kapsalon

• avrupa da büyük ihtimalle türk dönerciler tarafından hazırlanıp satılan ve pek çok sattığı erasmus programıyla gidip gelenlerce tasdik edilen bir türk usulü fast food.
  içinde döner patates kızartması marul domates kaşar varmış.
  
  yakın zamanda ülkemizde de yaygınlaşması beklenmektedir zira her gelen sermaye bulup dönerci açmaktan bahsediyor.
• efsaneye göre rotterdamda icat edilmiştir.
• rotterdam'ın schiedamseweg sokağında bulunan el aviva dönercisinin icadı olan yemek türü. alüminyum kaplar içinde yapılır ve servis edilir. ilk önce patates kızartması, ardından döner ve üstüne kaşar peyniri attıktan sonra fırına sürülür, ki üstündeki kaşar erisin. eridikten sonra üstüne salatası konulur ve zevke göre sambal ve sarımsaklı mayonez sıkılır. orgazmik yiyecektir ama haftada birden fazla yendiğinde kilo yapar, kalori bombasıdır. iyisini tattıktan sonra her yerde yenmiyor.
• turkiyede tutacagi o kadar bariz ki, girisimci ruhum olmamasina ragmen bi yerlerden sermaye denklestirip turkiyede kapsalon isine girmemek icin kendimi zor tutuyorum. ucuz maliyeti, insanlari ekmek yeme hamalligindan kurtarmasi, uygulanmasinin basit olusu, insanlarin alistigi guzel tadlarin kombinasyonu, aksamdan kalma olayina birebir gelmesi vs vs avantajlari say say bitmez, resmen garantili zengin olma yolu.
  
  su entryi okuyan sermayesi ve akli olan hayata gecirsin su fikri allasen. zamani gelip kapsalon islak hamburger piyasasini bitirince eksiye gelip bu entryi okursaniz artik, dediydi dersiniz.
• kadıköy'de şubesi açılan yer.
  
  öncelikle öğrenci dostu. hem ucuz hem doyurucu. bir sandviçleri var 3,5 liraya hayvan gibi dolu dolu. haydari'ye benzeyen beyaz sosu ve sarımsaklı acı kırmızı sosu da lezzetli.
  aldıkları parayı fazlasıyla hak eden, insanı bambi'nin elinden kurtaran fast foodçu.
• wikipedia'ya göre :
  
  "kapsalon is a dutch food item consisting of fries, topped with döner or shawarma meat, grilled with a layer of gouda cheese until melted and then subsequently covered with a layer of dressed salad greens."
  
  türkçesi patates kızartması üstüne döner eti, onun üstüne eritilmiş gouda ve onun üstüne de yeşillik.
  
  harbiden bu malzemeler ile birinin acilen türkiye'ye getirmesi lazım. öyle uyduruk döner değil bildiğin adam gibi et döner, uyduruk kaşar değil gouda veya en azından eş değer peyniri ile. gerçi getirmeleri ulusal obozite endeksimizi bir birim artırabilir.
• öğle arası sebepsiz yere aklıma gelmiş efsane yiyecektir, rotterdam king ossi'de çok yerdik, hey gidi günler..
• flemenkçe'de kuaför/berber anlamına gelen kelime. ayrıca hollanda'da dönercilerde yapılan bir yemek. önceki entrylerde nasıl yapıldığı zaten anlatılmış bir de hikayesine bakalım:
  
  efsaneye göre hollanda'da bir berber dönerciden böyle bir kombinasyon(patates+döner+peynir+salata) yapmasını istiyor. ve her seferinde de döneri aynı şekilde yiyor. daha sonra insanlar da beğeniyor ve herkes "berberinkinden" diyerek sipariş veriyor. ismi de kapsalon(berber) olarak kalıyor ve hollanda'daki bütün dönerciler arasında yaygınlaşıyor.
• iki gündür rotterdam gündemde olunca birden aklıma düşen harika yemek. döner-kaşar-patates üçlüsü hiç bu kadar lezzetli olmamıştı. saatlerce bisiklet sürüp çok acıktığım için bana öyle gelmişti belki de. bilmiyorum.
• ilk olarak belçikada görmüştüm ben bunu daha sonra rotterdama dönünce denemek istemiştim. aşırı kalorili ama güzel olan dönerimsi yiyecek. rotterdamda her türk dönercisinde görebilirsiniz. türkiyeye gelse tutması muhtemel.