• bildiin tuvalet ikisi de halbuki.
  • "dışarıda tuvalet ihtiyacımı giderirken, zevk için sağa sola işiyorum." itirafını yapan sevgilimden sonra, uzun süre hiçbir yerde tuvalete giremeyen biri olarak kesinlikle ayrı olması gereken tuvaletlerdir.
  • türkiye şartlarında saçmalık yoktur, gereklilik vardır..
  • amsterdam üniversitesi'nde* uygulanan yöntemdir.

    100% eşitliği inanan ben, bu konuda esnek olamayacağım. bazı evler vardır, hani meşhur deyimimiz "eteğini topla da gir" derler (gerçi yazarken dedim ki bak fena cinsiyetçi bir deyimmiş bu da, neyse o başka bir konu*) aynen o deyimi yaşayacağınız bu 3 metrekarelik eksperimantal durumu amsterdam üniversitesinin mimarına "bu kaotikliği ne yap et başar çocuğum" deseler bu kadar başarılı olamazdı. milyon euro akıtılmış binalar bunlar ve tuvaletler vahim ötesi. ne zaman bu tuvaleti ziyaret etsem, ki 1 kereden sonra ı-ııh demiştim- benden öncekinin erkek olabileceği, aletini tutarak fışkırta fışkırta çişini yaptıktan sonra kapı kulpunu o aletini tuttuğu elleriyle tutup...üstüne üstlük bir de elini de yıkamadan hominidae'ler gibi sallana sallana tuvaletten çıkma düşüncesi beni ciddi ciddi tuvaletimi tutmaya zorlamıştı.

    ha elini yıkamayan bayan hiç yok mu tuvalet sonrası? var, var, hollanda bazında konuşursak maalesef var. benim ofisimde tuvaletler ayrı. bir gün elimi yıkıyorum, diğer tuvaletten gayet bakımlı döpiyesli bir bayan çıktı ve elini yıkamadan çekip gitti. bir zamanlar nörotik titiz olan bir annenin kızı olarak, nörotik titizliğe karşı acayip anarşist tutum geliştirmiş ben, elini tuvalet sonrası yıkamayanların da özellikle alerji radarımda olduğunu inkar edemem. o gün hepten mi içime oturmuş nedir, bayanın peşinden gittim. "elinizi yıkamadınız" dedim. bayan bana "evet biliyorum, prensibim değil" dedi. şimdi bu topraklarda çocukluğumdan beri yaşadığım için, kodları ve tepkileri adım gibi biliyorum. bu tarz cevabın geleceğini de biliyordum. tuvalet sonrası elini yıkamayan bayanlar da var yani. bu bayanın gerekçesi mesela "musluk başlarının daha da feci mikroplu" olmasıymış.

    erkek tuvaleti hep pistir diye sığlaştırmak istemiyorum, nice temiz, düzenli erkek var kadınlara taş çıkartan.
    konuyu toparlarsak bayan/bay tuvaletlerinin gene de mahremiyet açısından ayrı olması taraftarıyım, tamamen hissel bir durum, hiçbir 'izm'e ait olmadan ki düşüncem.

    mahremiyet dışında hijyen tabii her ikisi içinde geçerli. gerek bayan, gerek bay tuvaleti olsun (ya da amsterdam üniversitesinde ki gibi ortak), her ikisinin de ziyaretçileri kişisel ve toplum sağlığını düşünerek hareket etmeliler.
  • saçmalık değil olması gerekendir.

    oldu olacak bütün kabinleri kaldırın herkes roma dönemindeki gibi sağa sola işesin. bunun kadın erkek eşitliği ile alakası yok azıcık mahreminiz olsun.
  • pisuvara işeyen bıyıklı bir dayı, fermuarını çekerken aletini eşine, kızına, bacına gösterirse görürüm tuvalet eşitliğini.

    t: boş bir iddia
  • amsterdamda kadının osuruk sesinde tahrik olacak çok fazla adam yoktur. ama türkiye'de vardır.
  • bu durumu baz alıp eşitlik üzerinden düşünce yürüten net olarak morondur.
  • bir kadının tavandan aşağı barnacle gibi sarkan bir bokla karşılaşmayı isteyeceğini sanmıyorum veya bir erkeğin kadınların olduğu tuvalette çatır çutur uzun havaları andıran sesler çıkararak rahatça zıçabileceğini düşünemiyorum. xd
  • bizim iş yerinde tuvaletler yanyana ve duvarlar ses geçiriyor bildiğin. bazan böyle zırt diye sesler geliyor ıyyy böyle osursa osursa şu osurur diyip çıkışta bekliyorum. doğru tahminse yess diyip işime devam ediyorum ajgşakşfşs
    yanisi bırak aynı olmasını yakın bile olmasın, erkeklerinki şehrin dışında filan olsun.
hesabın var mı? giriş yap