• (bkz: tabi lan manyak mısın)
  • (bkz: kadınların kendini seks objesi olarak görmesi)
  • arz talep sonucu olan şey.
  • kadınların da önemli bir bölümünün desteği ile gerçekleştirilen olaydır.
  • (bkz: yattığı yerden para kazananlar)
    (bkz: sattığı yerden para kazananlar)
  • bu geyiğin ortaya çıktığı meselelerin %75'ine falan şu laf cuk oturuyor:
    https://www.youtube.com/…atch?v=cb6tirjni-q#t=4m33s
  • cesaret olarak adlandırılır. cesaret kavramının bu kadar yozlaşması insanı üzüyor. bir yanda canını dişine takmış kadın hakları için çırpınan kadınlar varken bir yanda bedenini ilgi çekmek için gösterenler... cesaretin sadece kadın/erkek bedeninin çıplak olarak görünmesi olarak algılanan dünyada insanın bir şey yazası bile gelmiyor. şu an bile afrika'da kimsenin cesaret edip gidemeyeceği yerlerine gidip çocukları tedavi etmeye çalışan insanların olduğu, brezilya favelalarındaki yoksulluğa dikkat çekmek için rahatını bozup giden insanların olduğu dünyada, cesaret sadece bedenin çıplak olarak sunulmasıdır.
  • aslında bu konunun neolitik çağdan itibaren ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

    öncelikle neolitik çağda kadının rolünden bahsetmemiz gerekli, basit ve olabildiğince yalın halde anlatacak olursak, yerleşik hayata geçiş ile birlikte tarım, avcılık daha da gelişmiş ve düzenli hale gelmiştir. bu dönemde kadın toplayıcılık, erkek ise avcılıkla ilgilenmiştir. erkekler avcılıkta gelişirken, kadın bitkilerle uğraşmış ve bugün "kocakarı ilacı " denilen ve hala alternatif tıpta kullanılan bitkileri keşfetmeye başlamıştır. ( tabii daha sonra bunlara büyücülük denmiştir )

    neolitik çağda kadın çoğalabilme, hayat verme özelliğiyle ana-kadın rolünü üstlenmiştir. ve yaratılışı itibariyle duygusal zekası gelişkin olduğundan, klan topluluklarında adalet, iş bölümü, eşitlik vs. gibi durumları düzenleyen devamlılığı sağlayan bir konumdadır. yapılan arkeolojik araştırmalarda da, neolitik çağda bulunan tanrı heykelleri figürleri çoğunlukla " kadın " olarak tasvir edilmiştir. insanlar ağacın meyve yarattığını düşünüp toprağa, ağaca nasıl tapıyorsa ana-kadının da bir insan yarattığını düşünerek " kadın " ı tanrılaştırmıştır. böylece din anlayışı gelişmiş ve şekillenmiştir.

    kabile hayatına geçiş döneminde insanlar, ziggurat denilen tapınaklar inşa etmiş ve ibadetlerini burada gerçekleştirmeye başlamıştır, insanlar burada bir araya gelip tanrı adına birbirlerine hediyeler verip ibadetlerini gerçekleştirirken şamanizm şekillenmiş ve sistematik hale gelmiştir. tapınağın en yetkin kişisi " enki " denilen, yaşlı bilge şaman erkektir. feodal döneme geçişte enki denilen şaman erkek, gelişen analitik zekasını kötüye kullanmış ve ziguratları bir pazar aracı gibi kullanmaya başlamıştır. işte kadın ilk kez bu ziguratlarda köleleştirilmiş ve genel ev sistemi burada şekillenmiştir. kadına ilk darbe yine erk zihniyetten gelmiş ve din adı altında da devam ettirilmiştir.

    feodal dönemde kadın artık daha vasıfsız hale gelerek tamamen erk egemenlik altında ezilmiş, sömürülmüştür.

    incelenmesi gerekenler: (bkz: inanna) (bkz: enkidu)

    gelelim günümüze,

    mikro-devlet / aile - eğitim

    burada da " namus "kavramı kadın bedeni üzerinde din, kültür vs. adı altında kendini gösteriyor. daha küçük yaşta aile tarafından öyle bir şekillendiriliyor ki, küçücük yaşta kız çocuklarının başlarını kapattıklarını görüyoruz. erkeklerle yan yana oturmayı bırak aynı oda da oturmanın bile sakıncalı olduğunu düşünerek büyüyoruz. eğitim sisteminde de bu aynı şekilde işliyor, bir kız çocuğunun futbol oynamak için yetersiz olduğunu düşünmesi eğitim bilincini sorgulatır. ders kitaplarındaki uygulama kitaplarının saçmalığına ne yazık ki tanık oluyoruz, kız çocukları ip atlar, erkekler futbol oynar. he anam he neyse,

    özellikle ortadoğu ülkelerine bakacak olursak, en basitinden dövülmesinin hak sayıldığı bir din anlayışıyla karşı karşıya olduğunu görebiliriz. böyle bir sığlıkla muhatabız işte.

    kapitalist modernite'de kadının yeri

    günümüz kapitalist sisteminde bakacak olursak da , kadın en iğrenç şekilde meta olarak sunulur. basit ve gerçekçi bir örnek olması açısından, yapılan reklamlara bakmanız yeterlidir. ya da bir araba fuarına gidin, orada kadının ne kadar basitleştirildiğini, bedeni üzerinden nasıl para kazanıldığını görmeniz mümkündür. o aldığımız kadın dergilerinde bile bize dayatılan başarılı kadın imajını sezmek hiçte zor değil. ve bunu özgür yaşam olarak nitelendiren kadınlar var, kadınlarımız...

    daha fazla yazmak istemiyorum gerçekten, çünkü midem bulanıyor, tansiyonum fırlıyor.
  • sadece kadın değil, her yaştaki güzel insan bedeni metalaştırılır. reklamlarda güzel çocukların oynatılması gibi, biskolata erkeği gibi ya da kadıköy'de bulunan karaköy iskelesinin üstünde asılı olan, bora kozanoğlu'nun dacia reklamı gibi. bunlar realite.

    bu metalaştırma hikayesinde engel olmak imkansız benim gözümde. kadının metalaşmasına karşı çıkmanın yöntemini, güzel bulduğu yerlerini eylem hikayesi uydurarak göstermek olarak belirlemenin de tutarlı bir tarafı yok. metalaşma karşıtı isen gerçekten problemli noktalarını "al" diye surata çarpmalısın.

    bana sorarsanız akıldan daha üstün hiçbir şey yok.
  • (bkz: türban) kadın bedenini dinsel ideolojinin propaganda panosu haline getirmektir bu.
hesabın var mı? giriş yap