• durduk yere sevgilimle aramı açmıştır... rastgele aldığım 1 lt coca cola şişesinin ambalajında eski sevgilimin adı yazıyormuş. hiç dikkat etmedim. açıkçası sikimde de olmaz hani. buzdolabının önünde, bir kola ambalajında kendi adımı arayacak kadar sıkılmadım hayattan henüz... neyse eve gelince film koptu tabi.

    - aşkım bu kolayı yanlış almışsın...
    - light mı istiyordun?
    - hayır, üzerindeki isim yanlış?
    - ne ismi?
    - eski sevgilinin ismi...
    - nerden çıktı şimdi eski sevgilim?
    - sana sormalı, baksana onun ismi olan şişeyi almışsın...
    - kızım sen manyak mısın türkiyede her üç kızdan birinin adı gizem. elime yakın olanı aldım. denk gelmiş işte...
    - ben içmem bunu.
    - iyi içme ben içerim.
    - içersin tabi...
    - la havle.

    bir de ismin altında daha küçük puntolarla " ile paylaşmak için" ibaresi eklemişler... ya neyse bişey demiyorum...
  • 10 yaşındaki kızımın "baba ben semra'nın tadını pek beğenmedim" demesine yol açmış kampanya..

    (bkz: semra'nın tadı)
    (bkz: oww yeah bebeyim)
  • zeynep'i götüreceğim kampanya. kendi adımdan bulamayacağım için zeynep'i kestirdim gözüme.

    (bkz: yenge de kola gibiymiş lıkır lıkır)
  • müthiş bir reklam kampanyasıdır.
    facebook'ta hiç görmediysem beş kişinin söz konusu isimli ambalajların fotoğraflarını paylaştığını gördüm. insan egosu sömürülebilir ve kullanılabilir şey doğrusu ve markanın reklamını bu kadar basitçe yayanlara da pes doğrusu.
  • okuduğum bir makaleyi fazlasıyla haklı çıkartan pazarlama ürünleridir.
    yıllar once bir ticaret-pazarlama dergisinde coca-cola ve pazarlama stratejileri ile ilgili bir makale okumuştum.
    coca-cola, 0 sene kadar önce, bir ülkenin pazarına açıldığında, şöyle bir kampanya yürütüyordu:
    "dünya markası, artık sizin."
    sonraki aşamada, sanırım bu 10 sene öncesine denk geliyor, ülkeye özel, ülkenin karakteristik özelliklerine uygun bir pazarlama mentalitesi yürüttü.
    hatırlıyorum, ilk kez global bir marka, ramazan ayı, oruç açma eylemlerine işaret eden bir reklam yapmıştı.
    amaç tabi ki, yüreklere, vicdanlara hızlı bir giriş yapmaktı.
    bu arada, er şehre özel billboard'lar da hazırlamıştı.
    makale işte buraya kadarki zamanı anlatıyordu.
    sene 2013..
    coca-cola pazarlama stratejisi olarak, ülkeye özel, şehre özelden bir adım öteye gitti, aileleri vurguladı.
    eh, artık son aşamaya da geldik:
    kişiye özel ambalajlar..
    demek istiyorlar ki: "siz bizim için özelsiniz, size kıymet veriyoruz. yooo, bize para kazandırdığınız için değil ya.. cidden, önemsiyoruz dininizi de, şehrinizi de.. isminiz de çok güzel.. canımsss.. bizi alın"
  • benzer kampanya brezilya'da yürütülürken enteresan bir şey olmuş. normal slogan "quanto mais .... melhor" iken (daha fazla .... iyidir), bir oylama yapılmış. insanlar isim önerilerini sunmuşlar, ve oy sonuçlarına göre kimi isimler "quanto mais ... melhor" olarak coca-cola ürünlerine basılmış: http://i.imgur.com/e2wceef.jpg

    bir kişi, isim önerisi olarak "pepsi" kelimesini iletmiş. bu kelime önemli miktarda oy alınca, coca-cola "quanto mais pepsi melhor" (daha fazla pepsi daha iyidir) yazılı ürünlerini piyasaya sunmaktan çekinmemiş:

    http://i.imgur.com/72vv3rh.jpg

    buna isterseniz zeki birinin coca-cola'ya attığı gol deyin, isterseniz coca-cola'nın kendince büyüklüğü deyin.

    bu da böyle gereksiz bi' bilgidir.
  • kışlada aldığım kolanın üstünde yazan "melis ile paylaşmak için" yazısıyla gördüğüm ambalajdır. 2000 askerin olduğu kışlada melis'i nerden bulacağım konusunda ise bir şey yazmamışlar. dava açmayı düşünüyorum.
  • utanmadan sıkılmadan bunu eşine dostuna jest olsun diye alan insanlar var. abi git bi çikolata falan al daha iyi ya. yani hiç olmazsa iki yumurta, domates, biber falan al menemen yaparsınız.

    oralet al lan oralet.
  • bim'i de harekete geçirmiştir.

    (bkz: le ahmet)

    o diil de; bu konuda en şanslı kişi haşim ahmet abdülbaki buğra bahadır nebioğulları olmalı. birinden birini tutturur lan herhalde.
hesabın var mı? giriş yap