gereken küçük oğludur, özellikle de annesini öldüren şeytan aslında sam için gelmiş olduğu gerçeği de göz önünde bulundurulursa. ama yine ironik bir şekilde sam, john'un asıl saygı duyduğu ve değer verdiği oğlu da olmuştur aynı zamanda. kendisini birebir kopyalayan dean'in aksine sam'in "kendi" karakteri, kendi değerleri, kabulleri vardır. bunun için gitmiştir, john bu yüzden ona çok kızmıştır ama sam'in bulunduğu yere gidip ona çaktırmadan iyi olup olmadığını da kendi çabalarıyla öğrenmiştir.

    john winchester, sam 22 yaşındayken ve üniversiteye başlamışken, dean babasıyla beraber avcılığa devam ederken, bir gün ortadan kaybolur, ki bu supernatural dizisinin başlangıç noktasını oluşturur, birinci sezonun sonunda da hastanede ölmek üzere olan dean için şeytanla anlaşma yapar, o şeytanı öldürebilecek tek silah olan colt'un ve kendi hayatının karşılığında dean'i kurtarır. bu da john winchester için, yıllarca peşinden koştuğu ve bu uğurda oğullarını tek başına bıraktığı zamanlara ithafen bir günah çıkarma niteliğinde olmuştur, arkasında kendini suçlu ve daha da değersiz hisseden ama yaşamak zorunda kalan dean'i ve psişik güçleri hem kendisini hem abisini korkutan, babasıyla yaşayamadıklarını düşündükçe, üstelik babası ölmeden biraz önce kavga ettikleri de hesaba katılırsa, suçlu hisseden sam'i bırakmıştır.
  • (bkz: supernatural) sam ve dean winchester kardeslerin babasıdır. jeffrey dean morgan tarafından canlandırılmaktadır. (watchmen'deki the comedian olarakta görebilirsiniz.) kendisi supernatural tabiriyle bir avcıdır.

    --- spoiler ---

    özellikle eşi azazel tarafindan öldürüldükten sonra hayatını doğaüstü varlıkların peşinden gitmeye adamış, şeytani yaratıklarla elinden geldiğince kapışmıştır. fakat bu süreçte sam ve dean'e gereken ilgiyi gösterememiş ve bir nevi onlarıda birer avcı olmaya sürüklemiştir. özünde çok delikanlı ve iyi bir adamdır. ama çocuklarının baba figürü özlemi çekmesine engel olamamıştır. ne olursa olsun dean'in hayatını kurtarmak için ruhunu azazel'le yaptığı bir antlaşma ile satmıştır ve cehenneme gitmeye mahkum olmuştur. rivayete göre burda 100 yılı aşkın bir süre boyunca alastair tarafından işkenceye mağruz bırakılmasına rağmen hiçbir zaman onun diğer ruhlara işkence yapması teklifini kabul etmemiştir. azazel'in ölümünde cehennemden çıkıp dean'in onu vurmasına yetecek kadar süre kazandırmış ve önemli bir rol oynamıştır.

    --- spoiler ---
  • 5. sezonun sonunda veya 6. sezonun tümünde uzun uzun sahnelerde görmek istediğimiz adam.**
  • winchester john, adının john olması, eşinin de adının mary olması bağlamında bizi şaşırtan bir abimizdir. öncelikle jeffrey dean morgan tarafından canlandırılmıştır ki mest etmiştir bu durum bizleri. akabinde dirayetli, hırslı, kararlı ve hafif ruh hastası bir babadır. çocukalrına verdiği askeri disiplin ve korku ile terbiyeye uzun yıllar devam etmiştir. bu karakterin hayatını anlatan ayrı bir dizi yapılmalı kanımca!
  • supernatural dizisinin ölüp de dirilmeyen tek karakteri.
  • sam'i daha çok seviyor, dean'i köpek yerine koymuyor dediğimiz, hatta azazel bile dean'e baban kardeşini daha çok seviyor dediği halde, dean yaşasın diye ruhunu şeytana satmıştır. her anne babanın yapacağı şey değil bu.
  • kral adamdır, vefasız olan sözlüktür. hakkında 6 entry ne demek be.
  • supernatural'deki ulaşılmaz baba figürüne uygun şöyle bir kelam etmişliği vardır ki hem işinin hem de bilgeliğinin sonucudur: "vampirler, hayata daha çok önem verirler."
  • dizi boyunca, cennete giden geri geldi, cehenneme giden geri geldi, john geri gelmedi.
    biri de çıkıp "john'ı da diriltelim lan" demedi ya la. ayıptır kardeşim.
hesabın var mı? giriş yap