• telesiyej ve teleskilerin ızdırap çektirdiği, fiyatların uçuk olduğu, eksiği bol, pistleri kısa, kaymasını bilmeyen vatandaşlarla dolu bir kayak merkezi.

    telesiyejde görevli kişlere bir lafım yok ancak işletmede problem var. rüzgardan şalterlerin atmasını önlemeyi akıl edememişler. devreye girmemiş olan telesiyejin ulaştığı pist elbet uzundur diye düşünüyorum. şu an kayılacak tek pisti cennet'in bir miktar ufağı, beceren'in biraz uzunu. tek zorluğu 15 dakika ile 30 dakika arası bir telesiyej çıkış süresi olması.

    teleskilerin ortasındaki kafeteryamsı yerde eksikleri saymakla bitmez. öncelikle mangal keyfi açık büfe. istediğin anda sucuk ekmek ve sıcak şarap yok. sıcak şarap da bizim uyarımız üzerine menüye eklendi. fiyatlar ise acayip. sucuk ekmek 15 ytl.. bunun bir kayak merkezinde nesi acayip derseniz, soğuk sandviç ekmeği içinde 4 dilim sucuk olunca gerçekten acayip oluyor. sıcak şarap ise 10 ytl'den hesap için verilen paraüstü gelene kadar 12,5 ytl. bu arada hiç uludağ görmemiş bünyeler yapmış tesisi muhtemelen. o yüzden o kafeteryada bulunan şömine tek yana bakıyor yani uludağda görülen ocak biçimindeki dev şöminelerden değil. kaloriferler de yanmıyor. bu da şu demek, telesiyejde bir tarafınız donduktan sonra kayak süresi kısa sürdüğünden vücudunuz pek ısınamıyor ve bir soluklanayım dediğinizde mola verdiğiniz sıcak olması beklenen mekan en az dışarısı kadar soğuk. sahlep. o da ne? "daha yeni açıldık eksiklerimiz var haliyle" diyor servis yapan beyefendi. neyse ki elemanlar çok iyi niyetli. tüm olanları biraz hafifletiyor. bir de otel yönetimi o soğukta servis yapan garsonlara gömlek ceket zorunluluğu getirmiş. "10 tane bir örnek polar alın garibanlara" diyesim geldi. tüm liftler için günlük ücret 60 ytl. önce tüm liftler diye duyunca normal geliyor da sonra kayılacak 2 pist olduğu görülünce o da bir tarafınıza kaçmış oluyor.

    pistlerde kaymasını bilene rastlamak zor. ancak pistler acemiler için çok tehlikeli geçişlere sahip. yani sanırım parklar ve bahçeler müdürlüğü tesis yapımına izin vermiş ancak pist yapımına izin vermemiş. izin verdiği kadarında da yeterli önlemler alınamamış. yani aniden ağaçlara yapışabilir ya da kendinizi bir du deposunda poster haline sokabilirsiniz.

    snowboardcular için mükemmel yerler var. sstricky 2'deki gibi ağaçlar arasından dar geçişler filan.

    nitekim istanbul'a yakınlığı sebebiyle aşağıdaki öneriler dikkate alınırsa gayet güzel spor yapılabilir.

    1. sabahtan sıkı bir kahvaltı edin. olmadı yanınıza bir sandviç alın.
    2. sıcak bir şeyler için cafe crown arası reklamlarındaki gibi bir termos edinin.
    3. cep matarası edinin.
    4. konyak ya da benzeri ısıtıcı bir alkol bulundurun.
    5. snickers gibi açlığı bastırıp enerji verecek bir "chocolate bar" alın.
    6. kar maskesi, şapka ve gözlük bulundurun.
    7. çok sıkı giyinin.
  • günübirlik kayağa gitmenin eziyet haline geldiği, 5 yaldızlı otelin çalışanlarının bir anda umursamaz ve lakayıt tavırlara bürünmesinin sebebi olan güzel ortama sahip nam-ı diğrt keltepe.
    sabah çok erkenden gidilmemesi durumunda ski pass ücretini ödemek için bile 30 dakika harcandığı, kayak ve diğer gereçleri kiralamak için türk usülü sıraya girdiğiniz anti organize kayak merkezi.

    bunların yanında pistler çeşitli (6 tanesi açıktı, toplam 16 pist var çalışma ihtimali olan) zorluklarda ve istanbula yakınlığı tercih sebebi. fakat çok erkenden gidip kalabalığa kalmadan başlamak gerekir güne.
    ücretleri:
    ski pass: h.sonu 60, h.içi 45
    kayak kiralama: 30

    günlük 90 milyona gelme durumu var, günü birlik için biraz pahalı olmakta ama yola çok vakit ayırmak istemeyenler için ideal.
  • gözlemlediğim kadarıyla: yoktepe

    güzel bir otelin kurulduğu, istanbul'a yakınlığıyla dikkat çeken (kayak demeye dilim varmıyor) tatil merkezi.

    güzel bir otel dedik; otel güzel olmasına güzel de şekli dışında dağ ortamnıda bulunmaması gereken bir otel. otel yeni açılmış olmasına rağmen dağda olduğu unutularak inşaa edilmiş olmasından herhalde; harabeye dönmüş. evet içi çok güzel hatta bir dağ oteli için fazla güzel ama: kardeşim dağın başındasın, rüzgar, kar, fırtına senin günlük uğraşman gereken durumlar. sen nasıl dağın tepesine otel kurup bu hava şartlarını göz ardı edersin, balo salonunun tavanı akar, koridorlarda korku filmlerinden çıkma rüzgar sesleri çıkar, pencereler izolasyondan nasibini almamıştır odalar buz gibidir, kayak odasında yepyeni malzemeler vardır ama skipass almanız 40 dakika, ekipman kiralamanız 50 dakika sürmektedir. ayrıca otel dağbaşında ve ulaşımın büyük kısmının arabayla olmasına rağmen kapalı otopark yapmayı akıl edememişler. çok merak ediyorum burayı inşaa eden şirket, otelin sahibi hayatında hiç mi dağa gitmedi. otopark nasıl olmaz bir dağ otelinde? sonuç olarak zaten bir buçuk şeritli olan otele ulaşan dağ yolunun bir tarafı otopark olarak kullanılıyor ve doğal olarak otelin çıkışındaki ilk 500 metreyi geçmeniz 1 saati bulabiliyor.

    birde tabi pistlerin durumu var. görünümde kayılabilece 17 - 18 pist var. fakat bu pistlere çıkabilmek için yürümeniz gerekiyor. nede? çünkü otel yönetimi liftleri çalıştırmıyor. ve çalıştırmadığı bu liftler için hafta arası 45, hasta sonu 60 ytl talep ediyor. sadece bir babylift, geyik alanı adında çıkması 10 dakika inmesi 10 sn süren bir pist ve t-bar ile çıkılan yine kısa bir pistteki liftler çalışıyor. kaldığım dört gün boyunca kartepe ve karlıtepe adındaki iki lift "haftaarası çalıştırmıyoruz", "çok rüzgar esiyor çalıştırmıyoruz" bahaneleriyle çalıştırılmadı. bu durumda eyvallah demek zorunda kalırsınız çünkü hava muhalefeti kayak veya board yaparken göze almanız gereken bir risktir ve bazı pistlerin çalışmaması makul kabul edilir.

    sonra hafta sonu çatıp geldi. evet gün bugündür büyük pistler açılacak diye heyecan yaparken sabah 8:30'da büyük bir şok daha yaşarsınız. akmaya başlayan günü birlikçilerle otel kapasitesinin çok çok üstüne çıkmış, hava güzel, haftasonu ve kalabalık olmasına rağmen sadece baby lift ve iki kısa pist çalışmaktadır. ayrıca bu sefer herhangi bir açıklama da yapılmamıştır.

    bu durumda adres bellidir: resepsiyonun yanındaki bağırma masası. bu adı otel müşterilerinden biri koydu çünkü mütemadiye birileri gelip aslında müşteri hizmetleri olarak gözüken bu masadaki sorumluya salyalar saçarak haklı bir bağırma yapıyor. ve genelde bu şu şekilde oluyor: "ben istanbul'dan 2 saat yol geldim, aşağıda skipass sırasında bir saati mi harcadım ve 60 lira verdim. bunların hepsi baby lift için mi? paramı geri istiyorum..."

    bunun dışında karı muhteşem kaliteli, özellikle boardcuların bol karı fırlata fırlata gidebileceği, ve büyük keyif alabileceği yerler var gibi gözüküyor. bu basit parkurlarda bile karın kalitesi sayesinde bu zevki kısa bile olsa alabiliyorsunuz.

    sonuç olarak :

    greenpark otel bu mevkiiyi 50 yıllığına devletten kiralamış ve böylece bu alana başka bir otel kurulmasını engellemiş. yani kartepe de tekelleşmiş ve üçüncü sınıf hizmet ve minimum ek yatırımla bu tekelleşmeden rant sağlamayı düşünüyor. bu düşünce nedeniyle de büyük ihtimalle hiçbir zaman bir uludağ yada kartalkaya olamıyacak. müşterilerine keriz muamelesi yapmaya devam ettikçe de yakınlık avantajı da olsa müşterilerinini çok büyük bir bölümünü kaybedecek.
  • sapanca taraflarinda kolay,orta ve zor kavramlarinin dogru ayrilmadigi, hööhh noluyo ya niye düzle$ti ,burasi zor pist degil miydiii ya da buranin basiti buysa zordan saglam cikan warmidir acaba diyebileceginiz, bildigim kadariyla 16 tane pisti olan,4 mevsim acik olacagini iddia eden garip güzel kayak merkezi...
  • orda konuştuğum bir adamın anlattığına göre, ağaç kesmeye izin alamamış otel sahipleri.. böyle olunca da sağından solundan geçmişler ağaçların, haliyle de pek fazla kolay pist oluşturamamışlar.. kolay yazan pistlerin zor olmasının nedeni de budur aslında, ama madem öyle, sen ne diye kolay diye işaretlersin o pisti.. dahası uzun uzun düzlükler de oluşmuş ağaçları kesmiyeceğiz diye,** pistin yarısını board elimde yürüdüğümü biliyorum..

    liftler ise gayet korkunç sıralara gebe olabilmekte, imkanı olanların hafta içi gitmesinde sonsuz yarar vardır.. haftasonu gidenleri, çılgıncasına bir insan kalabalığı bekliyor olacaktır.. özellikle kayak odasının durumu korkunç olacaktır.. ama hafta içleri pek az insan oluyor, hani tesislerin eksikleri olsa da, pek bi sıra beklemeden ihtiyacınız olan herşeye* ulaşabiliyorsunuz.. ama haftasonu, hem bi ton eksik, hem de delicesine beklediğiniz sıra sizi sinir krizlerine sürükliyebiliyor.

    yeni otel olması vs. bir yana, bu otelin el değiştirmeden adam olabiliceğine inanmıyorum.. yani orda çalışanlar güleryüzlü, iyi niyetli görünüyor.. ama kartepe'ye çıkıyorsunuz telesiyejle, 'ulan oturayım bi çay içeyim, ısınayım' diyorsunuz.. o da nesi; zirvede ne çay var, ne de soba yanıyor.. görevliye 'çay yok mu yau' diyince de sıcak suyumuz yok diyebiliyorlar gayet rahat.. hayır çok önemli değil orda çay içmek ama, bilmem kaç yıldızlı bi otel işletiyosun sen oraya buraya iki kettle koymayı beceremiyorsan 'bi siktir çay koy' demezler mi.. bence derler.

    şimdilik en güzel özelliği istanbula yakın oluşudur, önümüzdeki zamanlarda ne olur bilinmez.

    edit : snowboard yapan arkadaşlara delicesine tavsiyem şudur ki : kartepeye çıkan siyejin altından aşağı doğru usul usul kayın.. nitekim kartepenin en güzel yeri orası gibi durmakta.. benim gözüm yemedi ayrı.
  • kartalkaya'nın tüm çekiciliğini bitiren kayak merkezinin bulunduğu tepe. sadece kayak yapmakla kalmayıp göl manzarasını izlemek çekiciliği bir kez daha artırır. dönüş te de alabalık keyfi yaşanırsa tadından yenmez.
  • dağ başı, dağ başını duman aldı gibi sözcük öbeklerinin gündelik lakırdı haline geldiği, 1 çıkanın nasıl ineceğini kara kara düşündüğü tepedir.
  • meteorolojinin internet sayfasından baktığımda kar kalınlığının 100 cm göründüğü lakin benim bir hatadır olmuş,yanlış yazmışlar heralde diye düşündüğüm,aynı günün akşamında trt1de "kartepe'de kar kalınlığı 80 cm'e ulaştı" yazısını görmemle beni dumurlara uğratan,kendisini küçümsediğimi ve hakkını vermediğimi fark ettiğim tepe.
  • tesisleşmenin temellerinin 15 sene önce atıldığı pistlerin açıldığı ancak halk arasında dönemin bursa milletvekili ve bakanı olan cavit çağlar'ın uludağ zarar görür bahanesi ile otel inşasına izin vermeyerek bunca yıl önünü tıkadığı tepe.
  • geyik alan zirvesindeki kafede muhteşem sıcak şarap yapılmaktadır, fiyat da gayet uygundur. gidilirse, mutlaka denenmesi gerekmektedir.
hesabın var mı? giriş yap