kabullenememek

• basa gelen hadiseyi kabullenmek istemek, oldu bi kere demeye calismak ama bunu bir turlu basaramamak. mesela (bkz: terk edildigini kabullenememek)
• cinayeti işleyenden çok azmettiren suçludur derler.. işte cinayet ne olursa olsun azmettiren kabullenememek dir çoğu kez.. (bkz: terk edilmek) (bkz: ayrılık) (bkz: kovulmak) (bkz: bkz da bkz)
• olağan bir sekilde süren hayatınıza gelen yeni birseyin kendiniz ya da etrafınızdakilerce bir türlü anlamak istenmemesi.
• sevgilinden elinde olmayan sebeplerle ayrılınca hissettiin duygu.
• nasıl? neden? gibi soruların beyin duvarlarına çarparak yankılanması ve bunlara verdiğiniz cevaplara duyduğunuz isyandır kabullenememek.
• (bkz: hazımsızlık)
• siz birini deli gibi sevmişsinizdir. ve o biri sizin bir anda bir bakışınızla dünyanız olmuş kalbinizde taht kurmuştur. artık onu görmeden duramaz, onun olmadığı anlarda onu düşünerek geçirirsiniz günlerinizi. artık söyleme zamanı gelmiştir herşeyi. dobra dobra, inansa da inanmasa da.
  söylemişsinizdir ona çok sevdiğinizi onu.
  ama o koca bir hayirr ile hiç düşünmediğini bile söylemiştir aşkı meşki.
  
  işte bu olayların gelişiminin akibetinde kabullenememek başgöstermiştir. siz o hayırı kendinize bir tokat gibi algıladığınızdan, içinize söz geçirememişsinizdir.
  nasıl olurda en sevdiğiniz, dünyaları yıkıp yeniden inşaa ettiğiniz kişi hayır demiştir. düşünürsünüz düşünürsünüz. yine kabullenemezsiniz.
  aslında sebebi çok basittir.
  ama kabullenmek zordur. hatta imkansızdır bu gibi durumlarda.
  çünkü rutin yaşantınızdaki herhangibi bir sakarlık yada ufak tefek bir olay değildir bu kabullenip "tamam ya ne olmuş hayır dediyse" diyecek.
  siz şimdiye kadar kimseye böyle bağlanmamışsınızdır. özel bir durumdur bu. oda özel bir insan.
  mantığınızla hareket edemediğiniz için ille de kabullenemez ille de hayır ın nedenlerini düşünürsünüz.
  sorunun cevabını bildiğiniz halde düşünür, düşünür günlerce kendinizi yersiniz.
  ve artık zaman gelmiştir. herşeyi kabullenme zamanı.
  çünkü zaman herşeyin ilacıdır.
  
  o sizi sevmemiştir ve sevmeyede mecbur değildir. siz onu sevdiniz diye oda sizi sevecek diye birşey yoktur. o sizi sadece bir dost, ortam insanı olarak görmüş, hep bu açıdan bakmıştır. yani o sizi hiç sevmemiştir.
  
  tüm gerçek bundan ibarettir. bundan sonrası tamamen biraz zaman birazda kırmızı şarap'ın görevidir.
• geceleri uykusuz bırakan, fena halde kalp ağrısı yapan, obsesif bir şekilde olaylara takılıp kalmanıza neden olan, öyle mi böyle mi diye dusunceden dusunceye atlayıp sürekli arada kalma durumu yaratan, ne olacaksa olsun artık yeter dedirten hissiyat sonucunda hissettiğiniz duygu durumudur bazen...
• kabul edilmesi imkansiz olani sonunda kabullenmek cizgisinde teslim olana degin gudulen inat.
• (bkz: idrak yolları enfeksiyonu)