kedi patisi

• (bkz: hayata dair gulumseten detaylar)
• denedim touchpadi çalıştırıyor.
• bebek teni ve yarin nefesinden sonra "dünyanın en güzel dokunuşu" sıralamasında üçüncü sırada kendine yer bulur. kedi patisi diye bir gerçek vardır ve tüm kediseverler tarafından kabul edilmiştir.
• hayatımda sevdiğim iki pembeden biri. diğeri ise kedi burnudur.
• ben kısaca jelibon olarak nitelendiriyorum kendilerini. işin kötüsü ciddi ciddi jelibon muamelesi de yapıyorum ama bunun çok fena tırnakları da var.
• (bkz: kedi maması)
• pati diyerek sempatikleştirmeye gerek yok bildiğin pençe lan! iki elim de müslüm gürses konserinden çıkmış gibiler.
• sokak kedisine parmağımı uzattığımda, "pıt" diye yazıya somutlaştırabileceğim bir hareketle parmağımı keşfetmeye yarayan, vurup çekilen bir kedi uzuvu. küçük emrah suratıyla daha da bir sevimli oluyor.
• bir noktasına bastırdığınız zaman pençeler dışarı çıkar. kedi uyurken oynanması en zevkli kısımlardan biridir.
  
  ayrıca dün telefonda "kedi napıyo?" diye soran arkadaşa, "burda. al konuş istersen," deyip kediye telefon uzatıldığında, dokunmatik telefonu arkadaşın yüzüne kapatabileceği gözlenmiş, işlevsel uzuv.
• çeşit çeşit huyu olan bir sürü kediden öğrendiğim kadarıyla kiminde rahatlıkla pençe diyebileceğiniz organ.
  
  özellikle yeni büyüdükleri zamanlarda elindeki gücün farkında olmayan yumaklar, tırnaklarını da çıkarıp var gücüyle teninizi yırtabiliyor.
  
  ama kimi de munis oluyor, tırnaklarını çıkartmadan oynuyor sizinle, yüzünüze filan savurmuyor.
  
  hah, işte onlarınkine kedi patisi derim ben.
  
  bir de yanınızda uyurken bunlarla kolunuza sarılan ya da yüzünüze dokunanlar var ki, verdikleri keyif ve mutluluk anlatılmaz yaşanır.