• adini theodore von karman'dan alan, deniz seviyesinden 100 km yuksekte oldugu varsayilan, dış uzayın baslangici olarak kabul edilen cizgi, hat, sınır.
  • karman (macar-amerika asıllı bir fizikçi) bu limiti kafasına göre seçmemiştir.

    hesaplarına göre deniz seviyesinden 100 km (62 mil) yükseklikte atmosfer o kadar incedir ki cismin uçabilmesi için gerekli kaldırma kuvveti sağlanamaz, bu yükseklikte uçuşun sağlanabilmesi için o yükseklikteki yörüngesel enerjiye karşılık gelen hızın aşılması gerekir. dolayısıyla standart havacılık teknikleri ile (kanatlar) burayı aşmak mümkün olmuyor.

    öte yandan, biliyorsunuz dünya'nın atmosferi gündüz mavi görünüyor. sebebi atmosferde güneş ışığının saçılması (bkz: rayleigh saçılımı). kàrmàn çizgisinde artık atmosfer o kadar incedir ki, o noktada durduğunuzda dünya atmosferinin mavi kıvrımını görebilirsiniz, artık aşağısı mavi, yukarısı siyahtır (160 km'den yukarısı tamamen siyahtır).

    böyle olunca burası dünya'nın bittiği, uzayın başladığı nokta olarak tarif edilmiştir.

    bugün bunun net bir tanımı yok. "uzay nerde başlıyor" dendiğinde çok çeşitli tanımlar yapılmaktadır. abd 90 km seviyesinde uçan bazı pilotlarına "uzaya çıktı" muamelesi yapmıştır mesela. alternatif bir tanımda da "atmosferin sürtünmesine maruz kalmadan bir tam turunu tamamlayabilen dairesel yörüngelerin olduğu yükseklik uzayın alt sınırı seçilsin" denmiştir. bu 150 km civarına karşılık geliyor.

    karman limitini geçen ilk insan yapımı cisim, v2 roketleridir.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • hava sahası ile uzayın ayrılması için bazı irtifaların yanında sunulan kritelerden biri. diğerleri için:

    • yerçekimi etkisinin sona erdiği (etkisinin kayda değer olmadığı) nokta,
    • atmosferin veya atmosferin çeşitli katmanlarının üst sınırı,
    • alttaki devletin etkili kontrolünün erişebildiği sınır,
    • yörüngedeki yapay uyduların yeryüzüne en yakın olduğu nokta
    • hava direncinin son bulduğu nokta,
    • uçuşun icra edilebileceği üst sınır gibi kriterler önerilmiştir.

    alıntı .
  • (bkz: karman hattı)
  • uzayın başladığı fiziksel bir sınır olmamasına karşın resmi olarak uzay kabul edilen yüksekliktir. deniz seviyesinden 100 km yukarıda kabul edilir. sınıra adını veren theodore von karman bu yükseklikteki bir irtifada havacılık uçuşlarının yapılamayacağını söyleyen ilk bilim insanı olmuştur.

    ancak şunu unutmamak gerekir; karman sınırının ötesinde de atmosfer varlığını sürdürür. hatta ince parçacıklardan oluşan atmosferin en dış tabakası olan egzosfer yeryüzünden 10 bin km yukarıda bile devam etmektedir.

    abd federal havacılık idaresi astronot tanımına göre; astronot olabilmeniz için karman sınırına kadar yükselmeniz şart değildir. deniz seviyesinden 50 mil (80,4672 km) yükseğe çıkmak astronot rozeti almak için yeterlidir.
  • macar asıllı abd'li fizikçi theodore von kármán tarafından önerilen, atmosferin bitip dış uzayın başladığı çizgidir. karman bu çizgiyi deniz seviyesinden 83 km yukarıda olarak hesaplamıştır.

    karman çizgisi üzerinde atmoster o kadar incedir ki aerodinamik kardırma uçağı desteklemez ve uçmak için orbital hızına sahip olmak gerekir.
  • maaşına zam isteyen pilotlar bu hattı geçerek astronot tanımına girebilirler.*
  • "uzay nerede başlar?" tartışmaları, "uzaya ilk çıkan milyarder olma" (nasıl bir yarışsa) yarışında richard benson'ın, jeff bezos'tan bir kaç gün önce davranarak 86 km'ye ulaşması ile yeniden alevlendi. bezos nasa'nın kabul ettiği 80 km sınırını değil, dünya'da daha çok kabul gören 100 km sınırını geçmesi gerektiğini söylüyor benson'ın. zengin olunca inatlaşmalarınız, yarışlarınız da böyle uzaya ilk çıkan kişi olmak gibi über şeyler olabiliyor işte. *

    fakat bu aslında aynı zamanda ticari de bir yarış. virgin galactic ile blue origin arasındaki bu rekabeti, everest filminde (ki gerçek bir hikayedir maalesef) everest'e insanları çıkaran firmaların yarışına da benzetiyorum. filmde iki firma bir sonraki sezonda daha çok müşteri kazanabilmek için, kötü hava koşullarına rağmen geri dönmeleri gerekirken dönmemelerini ve maalesef kötü olayların yaşanmasını anlatıyor. film ile bu iki firma arasında kurduğum bağlantıyı anlamışsınızdır...

    umarım hiçbir sorun yaşanmaz ve bu tarz rekabetler uzay bilimlerini daha çok geliştirir.

    kaynak
  • deniz seviyesinden 100 km yükseklikte bulunan hat.

    yeryüzünden 100 km yükselince uzaya kavuşan uzay araçlarının bundan sonraki hareketi nasıl oluyor merak ediyorum. atmosferin içindeyken dünya'nın uzaydaki hareketinden etkilenmiyoruz, orası tamam. peki aya giden araçlar geri kalan 384.303 km'lik mesafeyi nasıl katediyorlar?

    bildiğiniz gibi dünya, hem kendi hem de güneş'in etrafında; güneş de hem kendi hem de samanyolu* galaksisi'nin etrafında dönüyor *.

    şimdi ay'a giden araçların, 100 km'lik mesafeyi aştıktan sonra; 120 km/s hızla giden arabadan atılan bozuk para gibi boşlukta savrulması gerekir. astronomik hızlarla hareket eden herhangi bir uzay aracının ay'a varabilmesi için, hızının; bir arabadan yan arabaya sıkılan kurşun gibi arabaların hızlarına yani dünyanın hızına göre kat kat fazla olması lazım. burada rüzgar sürtünmesi kaynaklı sapma var ama ihmal ettik.

    rüzgarın ihmal edilemeyeceği bir nokta keskin nişancı tüfekleridir. (üstün körü bir araştırma ile elde ettiğim bilgiye göre) 2500 km/s civarı hızla mermiler namludan çıkmaktadır. (gideceği mesafeye göre) en küçük bir rüzgar hızı mermiyi etkileyebilmektedir. şimdi hafif bir rüzgar binlerce km/s hızla giden mermiyi saptırabilirken, dünyanın yer çekiminden kurtulan uzay araçları nasıl oluyor da 100 binlerce km/s'lik hızlardan etkilenmiyorlar?

    bu konulardaki bilgim çok az arkadaşlar. yanlışlarımı saygı/sevgi çerçevesinde düzeltin lütfen.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap