• yaklasik 2 ay boyunca yaptigim diyet. 50 gunluk bir surede 11 kg verdim. zor muydu evet ama sadece baslarda. sonradan alistim canim bir sey yemek bile istemiyordu. bayram oncesi biraktim ve 5 gun sonunda bugun tekrar basladim. bu diyetin olmazsa olmazi sanirim hindistan cevizi yagi, avakado ve yumurta. bunlara alisirsaniz gerisi kolay siddetle tavsiye ederim.
  • 3 haftada 12 kilo verdim ve hiç spor yapmadan.
    tek önerim diyeti çok iyi öğrenin ve sürekli vücudunuz ketojen üretiyor mu diye idrar testi kiti alın içiniz rahat olsun. (ketostix)
  • yazın gelmesinden mütevellit başlığın popülaritesinde bariz bir düşüş var. çoğunluk bikini diyetçisi çıktı rıza baba.

    şimdi baktım da rapor konusunda biz de arayı çok açmışız. bir özet geçelim.

    yeni okuyanlar için bu yazı, başlık altında yazdığım 17. giri.

    1 ocak 2019’da ketojenik diyete başladım.

    5 ay 5 gündür çok küçük kaçamakları saymazsak büyük bir disiplin ile devam ediyorum. şeker bayramında olmak esnetme hakkı vermiyor.

    son 1.5 aydır da büyük ölçüde tek öğün (if) ile devam ediyorum.

    başlangıç 131.

    şu anki kilom 96.

    toplam verilen 35

    hedef 90 ve 6 kg kaldı.

    son değişimi şöyle anlatayım. dün teyzem, bu gün de amca kızım gördü ancak tanıyamadı. bayramımın neredeyse tamamı, merak edenlere nasıl kilo verdiğimi, hangi diyeti uyguladığımı, beler yaptığımı anlatmakla geçiyor. anlatmaktan yoruldum diyebilirim. genel olarak 8-10 yaş kadar daha gençleşmiş olduğum söyleniyor.

    sağlık: hiç olmadığı kadar iyi. en azından hatırladığım son 20 yılın en iyisi.

    spor: imkan dahilinde devam. ancak yazın da gelmesi ile kilo nedeni ile uzun yıllardır yapamadığım serbest dalış, çiftlikte bahçe bakımı-çapa, enduro motorsiklet ile off-road arazi sürüşü gibi daha marjinal ektinlik ve sporlara yöneliyorum. bu gün sabahtan akşama kadar çapa yaptım ve taş taşıdım. normalde olsa yorgunluktan ölmüş halde olmam lazımdı. ama planım, entry’i bitirir bitirmez 5 km kadar yürüyüşe çıkmak.

    rapor özeti:
    dünyada yapılacak çok şey, alınacak çok haz var ve hepsini yapabilmek evet imkansız. ama fazla kilo varsa, imkan dahilinde olanlardan daha azını yapacağınız bir gerçek.

    ömür bitmeden harekete geçin. pişman olmayacaksınız.

    tecrübe ile sabittir.

    öncesi #90149583
    sonrası #91435970
  • taş devri diyetine azimle uymak ketojenik diyetle mümkün. modern sağlık sorunlarından korunabilmek için yağlarda omega-3 bol, omega-6 az olacak: yani sadece ot yemiş hayvanın tereyağı, hilesiz sızma zeytinyağı, hindistan cevizi yağı. etin, tavuğun ve balığın yağlısı.
  • zamanında bu diyet hakkında negatif şeyler yazmışım. o zamanlar bu diyet hakkında pek bilgim olmadığı için, yazdıklarım biraz yanlış gibi.

    neyse, 1 aylığına bu diyeti denicem. şu sıralar 102 kiloyum. hedefim ise 90. zorlu bi hedef ama bakalım bu diyetin mucizevi sonuçları herkesin dediği gibi varmıymış.

    diyetim ise ekseriyetiyle yumurta, badem-fıstık-fındık gibi kuruyemişler, peynir, nişastasız sebze, et, hindistan cevizi yağı ve tereyağı, zeytin, tereyağlı şekersiz kahve, haftada 1 porsiyon çilek, böğürtlen tarzı meyveler ve sürekli kullandığım protein tozum ve kreatin.

    1 ay sonra, sonuçlara göre güncelleme gelebilir.
  • yaklaşık üç yıldır takip ettiğim ve ketojenik diyeti ve uygulamasını yazdığı yazıları okuyarak kendisinden öğrendiğim sayın dr can çiftçi ketofasting adlı bir kitap çıkarmış. bu kitapta ketojenik diyetin nasıl çalıştığı, neden ve hangi durumlarda sağlıklı olduğu, intermittent fasting ile ne kadar uyumlu olduğu ve en iyi sonucun bu şekilde uygulandığında alındığından bahsediyor.
    keto severler için başucu kitabı mahiyetinde. kitapta; ne yiyebiliriz, nasıl, ne zaman , ne kadar yesek ketodan çıkmayız gibi pratik konular da, biyokimya da var.
  • kürkçü dükkanı gibi başlık. döndüm dolaştım yine geldim. sağlıklı ve bana iyi hissettirdiğini biliyorum ancak bugüne kadar eski beslenme alışkanlıkları karşısında dirayetli olamıyordum. bu beslenme modelini hakkıyla yapmaya çalışıyorum 4 gündür. karbonhidrat alımım 30 gr +/- 3 , yağ alımımı 93 gr'da , proteini de 60gr altında tutmaya çalışıyorum ilk aşamada.
    dördüncü gündeyim, bu zamana kadar başarılı olamasam da hayatımı düşük karbonhidrata adapte etmiştim. günlük 60-70 gr aralığında maksimum karb tüketimim vardı. birden 30 gr'a düşünce ilk iki gün biraz sersemledim. şimdi daha iyiyim. henüz ketosise girmedim sanırım, öyle bir enerji artışı -, zihinsel berraklaşma falan yaşamadım. düzenli olarak koşuyorum, bu bir kaç gündür koşuları kısalttım 5k da bırakıyorum. ketofasting kitabında ketosise girme aşamasında ağır spor yapılmamasını söylüyor dr can çiftçi. bu arada ben de fasting ile konjuge bir model deniyorum. öğlen 12 de açıyorum dükkanı, akşam 7 gibi kapatıyorum. hiç sorun yaşamıyorum ama bundan önce keto olmasa da ıf yapıyordum zaten.
    ıf yani (bkz: intermittent fasting)
    ketosise girdiğimi nasıl hissederim acaba? keto stick almalı mıyım? diyabetlilerin kullandığı şeker ölçüm cihazlarıyla uyumlu çalışan kandan ölçüm yapan keto stickler varmış. hiç ölçüm falan yapmasam ne olur ki?
    bir de şunu söylemek istiyorum ne yiycem ben ya diye kalmadım hiç. öğlen yemeklerim mecburen dışardan, ev yemekçisinden etli ve/veya sebzeli yemeklerle takılıyorum. fatsecret uygulaması kullanıyorum, ne kadar karb tükettiğim falan belli oluyor. bol bol sebze yemek çok keyifli. sebze sever bir insanım zaten. protein konusunda hassas olmak lazım. bu bir "çatlayana kadar et ye" diyeti değil. temel besin maddeleri sebzeler aslında. karb ve protein kaynağı sebzeler. hayvansal protein de lazım ama. haa vejeteryan biri de keto yapabilir bence. veganlar için olay biraz daha çetrefilli.
    günlük makroları tamamlamak biraz zor oluyor şimdilik. yağı tamamlayamıyorum, onun için kurşungeçirmez kahve diye tabir edilen sade filtre kahve/türk kahvesi+ (hindistancevizi yağı/tereyağı) kombinasyonlarını deniyorum. kaşık kaşık zeytinyağı içilebilir. salatanın suyu nefis oluyor.
    öğlen yemekte köfte yemeyi planlıyorum, akşam yemeğim enginar dolma. yanında salataları saymıyorum bile. bol bol ye.
    meyve yasak. en zoru bu. orman meyveleri diye tarif edilen berrygillerden sınırlı tüketilebiliyor. *

    edip1 : bugün ketojenik beslenmemin 12. günü. iki kez şarap içmek dışında hiç bozmadım, ama ketosise de giremedim.
    genel durumum şöyle: gün içindeki enerjim yüksek, mutluyum, kendimi temiz, dingin ve net hissediyorum. canım kaçamak yapmak istemiyor. günlük karbonhidrat alımım ortalama 25-30gr, yağ 120 gr,protein 55 gr. aktif spor hayatım var, bu süreçte spor performansım inanılmaz düştü. çok çabuk yoruluyorum. okuduğum kitaplardan ve konuştuğum insanlardan edindiğim bilgiye göre ketosise girip adapte olana kadar böyle gidecek. 12 günde toplam 3 kg verdim. beslenmeyle ilgili şeyleri halletmek kolay, gerçekten yiyecek bir sürü şey var. ne yiyeceğim ben şimdi diye düşünmüyorum.
    bir tane bira içsem bozulacak mı bu kadar emek peki?
    ha bir de çok mutluyum sözlük.

    edit2: 15. gün , haftasonu feci bozdum, rakıya hayır diyemedim. şimdi her şey bitmiş gibi davranmayıp ertesi gün bol bol su içip, hafif egzersiz yapıp yeniden keto dünyasına geri dönmeye çalışıyorum. gayet iyi gidiyor. geçen hafta kan tahlili yaptırdım, kolesterol değerlerim harika, açlık kan şekerim hayatımda gördüğüm en düşük seviyede. hep yüksek çıkardı normal değerlere gerilemiş. hb1ac değerim 5.6 dan 5.2 ye gerilemiş bu iyi bir şey. hedefim 3. ürik asit ve kreatinin yüksek çıkmış bir nebze. demek ki elektrolit dengesini oturtamamışım, tuz kaçısı var hala. soda sayısını 3 e çıkarıp, yemeklere ekstra kaya tuzu ekleme yolunu deneyeyim.

    edit3: 31. gün. 27. gününde 30km lik bir trail yarışına girdim. yarışı ketojenik olarak tamamlamak tam bir tabu devirenlikti. bu işlerle uğraşanlar bilir, bir iki gün önceden sporcular karbonhidrat yüklemeye başlar. direndim, bütün söylenenlere kulaklarımı tıkadım ve günlük 15-20 gr karbonhidrat ile yarışa girdim. yarış boyunca kontrol noktalarındaki beslenme desteklerinden bana uygun olan sadece su ve soda idi. portakal, kola, kek vb şeyler vardı yemedim. yanıma fıstık ezmesi almıştım, çok ihtiyaç duymadığım halde önlem olarak 30 gr kadar ondan yedim. 4 adet ceviz içi, bir ceviz büyüklüğünde hindistan cevizi ile yarışı tamamladım. tükenme hissi hiç gelmedi diyebilirim. enerjim diğer koştuğum yarışlara göre çok yukarıdaydı. 5 saat 22 dakikada tamamladım parkuru. yarışı bitirdikten sonra bir soğuk bira içtim, bir kap da makarna yedim ama. yemesem de olurdu aslında ama yemek istedim sanırım. ertesi gün de keto yapmadım ama pazartesi tekrar keto hayata dönüş hiç zor olmadı. farklı beslenemiyorum sanki artık. canım da istemiyor diğer şeyleri. kilo kaybım durdu, kalori kısıtlaması da yapmıyorum zaten. kilo vermek de istemiyorum pek. cildim çok iyi görünüyor, genel halet-i ruhiyem çok iyi. uyuşukluk yok. sevgi pıtırcığı gibiyim. arz ederim.
  • yaklaşık bir aydır uygulamaya çalıştığım mucize. bir aylık süreçte, vermek istediği çok da kilosu olmayan 29 yaşında bir kadın olarak 4 kilo verdim ama mucize dememin sebebi verdirdiği kilolar değil arkadaşlar.
    sayesinde bebek poposu kadar pürüzsüz ve yumuşak bir cildim oldu. sabah uyandığımda bile dokunduğumda o kadar tatlı bir dokusu var ki yüzümün, ömrüm boyunca karbonhidrat yemesem üzülmem.
    bu arada neyi yanlış yaptığımı bilmiyorum ama ketosis evresinin hiçbir alametini göstermedi henüz vücudum.
    olsun motamot uygulayamasam da belli ki bir şeyler işe yarıyor.

    bu arada, ketojenik diyetin gözbebeği olan hindistan cevizi yağı gerçekten de her kadının dolabında bulunmalı. kâh yiyorum, kâh saçıma sürüyorum, kâh yüzüme sürüyorum.
    canım.
  • başladık bakalım dördüncü gündeyim.
    if ile birlikte yapıyorum.

    13.30-14.00 gibi ilk öğünü yiyip, 6-7 arası son öğünü yiyorum ve günü kapatıyorum.
    dördüncü gün baş ağrısı ve hapşurmalarla falan başladım büyük ihtimalle şu "ketojenik grip" denen dalga olmuşumdur. umarım işe yarıyordur.

    genelde gramajına kadar ölçerek yiyorum.
    1400-1600 kalori arası aldım bu dört günde. belki daha seri yağ yakımı için bu kaloriyi düşürmem iyi olabilir, ama emin değilim. (metabolizmam 2020 kalori yakıyormuş günde. 500-600 kalorilik tempolu yürüyüşlerle desteklemeye çalışıyorum)

    178 boyunda ve 90.8 kilo olarak başladım hikayeye.
    bozmadan devam edersem düzenli olarak yazarım düştüğüm kiloları.

    edit: ilk hafta sonunda 2.8 kilo verdim. daha iyi olabilirdi ama bakalım belki ivmenelir.
  • makroları tutturamayan arkadaşlar özelden soruyorlar "nasıl tutturacağız"diye.

    böyle makro falan deyince karizma oluyor da, olaya yeni giren arkadaşlar için küçük de olsa bir açıklama yapmak lazım.

    makro, en basit hali ile yediğiniz yiyeceklerde bulunan protein, karbonhidrat ve yağ oranlarıdır. bunlar yediğiniz her gıdada farklı oranlarda bulunur. çoğunlukla yüzde olarak verilir ve hazır gıdalarda, üreticileri taraından (alkollü içgiler gibi bir iki istisna dışında) etikette belirtilmesi zorunludur.

    ama burada bir konuda dikkat edilmesi lazım. gıda firmaları bazı şeyleri gizlemek ya da hafif göstermek için makroları verilirken "porsiyon ya da günlük ihtiyaç" gibi kişiden kişiye değişen, standartlara bağlanması zor, doğal olarak insanları hesaplanma karmaşasına düşüren bazı tanımlar da kullanıyorlar. tamamen daha fazla ürün satabilmek için yapılan bu alicengiz için küfür etmek istiyorsanız edin ama bu bir gerçek. bunu yapıyorlar.

    bu nedenle bir gıdanın makrolarına bakarken "100 gram için" yazılı alan bizi ilgilendiriyor. buna göre verilen tabloda enerji, protein, karbonhidrat ve yağ tek tek gram cinsinden belirtilir. bizim referans alacağımız değerler de bunlar.

    ***

    ketojenik diyette "makroları tutturamıyorum" demek ise büyük çoğunlukla "yeteri kadar yağ tüketemiyorum" anlamı taşıyor.

    bunun için de normalde pek gerek duyulmayan, ancak ketojenik diyette amaca ulaşmak için başvurduğum bazı teknikler oldu. bunlar neler?

    1. salatalara katılan yağın dozunu artırmak, yemeğin sonlarına doğru mümkünse salatanın suyunu kaşıklamak. of ki of.

    2. avakado malum yağ oranı çok yüksek. ona bir de ekstra zeytin yağı, baharat ve tuz katarak ezme yapıyoruz. manca-pstlıcsn ezmesi arasında süper bir meze oluyor. tabi alkol almadığımız için sadece meze olarak tüketiyoruz.

    3. kahveyi seviyorsanız içerisine kaymak ya da krema ekleyebilirsiniz. süt tozunu geçtim, köy sütü eklenmiş kahveden bile daha lezzetli yapıyor. bazı arkadaşlar tereyağ katıyormuş. ben de denedim. ama yağ üste çıktığı için kahve zevkini bozuyor bana göre. bir de kahve sıcak. yağı ısıtıyor. iskenderli kahve içiyormuşum gibi komik bir tat alıyordum. (tabi bu durum tamamen öznel. zevkler tartışılmaz. tereyağlı kahve sevene saygımız sonsuz)

    4. direkt yağ yeyin. hatta öğün yerine sayın bunu. ama öyle her yağ da olmaz. bunun için gerçek ayrandan yapılan, mis gibi kokan ev yapımı ve beyaz renkli köy tereyağı olması lazım. nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama karadeniz mahallelerinde haftasonları kurulan yöresel pazarlarda bu tereyağından kilosu 40-45 liraya dilediğiniz kadar bulabilir, en kötü ihtimal netten sipariş ile temin edebilirsiniz. yemeye başladığınızda daha 2. çatalda "doydun yeter, doydun yeter" diye sinyal vermeye başlıyor beyin.

    5. çerez. daha doğrusu çerezden öğün yapmak. hangi çerez? sadece çiğ badem, antep fıstığı ve fındık.

    bu çerezlerde markaya, alınan mahsülün cinsine / olgunluğuna ve kavurmaya bağlı olarak karbonhidrat oranı % 5-15 arasında değişiyor genelde. siz düşük karbonhidratlısını bulmaya çalışın. ancak çoğunluğunda yağ %50'ın üzerinde. şok ya da bimden 1 paket çiğ badem 150 gram. hepsini bitirirseniz (ki zor, fazla geliyor) 1000 kalori civarı toplar. süper doyurucu bir öğün olur. hem de hiç hesap kitap yapmadan tüm makroları üç açağı beş yukarı tutturmuş olursunuz. çerez sevenler için pratik bir yöntemdir. bir du bu uygulama cinsel performansı artırıyor. iyi niyetle hatırlatayım.

    ek olarak ileride if ya da su orucu yamaya niyetlenirseniz bu çerez olayı çok güzel hazırlık yaptırıyor insana. ben çok kez çerez ile tek öğün yaptım. hatta bugün de. hanım işten geç gelecekmiş. 1 paket fındık aldım. %70-80'ini yedim. tüm gün tek yediğim şey de o oldu. ardından eve gelip spora başladım. uzun süredir ara verdiğim için 2 saat ağırlık, 30 dakika hiit stiline yakın bir kardio. tartılmadım ama kesin yarım kilo vermişimdir.

    işin ilginci en ufak açlık hissetmiyorum. buzlu maden sodamı aldım, yatana kadar işlerimi halledeceğim pc'de.

    6. bol yağlı et. kasaplarda normal ete göre daha uygun fiyata verilir. herkes yağlı yemiyor çünkü. bunu yaptıktan sonra bir de üzerinde tereyağ gezdirirseniz makro olarak tek başına yeter de artar.

    ben diyete ilk başladığımda çok yapmıştım bunu. hanım, "sen bırak kilo vermeyi, 3 günde kollestrolden ya da obeziteden ölmezsen ben de hiç bir şey bilmiyorum" demişti. hiçbir şey bilmiyormuş. tabi sadece o değil. ben de aynı.

    böyle ağır yemek yiyorsun ve akıllara zarar lezzetli. diyete başlayalı ilk ay tamamlandığında 11 kilo verip mevcut sağlık sorunlarımın %50'sinden kurtulunca, nesfit, müsli, gevrek, yulaf, diet bisküvi, kuru meyve..... vs öneren modern beslenme diyetlerinin hepsinin kocaman birer yalandan ibaret olduğuna kanaat getirmiştim.

    özetle ihtiyacımız olandan çok yediğimiz için bu hale geldik. kilo vermek istiyorsak yakacak ve az yiyeceğiz.

    ketojenik diyet işte bu ikisini çok kolay bir şekilde yapmanıza imkan verdiği için mükemmel bir diyet. yoksa 100 gram fındıkla hem tüm gün boyunca çalış. akşama da gel 2,5 saat ağır egzersiz yap. normal bir insan olsa hastaneye kaldırmaları lazım. ama ketosize girdi iseniz,

    ı. vucut gıda bulamadığı o an vucuttaki yağları ayırt etmeden yemeye başlıyor. hem de öyle böyle değil. çatır çatır yakıyor. işte bu noktadan sonra iş sizde. çok kalori yakarsanız hızlı, az kalori yakarsanız yavaş kilo veriyorsunuz. bu kadar basit.

    ıı. az yerken acıkmıyorsunuz. başınıza ağrılar girmiyor. şekeriniz yükselmiyor ya da düşmüyor. gözünüz kararmıyor. çok açım! çok açım! çok açım! diye delirmiyorsunuz. 2 gün bir şey yemeseniz, "yav yesem de olur, yemesem de" modunda takılıyorsunuz ortalıkta.

    yoksa herkes biliyor "az yeyip, çok yakan kilo verir" önermesini. işte bu diyetle o iş kolay oluyor.

    araya bir de durum raporu sıkıştıralım tam olsun:

    başlangıç: 131
    şu an: 95
    verilen: 36

    öncesi #90928303
    sonrası #92080849
hesabın var mı? giriş yap