• kampa gittiğinizi unutmamak gerekir en başta. ne insanlar gördüm "ayyy tırnakcaaazımm kırıldıı", "botuma su (özne değişir su, toprak, ot, bok) kaçtııı", "şimdi x'te olacaktık ki.." gibi cümlelerle beyin siktiler. gelme kardeşim yakınacaksan.
    bir de harbi adam götürmeyi unutmayın. kafa olsun muhabbet olsun. çadırdayken osurmasın.
  • daha reel yaklaşırsak;

    fazladan mat götürün her yerde üstüne oturun.

    lpg ile çalışan kamp lüksleri bi boka yaramaz yükek irtifada kendini bile aydınlatamaz. denizcilerin kullandığı gazla
    çalışan lüksler vardır hem otantiktir hem de her yerde yanar. tokai ile zippo arasındaki farkı düşünün.
    koruması olmayan ışık kaynaklarının * adını bile unutun, olmaz demeyin denyonun biri çadıra sokar kazara alev alırsa...

    becerebilirseniz zift götürün. hayır patikaları asfaltlamayacağız. zifti çadırınızın ,eğer çoksa kamp noktanızın, etrafına çit misali dökün. ne bir haşere ne de bir sürüngenle muhatap olursunuz. lakin zift zamanla kuruyacaktır o zaman başınızın çaresine bakın, kamp zaten orası tatil köyü değil.

    mevcudun fazla olduğu bir kampa giderseniz * *çadırınızın fermuarını kilitlemek için ufak bir asma kilit götürün.

    müzik çalan bişiler götürün. walkman discman jukebox pikapmüzik seti. en sevdiğiniz grubu beleş kamp ayağına götürün onlar çalsın siz dinleyin. reklamda özgür kız götürmüştü herhalde tarkanı.

    kamp süresine göre karton karton sigara götürün. dağda bayırda tüketim iki kat artıyor. götürebildiğiniz kadar içki götürün hepsi içilir.
  • kampa gitmeden kilo verin.. boy-ağırlık dengesinin standarta göre en fazla +-5 puan olmasına özen gösterin.. birde gözlük kullanıyorsanız bırakın.. lens falan alın, ya da ne biliim hayrünüssa hastanesine gidip lazerle çizdirin..
  • cadirda kucuk bir ates yakip uyuyakalmayin, ates yakmis olani gorurseniz ve ates sari renkteyse hemen mudahale edin.
    daglik bolgelerde su kenarlarinda veya tepenin uzerinde kamp kurmayin, tepenin yari yuksekligi en ideal yerdir.
  • (bkz: goretex)
  • nerde kampa gideceğine google earth den bakıp gitmemek en unutulmayası şeydir..

    son yazın, haziranını temmuza sürten günlerinden birinde, sınavlar da bitmiş tabi, şimdi -eve gitsek kesmez bizi- niyetiyle inceden tatil planlarına girilmiştir (tabi ne sandın ömrümüz bahamalarda geçti ev keser mi).
    bir müddet eee napalım peki nereye gidelim didinmelerinin artından -nahitanın cezbedici teklifleriyle bir fiat 126 bis alma ve rusların yapamadığnı yapma konusunda anlaşılmıştır, ama bulabildiğimiz tek araba afyonda olduğundan taa afyona gitmek yememiş -ekonomik kaygılar falan taşımıyoruz tabi nahitanın babasının asfalt şirketi var, benimkide kayısı tüccarı neticede- ve tatile allah ne verdiyse zihniyetiyle çıkmakta karar kılınmıştır.

    yola çıkmanın bir iki gün öncesinde yurtda odanın içine çadır kurulmuş, deneme amaçlı 4 kişi içine girilmiştir. niye 4 kişi girdik bilmiyorum, yani o çadırda tatil boyunca 4 kişinin biraraya gelme ihtimali zaten yok.. ayrıca bilmediğim bişey daha var, biz 4 kişi çadırı denerken yurt müdürü gelse ne açıklama yapacaksın...
    muhtemel dialog:
    +lan çıkın bakayım çadırdan oğlum hayırdır napıyonuz öyle odanın içinde çadırda
    -hocam biz yarın tatile gidiyoruzda çadırı deniyoruz
    +iyide oğlum bu çadır iki kişilik
    -şey hocam..
    +hem niye sadece şortlarınız var ki, hem ne lan o gözünüzdeki güneş gözlükleri gecenin bu saatinde?
    -lan harbi niye taktınız onları.... şimdi hocam şöyle....
    +lan bu cadıra kızda sokarız belki diye 4 kişilik deneme yaptıran akıllı hanginiz ?
    -?!!!?

    ertesi gün eşyalar toplanmış gerekli şeyler alınmıştır, çamaşır ipini niye aldığımızı nahitaya sormaya başta meyilli olmasamda kesmeyen ucu kör kelebek bıçağnı niye aldığımızı cesaret edip soruyorum:
    -niye aldın ki o bıçağı
    +ya yolda lazım olursa, iti var uğursuzu var?
    - iyide olum o bıçak kesmiyo ki?
    +kesmek için almadım ki delmek için aldım
    -(cesareti mi toplayıp) peki çamaşır ipini napacaz
    + onlada ellerini bağlarız
    -lan operasyona mı gidiyoruz
    +hadi hadi toplan sen orda anlarsın niye aldığımı....

    yola çıkma zamanı gelmiş otobüse biniyoruz ilk hedef selçuk.
    şimdi burda eksik bi nokta var, ilk hedef bellide gerisi, ben istanbul izmir otobüsünde cesaret edip
    - lan iyide biz ordan nereye gidicez?
    +merak etme olum ben baktım google earth den akbüke gidicez, sonra da şeye, şurda bi yere yazmıştım dur...

    ertesi sabah izmir öğleye doğru selçuk akşama yakında akbüke doğru yola çıktık..
    ortaklar denilen bi kavşakta indik, ve ne lanet bi kavşaksa, bizi akbüke götürecek en lüks araç olarak bi çöp kamyonunu nahitanın göğüsleri benimde bacaklarımı hafifce göstererek durdurduk:
    - aha durdu lan koş hadi koş!!!
    + (üste atlet, ağızda yan duran sıgara) uupsss(alkol geğirmesi) yiğenim nere gidiyonuz??
    -akbüke dayı?
    +atlayın yarı yola kadar bırakayım
    (dayı kapıyı çekilin kenara deyip tekmeyle açtıktan sonra ufaktan yola düştük)
    - oooğğğğğ öğrenci misiniz?
    +hııı, sen buralımısın dayı ???
    (dayıya karşıdan gelen her araba sellektör yapıyo bu arada, kamyonda ortada ben oturuyorum yol çizgileride tam benim altımdan geçiyo, nahita kulağma eğilim -siki tuttuk olum-)
    - buralıyım yeğenim belediye de çalışıyom, demek kampçısınız haa, hey gidi gençlik... eee pompa var mı pompa... ehi ehi ehi ???
    (nahitanın suratında şişme yatakları şişirmek için bulamadığımız pompanın eksikliğiyle bi an için dönüp ' yok dayı bütün oyuncakcılara sorduk bulamadık' diyecek bi ifade görünce ben müdahe edip..)
    +pompa derken?
    -keratalar anlamazlığa vuruyoğuz bide, pompa len pompa anlayın işte..
    + haa yok dayı biz daha yeni geldik...
    -iyi de niye akbüke gidiyonuz ki ?

    işte bu sorunun nedenini ancak akbükte kamp bulamayıp belediye zabıtası dayıyla muhabbete başlayınca anladık

    -bakın gençler o kadar yer dururken buraya hiç bi kampçı gelmez, yoksa kız davasına mı geldiniz, benimde sizin kadar oğlum var söyleyin hadi...

    akşam dandirik bi kamp yeri bulunmuş çadır kurulmuş yatma zamanı gelmiştir... nahita aynı cümleyi bilmem kaçıncı kere tekrara girişir...
    - olum bak vallaaa google earth den bi görsen cennet gibi...

    asıl olay
    ilerleyen günlerde google earth de şezlonga uzanmış hatunlar diye diye iç geçirilen yerin önünde otobüsten inilince mezerlık olduğunu görüp yere yığılmaktır...
  • unutulması halinde kampı kişiye zehir edebilecek olan malzemelerdir
  • çadırınızın gideceğin yerin iklimine uygun olduğu kesinlikle gözden geçirilmelidir. aksi halde kirlendikçe değiştiririm diye getirdiğiniz tüm kıyafetleri soğuktan korunmak için üstüste geçirmek zorunda kalabilirsiniz.

    kamp yeriniz havası itibariyle kısa kollu şeyler giymenize müsaitse raidin açık havada kullanılan sinek kovucuları çok büyük rahatlıktır. hava rüzgarlıysa etkisinin azalacağını göz önünde bulundurun.

    kamp yaptığınız yerde balık tutmak isterseniz, çevrede insan varsa izin verilip verilmediğini öğrenin. yoksa kol gibi ceza ödersiniz. genellikle milli park sayılan yerlerde ceza kesebilirler. (bkz: ayder yaylası)
  • 3-4 günden fazla bir süre kamp yapılacaksa, yanında kadın götürmeyeceksin abi.
    olmaz.. o narin nazenin güzel bakımlı alımlı dişi, 3-4 gün sonra mutasyon geçirmeye başlar.
    kaşlar birleşir, toz toprak çamurdan cildinin pembemsi rengi bozulur, bıyıkları çıkar, akar kokar falan... ona karşı beslediğin tüm güzel hazların sona erer, üzülür pişman olursun... yapma
    erkeklerle git kampa, en fazla sakalı uzuyor. şok geçirmezsin
  • her şeyden önce kamp yaptığınız yerdir unutmamanız gereken. bizim bi arkaaş sıçmaya diye çıktı da altı ay sonra geldi. o kadar sıçmadı tabi ki yolu kaybetmiş. ayı gibi bişi olmuş hayvan :( morsi, aramıza hoşgeldin dostum.
hesabın var mı? giriş yap