• dublajını ülkenin en iyi seslendirme sanatçılarından (bkz: rıza karaağaçlı) yapmış. neden bu kadar gömüldüğünü anlamadım. tamam altyazı yerine dublaj seçmek eleştirilebilir vs. ama, "tam çomar programı olmuş", "amerikan dublajı ahahah", "veysel bilmem kim bile daha iyi", "aamir khan kim amk" gibi saçma sapan cümleleri sırf beğeni almak için milyon defa tekrar etmeyin lütfen.

    evet murat yıldırım utanç kaynağı, evet hepimiz kenan ışık'ı özledik, evet yarışmanın itibarı kalmadı; ama bunların hiç biri bu olayı gömmek için neden değil. yani tv'yi izleyen herkes yarışmayı izlerken altyazıyı takip etmek zorunda değil, herkes sizin gibi süper ingilizceye sahip değil malesef. yaşlılar var çocuklar var... azcık daha gelişmiş bi memleket olsak altyazı seçeneği de sunulurdu muhtemelen.

    bir kere bu dublajı gömenler hayatında hiç dublaj nasıl yapılır nedir merak etti mi acaba? türkiye'de dublajın hangi şartlar altında yapıldığını biliyor mu acaba? ama yok "lanet olsun dostum eheheheheh" demek hepinizin işine geliyor değil mi?

    aamir khan'ı seslendiren rıza karaağaçlı gayet senkronu tutturarak güzel bir şekilde seslendirmiş. sizin o amerikan dublaj dedikleriniz, aamir khan'ın konuşurken düşündüğü anlarda hepimizin yaptığı gibi "ııı"laması, kelimeleri uzatması vs. gibi nedenlerden kaynaklanan ve senkronu tutturmak için yapılan değişiklikler. hayır adam onu yapmasa, aamir khan'ın dediklerini okuyup geçse, bu sefer de "ağzı oynuyor ses yok, senkronsuz dublaj ahahahah" diyecek yüzsüzler.

    neyse biraz da dublajla ilgili bilgi vereyim. çoğu dublaj sanatçısı prova bile yapmadan stüdyoya giriyor, eline ilk defa verilen bir metni okuyup bir yandan duygu vermeye bir yandan da senkronu tutturmaya çalışıyor. ha bu arada kulağına da kulaklıktan ses geliyor ve seslendirdikleri kişinin tonunu yakalamaya çalışıyorlar. vaktiniz varsa evde kulaklığınızı takıp "altyazılı" dizilerinizi izlerken bir yandan da bir karakteri duyguları vererek, "amerikan dublajı" gibi olmadan, senkronunu kaydırmadan seslendirmenizi öneririm.

    demek istediğim öyle sürekli dalga geçip prim kastığınız dublaj o kadar da hafife alınacak bir iş değil, ve filmlerde duyduğunuz, seslerine aşina olduğunuz ama isimlerini bile bilmediğiniz o isimler aslında genellikle tiyatroculardan çıkıyor. hani şu "ülkede sanatçıya tiyatrocuya değer verilmiyor", "tiyatrolara bile mescit açıyorlar" diye üzerlerinden prim kastığınız tiyatrocular.

    bu yüzden arkadaşlar, bence biraz kendinizi sorgulayın. sövmek güzel bir şey, insanı rahatlatıyor evet ama, biraz kaynaklı sövün. sövmeniz için biraz nedeniniz olsun. "ahahahah çomar", "ahahaha kalitesizlik, utanç" diye gırgır geçip beğenilmeye çalıştığınız o insanlar zaten çomarlık statüsüne çoğunuzun olamayacağı kadar uzak insanlar. sokakta görseniz "abi bu çomarlığı napcaz" diye konuşmak için fırsat kollayacağınız adamların yaptığı işleri çomarlık olarak görmeyin. tayyibin herkesi fetöcü olarak suçlaması gibi siz de herkesi çomarlıkla itham etmeyin. lütfen.
  • aamir khan'a niye dublaj yaptınız lan? altyazı diye bir şey yok mu? çok yadırgadım. dublaj sanatçısına hiçbir şey diyemem çok yetenekli sanırsın film dublajı yapıyor o derece profesyonel ama yok yani rezalet bir durum bence. ayrıca illa bir indian kardeşimiz programa katılacaksa bence o isim dev patel olmalıydı.
  • tam emin olmamakla birlikte, sanırım başvuruda '1 milyonluk soruyu sorsanız ne sorarsınız?' sorusuna verdigimiz soruları kullanıyorlar.

    başvuruda kan sulandirici ilac olan varfarinin ne oldugunu sormuştum.

    dun aksam 60.000 lik soruda cikti. fare zehiri dogru cevap.

    ya da öyle denk geldi. bilemiyorum altan.
  • an itibari ile yarışan dayı ve beraberinde gelen 2 arkadaşı sırf daşşak geçmeye gelmişler. mevcut dayının tutumu bana dadaist manifestonun sanat kavramı karşısındaki konumlanışını anımsattı. temel matematiksel bir yaklaşımla bilinebilecek soruda seyirci jokeri kullanması futbolla ilgili bariz soruda telefon jokeri kullanması ve son olarak nocturne eseri kime aittir şeklindeki soruya hedel yanıtı vermesi gayet acaipti.
  • katılanlarda bilir, televizyon dünyası show dünyasıdır. kanal program dizi haberler ne olursa olsun. çok prestijli görünün bu programda öyledirki ilk gittiğinizde unutmayınki bu bir show programı derler sizi şekilden şekile sokarlar hikayenizde şunuda anlatırmısınız derler garip bir özelliğiniz durumunuz varsa sizi hemen öne alırlar. sorularda bilkeza öyledir sizi incelemelerine ve yarışma sırasındaki duruma göre sorular sorulur. televizyonda izlendiği gibi herşey standart nizamlı değildir. sunucu ile oyuncu (yarışmacı) arasındaki muhabbetlerin oyunların hiç biri televizyona yansıtılmaz. herşey planlıdır.

    bu program türkiyede en prestijli gördüğümüz program bu böyleyle televizyon dünyası bilindiği gibi değildir. tamamen insan yüzü harcama üzerine kurulu.
  • bir yarışmacıya rastladım. saçının bir kısmını maviye boyamış delikanlı. başvurusundan 2 gün sonra çağırmışlar yarışmaya. "reklamın iyisi kötüsü olmaz" dedi bana. milyonluk resim isimli yarışmada şimdi pembe saçlı kız var.
  • murat yıldırım'ın biraz önce "inanmak duanın yarısıdır." cümlesini kurduğu yarışma. (bkz: wtf)

    bir insan sadece bir yarışma programını sunarak kendini nasıl dibe çeker, kendisinde görüyoruz efendim.

    edit: imla
  • zamanında çok severek takip ettiğim ama sunucusu değiştiği için artık tahammül edemediğim yarışma. mazeretim var, adam çok itici. ama öyle böyle değil. her baktığımda sünnet kıyafetiyle tahtlarda arz-ı endam edişi aklıma geliyor. soruya odaklanayım diyorum bakıyorum “bunu bile bilemiyor musun” minvalinda pis pis gülüyor, cevabı düşüneyim diyorum araya saçmasapan kendince çok komik bulduğu espriler katmaya çalışıyor, cevap neymiş diye takip edeyim diyorum böyle bir anda ayağa kalkıyor, yarışmacı soruyu bilemediğinde sinirleniyor trip atıyor değişik değişik hareketler. murat bey nolur gider misiniz?
  • kenan ışık'tan sonra yetim kalmış yarışma.

    olmadı, olmuyor, olmayacak. selçuk yöntem'li dönem, her hafta başka bir ünlünün gelip sunduğu dönem, şimdi murat yıldırım'lı dönem; yarışmanın tadı tuzu kalmadı hiç, yine izliyorum denk geldiğimde ama eski havasından eser yok bence maalesef.
  • şu anda ydü'de diş hekimliği okumakta olan bi kız yarışıyor ve yarışmaya katılma hikayesini anlattı.

    allah belamı versin murat yıldırım biri beni vursun amk dercesine baktı.
hesabın var mı? giriş yap