• ünlü futbol düşünürü (nam-ı diğer) kallinin spikerleri dumura uğratan spontane aforizmalarıdır. misal mi;

    - necati ateş'i neden kadroya almadınız?
    - neden alayım!

    - ümit karan'nın düşürüldüğü pozisyonda penaltı var mıydı?
    - hakem penaltı çalmadığına göre penaltı değildi.

    - takıma cross çalışması yaptırmıyor musunuz?
    - atlet değil futbolcu yetiştiriyoruz.

    nevindendir. devamını biz de merakla beklemekteyiz.
  • - volkan yaman, serbest vuruslari artik o mu kullanacak
    - cikip ben kullanamayacagima göre
  • acik sozlulugu sebebiyle bu sene daha cok gorecegimiz ve dinleyeni yerden yere vuran aforizmalardir. sanki biraz da spor spikerlerini aptal konumuna koyuyor. oh canima degsin.
  • kanaatimce bazıları yurdumda görev yapan yerli yabancı teknik direktörlere ders olarak okutulacak aforizmalardır özellikle ;

    - ümit karan'nın düşürüldüğü pozisyonda penaltı var mıydı?
    - hakem penaltı çalmadığına göre penaltı değildi

    yukardaki cevap maçta doğru ya da yanlış hakemin kararının geçerli olduğunu, bunun ötesinde ağırçekimde izlemenin, üç boyutlu model yapıp matrixvari görüntülerle spor programlarında şov yapmanın ve bu doğrultuda hakeme küfreden futbolcular, hakemi eleştiren teknik direktörler, federasyona sallayan yönetim kurulu üyeleri, başarısızlıklara kılıf arayan başkanlar ve bunları duyup,görüp, izleyip, gaza gelip kablo kesen, otobüs taşlayan ve hatta adam bıçaklayan taraftarlar yaratmanın yersiz olduğunu vurgulamaktadır. anlayana....
  • aşmış feldkamp'ın yaran diyaloglarıdır:

    cim bom yurt dışında kamptaydı, yeni transfer lincoln'ü maçta oynatmadı, gazeteciler sordular:

    - lincoln'ü hazırlık maçında neden oynatmadınız ?

    - biz onu türkiye'de oynaması için aldık !

    nası yani yaa ?
  • - hasan'a neden kızdınız antremanda?
    - topla çok fazla oynuyor. bu şekilde olmaz. "hasan ya kendiliğinden vazgeçecek, eğer vazgeçmiyorsa zaten oynamayacağı için sorun olmayacak".
  • basın mensubu: galatasaray bu sene nasıl bir taktikle oynayacak?

    feldkamp: bunu futbolcularımla konuşmayı tercih ederim...
  • turkiye ye ilk geldiğinde geçen bir diyalog . . .

    -kaç çocugunuz var?
    -bu benimle karım arasında olan bir müsabaka*

    edit:münasebet kelimesi tercüman tarafından müsabaka olarak çevrilmiştir . . .
  • - bir önceki sefer galatasaray'ı bir sene çalıştırıp şampiyon yaptıktan sonra ayrılmıştınız, bu sezon sonunda da ayrılcak mısınız?
    - onu şampiyon olduktan sonra konuşuruz.
  • koprivnica maçından sonra...

    - 3.000 kişi kapasiteli bir stadda oynadınız, nasıl bir staddı? konsantrasyon filan... bik bik.. (spiker aklı sıra köy takımı filan dedirtecek, hava yapacak)
    - kazandıktan sonra bütün stadlar güzeldir.

    hagaden yaw... mütevazi olmak lazım... güzel söylemiş.

    edit: carlos ve pele bu aforizmanın maçtan önce söylendiğini belirtiyor. demek ki zihnim böyle algılamak istemiş. olsun, yine de güzel söylemiş diyorum.
hesabın var mı? giriş yap